KKTC'li bakana geçiş izni verilmedi
Kıbrıs Rum yönetimi, KKTC Din İşleri Başkanı Doç. Dr. Talip Atalay'ın, güney Lefkoşa ve Limasol'daki camileri ziyaret etmek için Kıbrıs Rum kesimine geçişine, ''Türkiye kökenli'' olduğu gerekçesiyle izin vermedi.
cumhuriyet.com.trKKTC Din İşleri Başkanı Atalay, yaptığı açıklamada, geçişlerle ilgili engellemenin "zorbalık ve uluslararası hukuk ile AB açısında skandal ve çelişki" olduğunu söyledi.
Güney Lefkoşa'daki Bayrak Camisi'nde cuma namazı, Limasol Köprülü Camisi'nde de ikindi namazı kılmak için ziyarette bulunmak istediğini, ancak talebinin kabul edilmediğini belirten Atalay, prosedür gereği, 10 gün önceden KKTC Dışişleri Bakanlığı üzerinden, Birleşmiş Millet (BM) aracılığıyla Rum makamlarına taleplerini ilettiklerini kaydetti.
İmamların atanması
Kıbrıs Rum kesiminde 140 kadar cami olduğunu ve bunlar arasında çok önemli camilerin bulunduğunu, Limasol'daki Hala Sultan Tekkesi'nin adanın en değerli miraslarından olduğunu anlatan Atalay, Hala Sultan'da gönüllü olarak iki yıldır görev yapan imamı ve güney Lefkoşa'da bulunan Bayraktar Camisi'nde 5 yıldır cuma namazlarını kıldıran imamı, kurumun resmi elemanı haline getirerek, fiili durumu resmileştirdiklerini söyledi.
Atalay, şunları söyledi:
''İlk defa, Din İşleri Başkanlığı olarak Vakıflar Yönetim Kurulumuzun da kararı ve onayı ile Kuzey Kıbrıs'tan Güney Kıbrıs'a resmi olarak imam atamış olduk. Zaten karşılıklı mütekabiliyet esası bağlamında da Kuzey'de Rumların yerleşik olduğu bölgelerde resmi olarak 1974'den bu yana papazlar var. Biz de aynı şekilde, mütekabiliyete uygun şekilde, Güney Kıbrıs'ta Müslüman cemaati olan bölgelere imam ataması yapmak istiyoruz. Bizim Müslüman cemaatin yaşadığı yerlerin sayısı Güney'de çok daha fazla. Bu bağlamda, öncelikle fiili olanların resmileşmesini istedik. Daha sonra farklı tasarruflarımız olacak.''
Atalay, imamların 1 Ağustos'tan itibaren göreve başladığını belirtti.
Rum Başpiskopos'un açıklamalarına yanıt
İmam ataması konusunda, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomos'un, ''Biz imam atamasına izin verdik, onlar papazların Kuzeydeki kiliselerde görev yapmasına izin vermedi'' yönünde basına yansıyan açıklamalarının anımsatılması üzerine Atalay, atamalarla ilgili Rum Kilisesi adına yapılan açıklamaları ''hayretle karşıladığını'' belirtti.
Rum Kilisesi'nin, eski adıyla Kıbrıs Müftülüğü, yeni adıyla KKTC Din İşleri Başkanlığı'nın camilere atama yapması konusunda hiçbir yetkisinin bulunmadığını, iki kurumun birbirinden farklı olduğunu, herkesin kendi alanında söz sahibi olduğunu kaydeden Atalay, Kıbrıs genelindeki bütün camilerin kendilerine ait olduğunu vurguladı.
Atalay, ''Camilerin tasarruf hakkı da bizdedir. Biz camilerimize imam atarken ya da burada dini hizmet ve ibadetle ilgili bir tasarrufta bulunurken, Kilise veya herhangi başka bir kuruma müracaatta bulunmak bir tarafa, bulunmayı düşünmeyiz bile. Bu konuda resmi bir müracaat olmamıştır'' dedi.
"Garip bir ifade"
Başpiskopos'un kendisi için, ''Özgür bölgelerde görev yapmak istedi..'' ifadesine de yanıt veren Atalay, ''Böyle bir ifade garip. Bizim görev yerimiz burası ve ben görevimin başındayım. Güney Kıbrıs'a ekstra müftü olmama gerek yok. Oradaki camilerin de Müslümanların da yetkilendirilmiş başkanı benim'' diye konuştu.
Dinler arası diyalog kapsamında Rum tarafındaki İsveç Büyükelçiliği ve Rum Kilisesi ile yapılan bir toplantıda, Türkiye kökenli KKTC vatandaşı olduğu için Rum tarafına geçişinde bir sorun olup olmayacağını İsveçli yetkililerle konuştuğunu, İsveçlilerin de ''Özel izinle sizi Güney Kıbrıs'a geçiririz'' dediğini aktaran Atalay, kendisinin de ''Kıbrıs Müftüsü olduğunu, kendi camilerini görmek için Kıbrıslı olmayan bir ülkenin aracılığını neden isteyeceğini, zaten Kıbrıs müftüsü olduğu için muhatap alındığını'' söylediğini belirtti.
Atalay, toplantıda, müftü olarak muhatap alındığını, ama Rum tarafındaki camileri görmek isteğinde, Rum tarafından özel izin almak gerektiği yönünde sıkıntı çıkarıldığını belirttiğini aktararak, Başpiskopos'un, ''Atina uzak ise istersen daha yakın olan Lübnan'a git ve oradan gel'' sözünün gündeme geldiğini kaydetti.
2. Hristostomos'a, ''din adamı gibi değil, siyasetçi gibi davrandığı ve siyaset açısından da çelişki içinde olduğunu'' söylediğini belirten Atalay, Rumların, kendi yasaları açısından Kıbrıs müftüsünü tanıdığını, ama Rum tarafındaki camileri görmesi için geçmesinde zorluk çıkartmasının çelişki olduğunu vurguladı. Atalay, bunları 2. Hrisostomos'a da söylediğini kaydetti.
Bu hafta cuma namazını güney Lefkoaş'daki Bayraktar Camisi'nde kılmak için, KKTC Dışişleri Bakanlığı kanalıya ve BM aracılığıyla Rum tarafına başvurduklarını, taleplerinin reddedilğini anlatan Talip Atalay, Kadir Gecesi'ni Hala Sultan Tekkesi'nde kutlamak için de bir taleplerinin olduğunu söyledi.
Rumların kabul ettiği yasalar açısından ada Kıbrıs müftüsü olduğunu ifade eden Atalay, Rumların, yetkili olarak kabul ettikleri Kıbrıs müftüsünün geçişine izin vermediğini yineledi.
Rumların, KKTC'yi ''işgal altındaki bölge'', Rum tarafını da ''özgür bölgeler'' olarak nitelediğine işaret eden Atalay, ''Fakat 'işgal altındaki bölgelere' istedikleri gibi girip çıkıyorlar, bu nasıl işgal altındalıksa, bu yaman bir çelişki'' dedi.
2. Hrisostomos'la görüşmesinde, Kıbrıs müftüsü olduğunu belirterek, güneydeki camileri görmek için, Kıbrıslı olmayan bir ülkenin aracılığını kullanmayı kabul edemeyeceğini söylediğini belirten Atalay, ''Hrisostomos dedi ki; 'Sayın Müftüm biz sizi Kıbrıs müftüsü olarak tanıyoruz, hakkınız olduğunu kabul ediyoruz. Geçişler konusunda hiçbir sorun çıkartılmaması, rahat girip çıkmanız için (Rum yönetimi lideri Dimitris) Hristofyas'la görüşme yapacağım' dedi. Fakat, daha sonra bu sözün üzerinde herhangi bir fiiliyatta bulunmadılar'' diye konuştu.
"Bir din adamına yakıştıramadım"
Hrisostomos'un açıklamalarını bir din adamına yakıştıramadığını ifade eden Talip Atalay, bir din adamının doğru ve eksiksiz konuşması, sözünde de durması gerektiğini kaydetti.
Geçişlerle ilgili engellemenin zorbalık ve uluslararası hukuk ile AB açısından skandal ve çelişki olduğunu söyleyen Talip Atalay, ''İşgal edilmiş dediğiniz topraklara istediğiniz zaman girip çıkacaksınız. Fakat 'özgür topraklar' dediğiniz topraklara, kendi yasalarınızda zaten yeri tespit edilmiş olan Din İşleri Başkanı'nın, Kıbrıs'ın Müslüman Dini Lideri'nin geçişine izin vermeyeceksiniz. Bu çelişkinin doğru bir şekilde dünya kamuoyuna aktarılması lazım'' dedi.
Atalay, Rum tarafından KKTC'ye geçişlerde herhangi bir sorun olmadığını belirtti.
Rum Başpikopos'un, KKTC'deki kiliselere papaz atanmasına askerin izin vermediği yönündeki iddiasıyla ilgili olarak da Atalay, KKTC'de 1974'den beri Rumların yaşadığı yerlerde papaz olduğunu, bu konuda bir kısıtlama bulunmadığını, Dipkarpaz'da Rumların ortaokulu da bulunduğunu anlatarak, askeri bölgelerdeki kiliselerde ibadet yapma talebinin tamamen provokatif olduğunu söyledi. Askeri yetkililerin bu konuda olabildiğince olumlu tavır takındığını ifade eden Atalay, asıl sorunun KKTC'deki uygulamalarda değil, Rum tarafındaki uygulamalarda olduğunu, kendisinin değil ibadet yapmak şöyle dursun, geçişine bile izin verilmediğini kaydetti.
"Şov yapmak istemiyoruz"
Rum tarafına, uygulamalarını gözden geçirme çağrısı yapan Atalay, uluslararası hukuk çerçevesinde taleplerini Rum makamlarına ilettiklerini, camileri görmek ve oralarda ibadet yapmak için yasal yollardan yaptıkları müracaatlara izin verilmezse konuyu, uluslararası kamuoyuna aktaracaklarını söyledi.
Cübbesini giyip, kapıya dayanarak şov da yapabileceğini, ancak şov yapmak istemediklerini ifade eden Atalay, İsveçlilerin aracılık ettiği dinler arası diyalog konusundaki toplantıya katılan heyetin mutabık olmadığı konularda konuşmama kararı aldıklarını, ama 2. Hrisostomos'un buna uymadığını belirtti.