"Koltuk yeri değiştirmekle ülkeye demokrasi gelmez"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Deniz Feneri e.V davasına ilişkin, ''Eğer 3 savcı görevden alınmasaydı, bunun ucu AKP'nin en önemli üst düzey yöneticilerine kadar gidecekti. Belki de AKP'nin Türkiye'de siyaset yapma şansı kalmayacaktı. Biz yıllarca bedel ödedik demokrasi için. Ne yazık ki onu kaybettik" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, bir yakınının cenaze törenine katılmak üzere geldiği Hatay'dan dönüşü sırasında, partisinin Osmaniye İl Teşkilatını ziyaret etti.

Genel başkan yardımcısı olduktan sonra ilk ziyaretini Osmaniye'ye yaptığını belirten Matkap, CHP'nin, ''Üye, örgüt, kadro ve program partisi'' olduğunu söyledi.

Matkap, CHP'nin, kurulduğu yıldan bu yana ayakta kalan tek parti olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

''Diğer partiler gibi çıkar birlikteliğine dayalı bir parti değiliz. CHP, 1923 yılında kuruldu. 1946 yılında çok partili yaşama geçtik. O günden bu yana bakın sadece CHP'nin ayakta kaldığını göreceksiniz...

Son seçimlerde AK Parti yüzde 50 oy aldı. Ama 2002 yılında terör ne durumdaydı, şimdi ne durumda. Ekonomide de bir çöküntü var. Dış ticaret açığımız 90 milyar dolar. Burada da bir başarı görünmüyor. Demokraside önemli bir yol aldık mı? Demokraside temel kriter yargı bağımsızlığı. Toplum huzuru için, insanların insanca ilişkileri için en önemli olay adalettir. Eğer adalet varsa daha huzurlu yaşama şansımız vardır. Adaletin olması, yargının bağımsız olmasına, hakimin güvende olmasına bağlı.''

Deniz Feneri e.V davasına değinen Matkap, ''Bütün hukukçuların ortak görüşü; Eğer Deniz Feneri davasında bu 3 savcı görevden alınmasaydı, bunun ucu AK Parti'nin en önemli üst düzey yöneticilerine kadar gidecekti. Belki de AK Parti'nin Türkiye'de siyaset yapma şansı kalmayacaktı. Biz yıllarca bedel ödedik. Kan aktı bu ülkede demokrasi için. Ne yazık ki onu kaybettik. YAŞ toplantılarında koltukların yerini değiştirmekle, MGK toplantılarında koltukların yerini değiştirmekle bu ülkeye demokrasi gelmez'' dedi.
 

Parti okulu

Matkap, CHP'nin üye yapısını sabit bir hale getireceğini, üyelerinin parti içi eğitimden geçmiş ya da o bilinçte olacağını ifade etti.

Üyelerin en az seçilmişler kadar partinin ilke ve programlarına hakim olması gerektiğini belirten Matkap, şunları kaydetti:

''Bu nedenle 9 Eylül'de parti okulunu açıyoruz. Her il ya da birkaç ilden bir arada eğitmenler yetiştireceğiz. 'Örgüt' dediğimiz zaman üyeden genel başkanına kadar olan üye gelmeli aklımıza. Son 10 yıldır örgütümüz sağlıklı değil. Atacağımız adımlar örgütle ilgili olacak. Bizim üyelerimiz bir kamu yöneticisi gibi kendi etrafından, sosyal, kültürel ve ticari hayata kadar katkıda bulunmalı. Vali bey kadar, kaymakam bey kadar, belediye başkanı kadar oranın kalkınmasına öneriler geliştirmeli. Hedefimiz uzun vadede budur. Bizdeki bilgi birikimi, bizdeki donanım hiç kimsede yok. En iyi hukukçular bizde, en iyi ekonomistler bizde, en iyi mühendisler bizde. 'Bilim Yönetim Kültür Platformu' var. Türkiye'nin her yerindeki bilim adamları orada çalışmak için başvuru yapıyor. Önümüzdeki günlerde bunu hep birlikte omuz omuza yapacağız. Bu bilgi birikimin önünde hiçbir engel duramaz. CHP'nin yapılanmasında en küçük bir haksızlığa izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar enerjiler ayrıştı. Ben bu enerjileri birleştirmek için yola çıktım.''

Matkap, daha sonra partililer ile basına kapalı toplantı düzenledi.