‘Kopuş’ anı geldi mi?

Suriye ordu birliklerinin İdlib’de Türk askerlerine yönelik saldırısı Ankara ile Moskova’yı ister istemez karşı karşıya getirdi. 7 Türk askeri ve bir sivil çalışanın şehit olduğu saldırının ardından iki ülke arasında polemik de içeren mesajlar gidip gelmeye başladı.

Cenk Başlamış

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya’ya “Muhatabımız Suriye rejimi, önümüzü kesmeyin” diye seslendi. Rusya Savunma Bakanlığı ise karşı açıklamasında, saldırıya uğrayan Türk konvoyunun ilerleyişi hakkında Moskova’ya önceden bilgi verilmediğini bildirdi. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov da  Rus ve Türk ordularının İdlib’deki gelişmelerle ilgili olarak sürekli iletişim halinde bulunduğunu açıkladı.

Suriye ordu birliklerinin denetimi ele geçiremediği son büyük yerleşim bölgesi olan İdlib’le bağlantılı gelişmelerin er ya da geç Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getireceği tahmin ediliyordu. İki ülke arasında 17 Eylül 2018 tarihinde imzalanan “İdlib Mutabakatı” kısa süreli ve çok kesin bir takvim içermesine rağmen bir türlü hayata geçirilemedi. Suriye yönetimine muhalif silahlı gruplar içindeki radikal ve ılımlı unsurların ayrıştırılması sürecinin uzaması iki başkent arasında polemik yarattı. Zaman zaman Türkiye de, Rusya da birbirlerini mutabakata uymamakla suçlayan açıklamalar yaptı. Tüm bu gelişmeleri anlamlandırabilmek için İdlib özelinden çıkıp Suriye’ye, hatta daha genel anlamda Türk-Rus ilişkilerinin son yıllarda izlediği rotaya bakmak gerekiyor.

TAKTİKSEL İŞBİRLİĞİ...

İlişkilerde dönüm noktası, 24 Kasım 2015’te bir Rus uçağının hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Türk jetleri tarafından düşürülmesi oldu. Dokuz aylık kriz döneminin ardından uzlaşma sağlandı sağlanmasına ama aradan geçen sürede Suriye’de dengeler çok değişmiş, ipler büyük ölçüde Rusların eline geçmişti. 24 Kasım’a kadar karşı cephelerde yer alan Rusya ile Türkiye koşulların zorlaması nedeniyle işbirliği yapmaya başladı. Çünkü iki ülke de Suriye’de birbirlerine rağmen hedefe varamayacaklarını biliyor, çıkarların görüş ayrılıklarına ve hırslara ağır basması gerektiğini anlıyordu. Kısacası, Türkiye ile Rusya’nın Suriye’deki işbirliği taktiksel nedenlere dayanıyordu ve bir gün bitmesi kaçınılmaz görünüyordu.  İdlib’de yaşanan son olaydan sonra ister istemez şu soru gündeme geliyor: Türk-Rus ilişkilerinde kopuş başladı mı? 

Türk askerlerine yönelik saldırının ardından yapılan nispeten ölçülü kabul edilebilecek açıklamalara bakıldığında iki ülkenin iş birliği sürecine henüz noktayı koymaya hazır olmadığı sonucunu çıkarmak mümkün görünüyor.