Klasiğin adı: Savaş ve Barış
"Klasik" denilince akla ilk gelen kitaplardan Savaş ve Barış, Can Yayınları tarafından raflardaki yerini aldı.
cumhuriyet.com.trSavaş ve Barış, “klasik” dendiğinde akla gelen ilk kitaplardan. Napoléon’un Rusya’yı işgalini anlatan dev bir savaş romanı, aynı zamanda bir Rusya panoraması. 1800’lerin ortalarında Rusya’nın içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar, kentlerde, köy ve kasabalarda, büyük çiftliklerde sürdürülen hayat, dönemin önde gelen kişilikleri, saray yaşamı, özellikle üst sınıf ustaca çiziliyor.
Tolstoy, 1. cildin girişinde yer verilen önsözünde Savaş ve Barış’ı yazarken hissettiklerini, yaptığı zorlu çalışmaları ve romanın geçirdiği aşamaları anlatıyor. Bu metinler, özellikle bu dev romana daha yakından, yazarının gözünden bakma fırsatı verdiği için çok önemli.
Lev Tolstoy
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 1828’de Rusya’da Yasnaya Polyana’ da doğdu. Toprak sahibi soylu bir ailenin oğluydu. Kazan Üniversitesi’ne girdiyse de, resmî eğitime duyduğu tepkiyle 1847’de Yasnaya Polyana’ya dönerek topraklarını yönetmeyi ve kendi kendini eğitmeyi denedi. 1855-63 arasında yazdığı Polikuşka gibi öykülerinde, daha çok ahlâkî sorunlara ağırlık verdi. Başyapıtları olan Savaş ve Barış ve Anna Karenina adlı romanlarının yayınlanmasından sonra yaşadığı bunalımın etkisiyle Hz. İsa’nın öğretisine yöneldi. Ailesinin rahat yaşamıyla inancının gerektirdiği basit yaşam arasındaki çelişkiye daha fazla katlanamayan Tolstoy, 1910 yılında ıssız bir tren istasyonunda zatürreeden öldü.