Kızıl gezegene yolculuk
Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ait Umut (Al Amal) adlı uzay aracı yakında Mars’a doğru yola çıkacak. Bir aksilik olmazsa 15 Temmuz’da Japonya’nın Tanegashima Adası’ndan fırlatılacak uydu, gezegenin yörüngesinde iki yıl kalıp atmosferdeki hareketliliği gözlemleyecek.
Remzi Gökdağ-BAEToplayacağı bilgiler dünyanın geleceğini yakından ilgilendiriyor. Umut projesi uzay çalışmalarında sıra dışı bir adım, çünkü Avrupa Uzay Ajansı ya da NASA dışında ilk kez bir Arap ülkesi Mars’ın keşfine dahil oluyor. Umut’un hedefi sadece uzayın gizemli bir kapısını aralamakla sınırlı değil, aynı zamanda BAE’yi de uzay liginde bir üst kümeye terfi ettirmek. Yolculuğun başlamasına sayılı günler var.
Süre azaldıkça heyecan artıyor. Sadece yöneticilerin değil halkın da projeye ilgisi büyük. Ne virüs salgını, ne petrol fiyatları ne de bölgesel krizler. Gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında, sohbetlerde hep Umut’tan bahsediliyor.
Proje BAE’nin geleceğini yakından ilgilendiriyor çünkü bu tür uzay araştırmaları evrenin derinliklerindeki gizemi çözmek kadar ilgili ülkenin ulusal prestiji ve stratejik gücünü de etkiliyor.
Fırlatma işleminde sorun yaşanmazsa Umut’un yaklaşık 55 milyon kilometrelik uzun yolculuğu başlayacak ve 2021’in şubat ayında Kızıl Gezegen’in yörüngesine ulaşacak. 2021 BAE’nin kuruluşunun 50. yıldönümüne denk geliyor.
HEDEF, ŞEHİR KURMAK
Dünyanın ve insanoğlunun kaderi bu yolculuğun sonuçlarına göre değişebilir. Umut’un toplayacağı bilgilerle Mars’ta kurulması planlanan koloninin temeli atılabilir. BAE, 2117’ye kadar Mars’ta bir şehir kuracağını ilan etmişti. Uzay şehrinin bir kopyasını birkaç yıl içinde Dubai yakınlarında inşa edecekler.
30 futbol sahası büyüklüğünde planlanan şehrin maliyeti 135 milyon dolar. Konu fantastik bilimkurgu hikâyeleri gibi ama gelişmeler gerçek hayatta bire bir yaşanıyor. Artık uzay ziyaretlerinden çok, başka bir gezegene taşınma işlemi tartışılıyor. Bunu gerçekleştirebilmek için öncelikle ulaşım sorununun çözülmesi gerekiyor.
Seferler masrafsız, güvenli ve düzenli olmalı. Mars’ta koloni kurmak isteyen Elon Musk’ın SpaceX’i seri seferlerin başlangıcı olabilir. İkinci aşamada kaynakları kullanıp ortam yaratmak, yani taşınacak evi planlayıp inşa etmek var. BAE’nin uzay aracı ve Dubai’de yapımı planlanan “Mars Kenti” bu aşamanın parçası.
Bir sonraki adım uzay yaşamının kurallarını belirlemek. NASA’nın hazırladığı Artemis Anlaşması’na göre Ay’ın nasıl ve ne kadarının kimler tarafından paylaşılacağı konuşuluyor. Kanada, Japonya ve Avrupa ülkelerinden sonra anlaşmaya dahil olan son ülke BAE. Ay üslerinde planlanan güvenlik bölgelerinin benzerlerini yakın bir gelecekte Mars’ta görmek sürpriz olmayacak. Geçmişte yeni toprakları keşfeden uygarlıklar gibi uzayı keşfeden güçler de buldukları hazinenin sahibi olacak.
ÇÖLDEN MARS’A UZANAN YOL
BAE kalıplarını aşıp dünyayı şaşırtmayı bilen bir ülke. Teknolojiyi ve yeniliği dışlamadı. Geçmişten gelen ticari zekâsını kullanıp Abu Dabi ve Dubai gibi şehirleri finans merkezleri haline getirdi. Yaratıcı fikirler, mimari projeler, dev yatırımlar bu şehirlerde hayat buldu. Turizmdeki başarısı pek çok ülkeye örnek oldu.
Ancak çölde zaman zaman beliren görüntüler bazen gerçeği yansıtmaz. Neyin gerçek, neyin hayal olduğunu anlamakta zorlanabiliriz. Araplar çölün bu kuralını herkesten iyi biliyor. Petrol ve doğalgaz kaynakları hızla tükeniyor. On yıl sonra yeraltı kaynaklarına ulaşmaları şimdiki kadar kolay olmayacak. Yeni kaynaklara ihtiyaçları var. Bölge tarihi, çölün yuttuğu medeniyetlerin hikâyeleriyle dolu. O gün gelmeden değişime adapte olmaları gerekiyor. Akıllı kentler ve Mars’ın keşfi bu planın parçası ve onlar bütün detaylarıyla hesapladıkları bu yolda sessizce ilerliyorlar.
remgok@gmail.com