Kolunu kapıya sıkıştırdı, doktora gidince kanser olduğunu öğrendi
Kolunu kapıya sıkıştıran Buğra, kemik kanseri olduğunu öğrendi.
SİBEL BAHÇETEPEAyhan, hastalığın genellikle gençlerde görüldüğünü belirterek “Hastalığımı öğrendikten 1 saat sonra da hiç vakit kaybetmeden ilk kemoterapimi aldım. Normal hayatımdan hiç kopmadım. O çirkin maskeyi ise hiç takmadım. Tedavi sürecini başarıyla atlatıp, sene de kaybetmeden hayalimdeki okuluma döndüm” dedi.
Kalsiyum birikmesi sanıldı
Ayhan, 18 yaşında lise son sınıftayken, şubat ayında okulda bir arkadaşı yüzünden kolunu kapıya sıkıştırdı ve o dönem sınavları olduğu için doktora gitmedi. Ağrısı geçmeyince doktora giden Ayhan, hastalığını o zaman öğrendi. Ayhan, “Konya’da yaşıyordum. Lise bitip üniversite sınavına girdikten sonra kolumdaki ağrı geçmeyince doktora gittim. Doktor MR çekti ve bizi Ankara’da ortopedik onkoloji ile ilgilenen bir doktora yönlendirdi” diyerek yaşadıklarını anlattı. Kolu kapıya ilk sıkıştığı zaman kolunda çok küçük beyaz bir leke görüldüğünü ancak kalsiyum birikmesi olduğunun söylendiğini dile getiren Ayhan, “Meğer kemikte tümör varmış. Ewing sarkomu genellikle 17-18 yaşlarında kemikte çıkan bir tümörmüş. Tedavinin 1 yıl süreceğini bilmiyordum. Önce kemoterapi tedavisine başladım. Bir ay sonra da ameliyatla kitlenin alınmasına karar verildi. Tanı konduktan 1 saat sonra ilk kemoterapi kürümü aldım. Tedavinin hemen başlamasını ve bu sürecin hemen bitmesini istedim” dedi.
‘Üzülerek bir yere varamayız’
Kansere yakalanma sürecinin okula başlamadan 2 hafta önce olduğunu ve bu nedenle ilk yıl üniversiteye gidemediğini belirten Ayhan, özetle şunları kaydetti:
“İlk yıl İngilizce hazırlık sınıfıydı. Ben de okula gidemediğim için vakit kazanmak için Konya’da İngilizce dersleri aldım. Sonrasında ise okulda İngilizce sınavına girdim ve başarılı olarak hazırlık sınıfını geçtim. Böylece sene de kaybetmemiş oldum. Okula gidemeyeceğimi bilmiyordum, her tedaviden sonra ‘3-4 kemoterapi daha’ diyorlardı. Bir süre sonra ümidimi kestim, ‘Okuluma gidemeyeceğim herhalde’ dedim ve oyalanmak için bol bol gezmeye başladım. Tedavi sürecinde annem yanımdan bir an olsun ayrılmadı.
Tedavi sürecinde ilk başta saçlarım dökülmedi, ‘Acaba dökülmeyecek mi?’ diye düşündüm ancak daha sonra saçlarım dökülmeye başladı ve gidip saçlarımı kazıttım. Üzülerek bir yere varamayız. Tedaviye ilk başlandığımda ‘Dışarı çıkma, toplu ortamlara girme’ diyorlardı. Ben de doktorumla pazarlık yaptım ve ‘Öyle bir şey yok, arkadaşlarımla dışarı çıkmazsam bu iş olmaz’ dedim ve tedavi sürecinde hiç evde durmadım. Sadece tedavinin ertesi günü halsiz olduğum için dinlenirdim ancak onun dışında hep gezerdim, arkadaşlarımla buluşurdum. Arkadaşlarım ve çevrem bana çok destek oldu.
Kanser hastaları hiçbir zaman normal hayatlarından kopmasınlar. Toplamda 17 kür kemoterapi ve 25 radyoterapi gördüm ve tüm bu tedavilerin tamamlanması bir yılı buldu. Tedaviler tam olarak Eylül 2014’te başladı, Eylül 2015’te bitti. Şu an hastalığı atlatmış durumdayım, tedavilerim bitti. Sadece kontrollere gidip geliyorum.”
‘Oğluma nasıl söyleyeceğimi düşündüm’
Bura’nın annebi Özgül Ayhan, “Hastalığı ilk öğrendiğimde yıkıldım; hastane bahçesinde tek başıma saatlerce ağladım. Oğluma nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Bir gün arabada giderken Buğra bana ‘Anne ben kanser miyim’ diye sormuştu. Bunu hiç unutamam. ‘Evet, ama bu hastalığın tedavisi var’ dedim. Sonra doktor Buğra’yı karşısına aldı ve her şeyi anlattı. Zamanında tedavilere başlandı. Doğru yerde doğru hekime gitmek önemli” dedi.
‘Yoğun tedavi programını sabırla tamamladı’
Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü ise şunları söyledi: “Çok hızlı çoğalabilen bir kanser türü olması nedeniyle, bu hastalıkta hızlı olarak tedaviye başlamak ve optimum dozda tedaviyi vermek çok önemli. Erken evrede bile sistemik bir hastalık olabilmesi nedeni ile özellikle ilk 2 yılda nüks etme riski olan bir kanser. B uğra ile hastalığını daha başlangıçta çok iyi konuştuk. Durumunun ciddiyetini anlaması, hem sakin hem de savaşçı ve pozitif özellikleri ile beni her zaman şaşırttı. Sonuçta bu yoğun tedavi programını sabırla tamamladı ve ciddi bir komplikasyon gelişmedi. Kontroller çok iyi seyretti ve tedavisinin tamamlanmasının üzerinden hastalıksız yaklaşık 3 yıl geçti. Artık kontrol sıklıklarımızı iyice azalttık. Şimdi başarılı bir mühendis olma yolunda ilerliyor.”