KKDF'de geri adım yok
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bireysel tüketici kredilerinden alınan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintilerinin geriye dönük olarak uygulanmasından vazgeçilmeyeceğinin sinyalini verdi.
cumhuriyet.com.trMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Maliye Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde Komisyon üyelerinin sorularını cevapladı. KKDF oranlarındaki artışın geriye dönük olarak uygulanmasına yönelik eleştiriler üzerine Bakan Şimşek, KKDF kesintilerindeki yüzde 15'lik artışın geriye dönük olarak uygulanmasından vazgeçilmeyeceğinin sinyalini verdi. Bakan Şimşek, "Tüketici kredilerinde geriye doğru uygulamayı ilk gördüğümde ben de arkadaşları aradım. 'Nasıl böyle yanlış bir uygulama içine girmişiz' diye sordum. İşte buradalar şahitler. Aradım ve düzeltin dedim. Ancak şöyle bir şey olmuş: 2009 yılında KKDF düşürülürken aynı uyulama yapılmış. Henüz tahakkuk etmemiş, henüz vadesi gelmemişlerde de biz indirim yapmışız. Onlar da yararlanmış, geriye dönük bir uygulama olmuş. Bu da bu türden bir uygulama" dedi.
Malatya Milletvekili Mevlüt Aslonoğlu'nun "O dönemde bundan 100 kişi zarar ediyorken, bugün zarar eden bin kişi" sözleriyle tepki göstermesi ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek'in "Düzeltmek lazım" uyarısının üzerine bakan Şimşek, "Eleştiriyi kabul ediyorum. Ama hukuken arkadaşlarımız öncekiyle paralellik olsun diye bu çerçevede yapmışlar" diye konuştu.
Uzmanların özlük hakkı da torbada
Borç yapılandırmasına yönelik tereddütlerin dile getirilmesi üzerine Bakan Şimşek, tasarıyı son haline getirdiklerini belirterek, bir takım düzenlemelerin bu tasarıya eklenmesi çalışması nedeniyle bunun tamamlanmaya çalışıldığını vurguladı. Uzmanların özlük haklarıyla ilgili düzenlemenin daha önce meclise geldiğini anımsatan Bakan Şimşek, en son aldığı bilgiler çerçevesinde bu düzenlemenin yapılandırmanın olduğu torba tasarısına konulacağını söyledi. Bütçede yapılandırmadan bir gelir öngörmediklerini belirten Bakan Şimşek, bunu hazırlarken kapsamı belirlenmemiş olduğunu belirtti. Taslağın şeklini genel kurulda alacağını belirterek, orta vadeli programda 1 kuruşun bile öngörülmediğini hatırlattı. Pazartesi günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in veya kendisinin bu konuda bilgilendirme yapacaklarını bildirdi.
"Kredi notlarını ister ciddiye alın, ister almayın, yatırımcılar ve fonlar alıyor"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir soru üzerine "Derecelendirme kuruluşlarının notlarını ister ciddiye alın, ister almayın, uluslararası yatırımcılar ve fonlar ciddiye alıyor" dedi. Bir ülkenin yatırım yapılabilir kategorisine yükseldiği zaman o ülkeye gelecek yatırım ve fon büyüklüğünün birden bire muazzam artış gösterdiğini ifade eden Bakan Şimşek, "Ben daha önce bu sektörde çalıştığım için bunun önemini biliyorum. Ben o zamanlar Rusya'ya ilişkin raporları yazıyordum. Rusya o dönem yatırım yapılabilir ülkeler kategorisine geçmişti, çok iyi hatırlıyorum. Maalesef derecelendirme kuruluşları Türkiye'yi hep geriden takip ettiler. Türkiye kötüye giderken de, düzelirken de geriden takip ettiler" diye konuştu.
"Fonlar veya şirketler farklı gözlükle bakmaya başlıyor"
Bakan Şimşek, Hazine'den sorumlu bakanlığı döneminde New-York ayağında mutlaka üst düzey yöneticileriyle bir araya geldiğini belirterek, o tür kararla birlikte Türkiye'ye yatırım yapmayacak birtakım fonların veya şirketlerin birden farklı gözle, gözlükle bakabildiğini vurguladı.
"Sadece nota bakmamak lazım"
Türkiye'nin bu dönemde notunun iyileşmesi stres testinden başarıyla geçtiğinin bir göstergesi olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, sadece nota bakmamak gerektiğini, risk primine de bakmak gerektiğini belirtti. Bakan Şimşek, bu çerçevede bakıldığında da Türkiye'nin ciddi bir yapı sergilediğini vurguladı.
"Satın alma gücü paritesinde yapılan zenginleşme değil, düzeltme"
Bakan Şimşek, 2011 Yılı Programı'nda Satın Alma Gücü Paritesi'nde 2000 ve 2011 yılına ilişkin göstergelerin düzeltilmesi sonucunda Türkiye'nin bir gecede zenginleştirildiği ve istatistiklerin güvenirliğinin zedelendiğine yönelik eleştirilere de cevap verdi. Bakan Şimşek, son tartışılan konunun satın alma gücü paritesiyle ilgili yapılan hesaplar olduğunu belirtti. Geçmişte bu hesaplarda OECD verilerinin kullanıldığını belirten Bakan Şimşek, "Nedense son iki yıldır DPT IMF'yi kullanmaya başlamış. Şimdide OECD'yi kullanmaya başlamış. Ama burada rakamlarla oynama gibi bir husus yok. TÜİK'in kredibiletisi çok önemli. Bugün konuşulan konu TÜİK değil, DPT'nin hangi uluslararası kurumun ürettiği verilerin kullanılarak satın alma gücü paritesiyle kişi başına milli gelirin hesaplanmasıdır. Tamamen eski serilere dönüştür. Bu zenginleşme değil, düzeltmedir. Bu arada sıralamamızı biz kendi başımıza değiştiremeyiz. Biz 16'ıncı sıradaysak büyük bir başarıdır" diye konuştu.
2011 özelleştirme geliri 9.5 milyar TL
2010 yılında 3.9 milyar TL özelleştirme geliri tahsilatı gerçekleşeceğini belirten Bakan Şimşek, "2011 yılında genel olarak beklenen program çerçevesinde 13.7 milyar TL. Biliyorsunuz belediyeler de özelleştirme yapabilir. Onlar da muhtemelen tahminler çerçevesinde değerlendirilmiş. 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nde yer alan özelleştirme gelirleri toplamı 9 milyar 545 milyon TL olarak öngörüldü. 2012 için yaklaşık olarak 10 milyar 462 milyon TL olacak. 2010 yılı için perspektif olsun diye söylüyorum, ihalesi yapılmış, onay aşamasında bekleyen 9.4 milyar dolarlık özelleştirme var" dedi.
"Salıpazarı limanı planında son aşamaya gelindi"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Salıpazarı Limanı'yla ilgili taraflarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmelerin devam ettiğini belirterek, plan konusunda son aşamaya gelindiğini vurguladı. Milletvekillerinin Mali Kural'ın hayata geçirilme takvimiyle ilgili soruları üzerine Bakan Şimşek, Mali Kurul konusunda şu an itibariyle herhangi bir perspektif veremeyeceğini bildirdi.