Kızı için hamile kaldı, ölümü göze alıp doğum yaptı

42 yaşındaki anne İlkay Özkan, kanser oluşma riski tespit edilen 6 yaşındaki kızı Dünyam için tüp bebek yöntemiyle hamile kaldı. Ancak kanama nedeniyle anne ve bebeğin hayatı riske girdi. Anne canı pahasına bebeğini dünyaya getirdi. Kordon kanından alınan kök hücreler, ileride kanser görülme ihtimali bulunan Dünyam için dondurularak Amerika’daki bir merkeze gönderildi.

cumhuriyet.com.tr


İstanbul’da yaşayan 10 yıllık evli İsmet-İlkay Özkan çifti, kızları Dünyam’ın rutin tetkikleri sırasında kanser riski taşıdığını öğrendiler. Doktorlar Dünyam’ın sürekli kontrol altında tutulmasını isterken, yaşı ilerleyen anneye ‘Tüp bebek yöntemiyle hamile kalıp doğacak bebeğinizin kordon kanını Dünyam’ın olası bir tedavisi için saklayabilirsiniz’ önerisinde bulundu.

Dünya tatlısı kızları için tüp bebek yöntemiyle hamile kalan anne, sorunlu bir hamilelik dönemi geçirdi. Ege Bölgesi’nde eşi ve kızlarıyla tatile çıkan anne aşırı sancı ve ağrı şikayetiyle doktora başvurdu. İzmir’deki Medifema Hastanesi’ne yatırılan annenin kanamasının olduğu tespit edildi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hakan Yetimalar, kanamaları artan anne adayını hemen ameliyata aldı. Riski operasyonun ardından sezaryen ile 27 haftalık, 1400 gram ağırlığındaki Veli Efe Bebek dünyaya geldi. Bebek hemen Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi’ne alındı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Görkem Astarcıoğlu tarafından izlenen bebek, kaldığı kuvözde 42 gün yaşam savaşı verdi.

Dünyam kardeşi için nöbet tuttu
Ablası Dünyam, yenidoğan yoğun bakım servisinin kapısının önünde ona ileride yaşam kaynağı olabilecek kardeşi için nöbet tuttu. Dünyam kapıda beklediği sırada kuvözdeki kardeşi ağlayarak tepki verdiği izlendi. 2 kilo 130 gram ağırlığına ulaşan Veli Efe Bebek, 7 Eylül günü sağlıklı bir şekilde hastaneden taburcu edildi. Mutluluğu gözlerinden okunan anne, “Yenidoğan doğmuş gibiyim. Dünyanın en güzel şeyi. Dünyanın en mutlu annesi benim şu an” diye konuştu.

"Her ikisini de kaybedebilirdik"
Riskli doğumu gerçekleştiren Dr. Yetimalar, “Birden çok sebepten dolayı gebelik riskliydi. Annenin yaptığı ciddi bir fedakarlıktır. Riskli gebelik olduğu için hekimler bir çok nedenden dolayı ne yazık ki yüksek risk almaktan çekinebiliyorlar. Bu yüzden ailenin gittiği bazı hastanelerde görevli doktorlar, ‘Biz sorumluluk alamayız’ demiş. Anne bize geldiğinde ciddi kanamaları vardı. Bebeği besleyen plasenta yanlış bir yerde yerleşimliydi. Kanaması daha da tehlikeli bir boyuta ulaşınca acil olarak sezaryen ile bebeği dünyayı getirdik. 1400 gramlık hayata tutunan bebeğimizi Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi’nde tedavi altına aldık. Bebek anne karnında veya doğumdan sonra ölebilirdi. Ama bizlerin ve ailenin çabasıyla her ikisi de sağlığına kavuştu” dedi.

Zorlu süreç
28 haftalık dünyaya gelen bebeği sağlıklı bir şekilde taburcu ettiklerini belirten Dr. Astarcıoğlu ise, “Bebek 42 gün yenidoğan yoğun bakım servisinde izlendi. Anne bebek sahibi olmayı düşünmeyen biriyken 6 yaşındaki çocuğu için kök hücre ihtiyacı olmasını göz önünde bulundurarak tüp bebekle hamile kaldı. Annenin ve bebeğinin hayatını tehdit eden zor bir gebelik sürecinde anne hastanemize başvurdu. Yenidoğan süreci çok zorluydu. Hepsinin üzerinden gelmeyi başardık” diye konuştu.