‘Korktuğu için istifa etmiyor’

Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanı Yıldırım’ın seçimi kaybetme endişesi yaşadığını söyledi.

Mahmut Lıcalı

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı’ndan istifa etmeden AKP’nin İstanbul adayı olması konusunda “Anayasaya aykırı ama seçimi bunun üzerinden götürecek değiliz” dediği öğrenildi.

Binali Yıldırım’ın anayasada açık hüküm yer almasına karşın görevinden istifa etmesi tartışma yaratmıştı. CHP’nin bu konuda atacağı adım merak edilirken, parti içinde farklı görüşler dile getiriliyordu. CHP’nin dün gerçekleşen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun partisinin kurmaylarına yaptığı değerlendirmeyle bu konuda CHP’nin izleyeceği tavır da belli oldu.

‘Yanlış ama...’

Edinilen bilgiye göre MYK üyelerine açıklama yapan Kılıçdaroğlu’nun Yıldırım’ın adaylığının doğru olmadığını belirterek, “Anayasaya aykırı olduğu doğru ama seçimi bunun üzerinden götürecek değiliz” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun Yıldırım’ın istifa etmeden aday olmasının yanlış olduğunu ancak Türkiye’nin asıl meselelerinin başka olduğunu dile getirdiği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun “Bu elbette yanlış ve bu yanlışı söyleyeceğiz, ama buradan da seçimi götürmenin bir anlamı yok. Ekonomiyle ilgili sorunları anlatacağız. Vatandaşın sorunlarına odaklanacağız” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’ndan istifa etmeden İstanbul adayı olmasının seçimi kaybetme kaygısı nedeniyle de olduğunu belirterek, “Seçimi kaybedeceği endişesiyle istifa etmiyor Seçimi kaybetmekten korkuyor” dedi.

‘Kavgaya çekmek istiyor’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yönelik ağır eleştirileri hakkında da değerlendirme yaptığı öğrenilen Kılıçdaroğlu’nun “Kibir sarayından aşağı doğru tepeden tepeden halka bakıyor. Bizi kavgaya, çatışmaya, tuzağa çekerek tartışma çıkarmak istiyor. Polemikten uzak olacağız” diye konuştuğu öğrenildi.

Enflasyonda ilk 10’dayız

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin Merkez Yönetim Kurulu toplantısı ardından açıklamalarda bulundu. Öztrak özetle şunları söyledi:

Yüzde 7 olan hedef yüzde 20.3 oldu: 2018’e yüzde 7 tüketici enflasyon hedefiyle başlayan saray, yılı yüzde 20.3 enflasyonla tamamladı. Bu AKP döneminin en yüksek yıllık enflasyonu. Dünyanın en büyük 10 ekonomisine girmek hayal olurken, Türkiye dünyada en yüksek enflasyona sahip 10 ekonominin arasına girmeyi başardı. Bütün bunlar vergi indirimlerine, zorunlu ucuzluk kampanyalarına ve TÜİK başkan yardımcısının değiştirilmesine rağmen gerçekleşti. Aslında vatandaşın mutfağındaki enflasyon da bunun çok üstünde. Şimdi bu makyajlı rakamlara göre memurlara, emeklilere enflasyon farkı verilecek. Göreceksiniz bu hiçbir derde deva olmayacak.
Çevrecilik poşetle olmaz: Saray vatandaştan 25 kuruş poşet parası toplayıp çevreyi koruyacakmış. Bu iktidar çevreyi korumakta samimi ise önce çevreye ihanetten vazgeçecek. Vatandaş markete el arabasıyla gidiyor, satın aldığı malları montunun içine sarıyor. Vatandaşın poşete 25 kuruş vermeye hali yok. Bir öneride bulunacağım; vatandaşın daha fazla mağdur olmasını önlemek için, poşet kullanmayanı ödüllendirecek bir yöntemi, poşet kullananı cezalandıran yöntem yerine mutlaka getirmelerini öneririm.

Enflasyon düzenlemesi derman olmadı: Bütçede Cumhurbaşkanının maaşında artış yüzde 26. Fiyat artışları da yüzde 26-27’lere kadar çıktı. Sene sonuna doğru iktidarın piyasa ekonomisi dışında doğrudan müdahaleleri sonucunda yüzde 20’lere kadar geriledi. Gerçek enflasyon bunun çok üstünde.