KKTC'de 30 ayın değerlendirmesi

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, bakanlığında düzenlediği basın toplantısında, 25 Eylül 2006 tarihinde kurulan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)-Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) koalisyon hükümetinde bakanlığının yaptıklarıyla ilgili bilgi verdi.

KKTC'nin "çok kritik bir seçim sürecini başarıyla atlattığını" ifade eden Avcı, "Demokratik bir ortamda gerçekleşen adil ve özgür seçim sonucunda KKTC, demokratik bir hukuk devleti olduğunu bütün dünyaya göstermiştir" diye konuştu. Avcı, seçimlerden 26 milletvekiliyle birinci çıkan Ulusal Birlik Partisini (UBP) ve Genel Başkanı Derviş Eroğlu'nu kutladı.

6 yeni temsilcilik açıldı

30 aylık dönemde 6 yeni dış temsilcilik açıldığını ve yeni dönem için 20 temsilcilik açılması hedefiyle önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Turgay Avcı, şunları söyledi:
"30 ay boyunca hükümet sorumluluğuyla Kıbrıs Türklerinin yüce çıkarları için her türlü engellemeye ve dış baskıya karşı mücadele etmeye çalıştık. Ülkemiz üzerindeki haksız izolasyon ve ambargolara rağmen, Kıbrıs Türklerinin sesini uluslararası topluma duyurmaya, Kıbrıs Türklerinin kimseye muhtaç olmadan ayakları üzerinde durmasını sağlamaya çalıştık. Bu süreçte her zaman yanımızda olan ve bizlere destek veren ana vatan Türkiye yetkililerine ve ana vatan Türkiye hükümetine Kıbrıs Türkleri adına en içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Dışişleri Bakanlığının başarılı çalışmalarının devam ettirilmesini bekliyoruz.
Dışişleri Bakanlığı olarak 30 ay boyunca uyguladığımız proaktif politikalar ve bu politikalara ana vatan Türkiye'nin her düzeyde katkıda bulunması sonucu önemli başarılar elde ettik. Avustralya'dan Azerbaycan'a, Amerika'dan İtalya'ya, İngiltere'den Pakistan'a, Senegal'den Suriye'ye kadar dünyanın birçok ülkesinde önemli temaslar sağladık, birçok ülkeden KKTC'ye resmi ziyaretler gerçekleştirildi. Bu dönemde 6 yeni temsilcilik açtık."

Geçen 30 aylık dönemde KKTC Dışişleri Bakanlığının çalışmalarının Kıbrıs Rum yönetimini rahatsız ettiğini kaydeden Turgay Avcı, "Rum yönetimini rahatsız edecek çalışmalar yapmalarının, KKTC için önemli çalışmalar yaptıklarının göstergesi olduğunu" vurguladı.

Yeni UBP hükümetinin Dışişleri Bakanlığında yaptıkları çalışmaların daha da ileriye götürülmesi dileğine bulunan Avcı, görevi devralacak yeni bakana da başarılar diledi.

Sorumlu ve yapıcı bir muhalefet ve hükümet icraatlarının takipçisi olacaklarını söyleyen Avcı, özetle şöyle devam etti:
"Hükümeti tek başına kuracağını açıklayan UBP'ye başarılar diliyoruz. Umarız, ülkemiz ve insanımız için başarılı çalışmalar yaparlar... İktidar partisinin seçimler öncesinde halkımıza verdiği sözlerin ve vaatlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin de yakın takipçisi olacağız.
İktidar partisi UBP'nin seçimlerden önce halkımıza vermiş olduğu vaatler elimizdedir. Bu vaatleri gerçekleştirmek, iktidar partisinin namus borcudur."

Sorular

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan bakan Avcı, Kosovalı bakanların, davet üzerine KKTC'de 20 Temmuz ve 15 Kasım törenlerine katıldığını, onun dışında Kosova ile temas kurulmadığını belirterek, Kosova'da temsilcilik açılması gerektiğini söyledi.

Kendi dönemlerinde Kazakistan, Özbekistan ve Mısır ile girişim yapmalarına rağmen yakın temas sağlanamadığını, bunda bu ülkelerin Yunanistan, Güney Kıbrıs ve diğer ülkelerle ilişkilerinin etkili olabildiğini kaydeden Avcı, hiç umulmadık ülkelerle de daha yakın temaslar sağlandığını anlattı.

Turgay Avcı, Avustralya, İsveç ve Suriye temsilciliklerinin açılma aşamasına geldiğini açıkladı.

30 yıl sonra Lazkiye-Gazimağusa arasındaki feribot seferlerinin yeniden başladığını, Rum yönetiminin bundan büyük rahatsızlık duyduğunu ve 30 aydır yaptığı engelleme girişimlerinin başarısız olduğunu anlatan Avcı, Suriye feribot seferlerinin her şart altında devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.

Müzakerelere destek

Bir soru üzerine, Kıbrıs görüşme sürecini desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Avcı şöyle konuştu:
"Kıbrıs konusundaki görüşlerimiz aynen devam ediyor. Biz, görüşme sürecinin devamına, ancak herhangi bir çözüm anlayışıyla değil, Kıbrıs Türklerinin eşit, adil olacağı bir çözüme destek veren bir tutum izledik. Bunun parametreleri de çok açık ve netti; iki kesimlilik, iki halkın siyasal eşitliği, iki eşit kurucu devletin oluşturacağı yeni bir ortaklık ve ana vatanımızın etkin ve fiili garantörlüğü çerçevesindeki görüşmelerin devam etmesi gerekiyor.
Rum yönetimi, zaman zaman bunların dışına çıkıyor, 'kabul edilmediğini' söylüyor. Bu, Rumların bileceği bir iştir. Kıbrıs Türkü o masada bu parametrelerde olacaktır. Ortaya konan tavrın, Rum yönetimi tarafından yönlendirilmesine izin vermememiz gerekiyor. Kıbrıs Türklerinin çözüm parametreleri bunlardır, bunlardan da taviz verilmemelidir ve verilmesine izin vermeyiz."