Komutan Muhendis: Irak Ordusu Haşdi'siz olmaz
ABD’nin ‘terörist’ diye nitelediği Irak’taki Haşdilerin komutanı Muhendis, milis grubunu dağıtma baskılarına karşılık “Irak ordusu Haşdiler olmadan yapamaz, Haşdiler de Irak ordusu olmadan” dedi. Muhendis, Sünnilerle entegrasyon, Kürtlerle kardeşlik mesajları verdi.
Ceyda KaranIrak’ta IŞİD’a karşı savaşın ordu ve federal birlikleriyle birlikte öne çıkan unsuru Haşdi Şaabi, yani Halk Seferberlik Güçleri. Ayetullah Sistani’nin çağrısı ile başbakanlığa bağlı olarak Irak parlamentosu onayayla kurulan Haşdilerin askeri lideri Cemal Cafer İbrahim, nam-ı diğer Ebu Mehdi el Muhendis ise en güçlü ve tartışılan figürlerinden birisi. 2007’de ‘Irak Hizbullah’ı adıyla anılan Kataib Hizbullah grubunu kuran Muhendis, İran ile ilişkilerinden ötürü ABD’nin ‘Irak’ın istikrarına tehdit teşkil eden şahsiyetler’ listesinde. 2003 işgali sonrası Irak’ta milletvekili seçilse de istifaya zorlanan Muhendis, şu günlerde ‘terörizmle’ itham ediliyor. Haşdilerin 2018 seçimlerinde etkinlik kurmasına kesin gözüyle bakılırken, dikkatler de Muhendis’te.
Vaktini bir cepheden ötekine giderek geçiren, nadiren konuşan Muhendis ile uluslararası bir gazeteci grubu eşliğinde Bağdat’ta Yeşil Bölge’deki karargahında konuştuk. Dikkat çekici mesajlar verdi. Muhendis, ABD baskılarına karşın IŞİD’i yenmekte büyük rol oynayan Haşdi’nin dağıtılmayacağını söylerken vurgusu “Irak ordusu Haşdiler olmadan yapamaz, Haşdiler de Irak ordusu olmadan...” idi.
‘SİYASETE GİREN HAŞDİDEN ÇIKAR’
Muhendis, Haşdilerin Irak siyasetinde manzarayı değiştireceklerini söylerken, “Bundan bahsetmeyin, yoksa bütün siyasileri korkutacaksınız” esprisini yaptı. Sonra ciddiyetle “Haşdi resmen siyasete atılamaz. Ama gönüllülerden bazıları seçimlere girmek isteyebilirler” diyerek ekledi ”Girenler Haşid olmayı bırakmalıdır.”
‘AZINLIKLAR DA HAŞDİ’DE’
Haşdi’ler için “Mezhepçi değiliz. Çoğunluk Şii, Irak nüfusu öyle. Sünni gönüllülerimiz de var, diğer azınlıklar da. Onların Haşdi’de temsil oranı Irak nüfusundakinden yüksek” diyen Muhendis, “Biz vatanımız için savaşıyoruz. Kurtarılan yerleri sahiplerine verdik. Oraları için kanımızı döktük” vurgusu yaptı.
Muhendis Şii milislere atfedilen katliamlar için ise Haşdi’nin IŞİD’e karşı kazanım elde ettiği her yerde bu söylentileri çıkartıldığı yanıtını verirken, bunun ‘medyanın algı yaratma’ amaçlı operasyonu olduğunu savundu.
SÜNNİLERE ENTEGRASYON
Mühendis’e göre, Irak’ın Sünnileri yıllarca hakiki hizmet görmediler. “Kurtuluş sırasında Anbar’da gördük. Hükümetin onlarca yıl buralara hiç uğramadığını gördük. Sadece ana yollar kontrol edilmiş” derken, “Yerel hükümet ve yönetim ihtiyacı” olduğunun altını çizdi
‘İRAN HEP YARDIM ETTİ’
Peki İran’ın tartışmalı rolü? Muhendis, “İran bu krizin başında Irak’ı açıkça destekleyen ilk ve tek ülke oldu. Haziran 2014’te IŞİD neredeyse Bağdat’ı ele geçirecekken, Amerikalılar yoktu. İçişleri Bakanlığı’nda silah ve mühimmat kalmamıştı. Erbil’i ilk destekleyen ve IŞİD’in eline düşmesini engelleyen de İran’dı. Şöyle bir benzetme yapılabilir: Eğer bir hastanede operasyon yapılıyorsa ve kana ihtiyaç varsa, İran kanı veren ilk ülke oldu. Amerikalılara kalsaydı, hasta ölecekti.”
Amerikalıların Bağdat düşecekken, diplomatlarını tahliye için iki Apache hazırladığını söyleyen Muhendis, aynı durumun IKBY için de geçerli olduğunu belirtip, Barzani’nin yardımından ötürü Tahran’a teşekkür mektubu yolladığını anımsattı.
‘ABD VARLIĞI KARARI HÜKÜMETİN’
ABD güçlerinin varlığı içinse, açıkça, “Irak hükümetinin kararıdır. Bizim şahsi fikirlerimize rağmen, ki biliniyor, kararı onlar verir, biz uyarız” demekle yetindi.
ABD’nin ‘terörist’ nitelemeleri sorulunca da “ABD’ye hiçbir yanıtım yok” dedi.
‘KÜRTLERLE KARDEŞİZ’
Bağdat tartışmalı bölgelerde federal yönetimi tesis ederken, Haşdilerin rolü tartışma konusu. Muhendis ise özellikle Kerkük için “Irak Başbakanı, başkomutan olarak otoritenin tesisini istedi. Saatler içinde çatışmadan sağlandı. Kerkük’te yaşananlar en başka Irak ordusu ve işbirliği yapan peşmergenin başarısıdır. Sadece Kerkük değil, Musul ve Selahaddin de. Biz şehirlerin içine girmedik, sadece etrafında vardık. Bütün bunlar peşmerge ile konuşarak ve anlayış içinde olup bitti” vurgusu yaptı.
Sadece Tuzhurmatu’da bazı intikam olayları olduğunu anlatan Muhendis, “Kendi güvenlik güçlerimizin başını yolladık. Kararlı hareket ettik” diyerek asıl şiddeti dindirdilerini aktardı.
Kürtlerle ‘kardeş oldukları’ ve ‘savaş istemediklerinin’ altını çizen Muhendis, “Kürtlerle ve Kürt liderliğiyle Saddam’a karşı mücadelede gelişmiş çok uzun dostluğumuz var. En başta Mam Celal ile. Ben Halepçe’de kimyasal silahlı saldırıda vuruldum. Orada da şehit düşmüşlerimiz var” dedi.
‘Türkiye IKBY’yi kendi Kıbrıs’ına çevirmek istedi
Irak-Türkiye ilişkileri geçen sene Irak Başbakanı Haydar el Abadi’nin Başika’daki Türk askerlerinin çekilmesi talebi ve Ankara’nın reaksiyonuyla büyük krize girmişti. Bağdat Türkiye’yi BM Güvenlik Konseyi’ne şikayet etmişt. IKBY’deki bağımsızlık referandumu işleri değiştirdi. Bağdat’ın Kerkük’ten Sincar/Şengal’e uzanan hatta kontrolü alması ile yıllar sonra Habur sınır kapısında iki ülke doğrudan bağlantı kurdu.
Ebu Mehdi Muhendis, Ankara’nın Iraklı Kürtlere yıllarca cesaret verip sonra vazgeçtiğini söylerken, şu saptamalı yaptı: Türkiye IKBY’yi kendi Kıbrıs’ına çevirmek istedi. Ulusal çıkarlar devreye girince durum değişti.” “Gerilimin iki ulusa da faydası yok” diyen Muhendis, Ankara’nın son tutumu için “Tarih Türkiye’yi şükranla anımsayacak” diye ekledi.
Bu yıl Haşdi güçlerinin “Türkiye’nin Telafer hassasiyetine uygun davranmak için’ operasyonları ertelediğini söyleyen Muhendis, geçen hafta Şii ve Sünni Türkmen heyetlerinin Ankara’da buluştuğu bilgisini verdi. Muhendis, Musul için “Zaten Türkiye’nin tarihi ve kültürel varlığı ve hegemonyası orada güçlü” derken, “Bizleri 500 sene yönetmişsiniz. Sizden korkuyoruz” esprisini yaptı.