Konsoloslukların Penceresinden İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş tarafından hazırlanan 'Konsoloslukların Penceresinden İstanbul' kitabı okuyucunun ilgisine sunuldu.
cumhuriyet.com.tr28 konsolos tarafından kaleme alınan İstanbul ile ilgili yazılar, konsolosların makamındaki pencereden çekilen İstanbul siluetleriyle süsleniyor. Kuşe kâğıt, büyük boy ve bol fotoğraflı olarak ‘prestij kitap’ formatında hazırlanan çalışmanın konsepti de sıra dışı. Kitap, konsolosların İstanbul’la ilgili anı, izlenim ve hikâyelerini bizzat onların kaleminden yansıtıyor.
İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanan ve ilk etapta 3 bin adet basılan eserin genel yayın yönetmenliğini İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, yayın danışmanlığını Prof. Dr. İskender Pala, editörlüğünü Yüksel Durgut üstlendi. ABD’den Japonya’ya, Japonyadan İran’a, İran’dan İngiltere ve Rusya’ya kadar 28 konsolosun yazısı kitapta yer alıyor.
Kitaptan bölümler:
Matthias Ludwig Bogislav von Kummer (Almanya İstanbul Başkonsolosu)
İstanbul’un pek çok özelliği, başka yerde görülmemiş bir derinlikte tarihi bir boyuta sahiptir. Bu şehrin sokaklarında ne zaman yürüsek ya da araba kullansak, ne zaman modern ya da tarihi mekânlarda dolaşsak, ne zaman insanları ile konuşsak, bu şehrin büyüsünü görüyoruz ve insanların sıcak misafirperverliğini hissediyoruz. İstanbul’da insanın üzerinde derin bir izlenim bırakan ve geri gelme isteği uyandıran bir şeyler var…
Maria Szekely (Macaristan İstanbul Başkonsolosu)
Büyük Macar piyanist ve besteci Franz Listz, Sultan Abdülmecit’in daveti ile 1847 yılında geldiği İstanbul’da bir süre için Beyoğlu’nda yaşadı. Dünyaca ünlü müzisyen, besteci ve eğitmen Bela Bartok, 1936’da büyük Türk bestecilerinden biri olan Adnan Saygun ile Türkiye’de hal müziği ile ilgili raştırmalar yürüttü. Araştırmaları sonucunda Macar ve Türk halklarının köken benzerliğinin bir kanıtı olarak, Macar ve Türk halk müziklerinin birbirlerine ne kadar yakın olduğunu ortaya koydular.
Kısacası İstanbul’un birçok bölgesinde, bu büyük ülke ve onun cesur milletiyle bağlantısı olan Macarların izini sürebilirsiniz. Bu yüzden Avrupa Konseyi’nin Almanya’dan Essen ve Macaristan’dan Pecs ile birlikte İstanbul’u; aynı anda bu üç kenti, Avrupa Kültür Başkenti 2010 için aday şehir olarak seçmesi anlamlı bir karardır.