‘Kız kardeşler’ 20 yıldır el ele, önce vicdan diyor!
Sanatçı, yazar, akademisyen kadınlar yine beraberdi.
Yazgülü AldoğanHalkla İlişkiler uzmanı Sibel Asna, bundan 20 yıl önce başlamış arkadaşlarını yılbaşı yemeğinde toplamaya; önce evinde, kalabalık arttıkça dışarıda! Yılbaşında herkes toplanıyor, bu yemeğin ne özelliği var derseniz şu özelliği var: Sadece kadınlar toplanıyor! Bir Mor Çatı değil ama kadın olmanın bilincini taşıyan kadınlar, ki onların her biri kendi işinde, kendi çapında çok da başarılı, eli ekmek tutan, çevresine ışık saçan kadınlar. Grup önce küçüktü, ama giderek genişledi çünkü amaç, birbirimizi tanımak ve bu halkayı genişletmek. Sibel, yıllar içinde iş hayatındaki yükünü azaltırken sosyal hayattaki yükünü artırdı, “vicdan” her zaman en güçlü ilkesiydi, sonra yaşam mottosu oldu umut. bilgi, tecrübe ve iyiliğin paylaşımı, adalet, kadın hakları derken, halkla ilişkiler mesleğini özel yaşamıyla kaynaştırarak bir “iyilik perisi” haline dönüştü! Geçen akşam, yine hepimizi topladı, bu kez grubun vazgeçilmezlerinden Zeynep Oral’ın Leyla Gencer üzerine yazdığı senaryodan yola çıkılarak yapılmış “Bir Diva, Leyla Gencer” belgeselini de izleyelim diye Hrant Dink Vakfı’nda buluşuldu. Önce özlem giderildi elbette, birbirini nicedir görmeyen kadınlar, birbirlerini iltifatlara boğdu, oysa yıllar acımasız, yıllar silindir gibi geçiyor üzerimizden, ülkemizin de bizi refah ve mutluluğa boğduğu söylenemez, yüzümüzdeki çizgiler derinleşmiş, saçlar ağarmış, bel bükülmüş. Hasta olup gelemeyenlerin sayısı artmış! Yine de parıldamaya özen gösterilmiş.
Rakel Dink ve kızı Delal de aramızdaydı, her karşılaştığımızda bir suçluluk duygusuna kapılmıyorsam ne olayım! Yine gazeteciler, sanatçılar, yazarlar, akademisyenler, kız kardeşler olarak bir aradaydık, masaların üzerinde narların içine yerleştirilmiş küçük çiçekler, Cihangir’den “Ash’in hazırladığı topik ve dolma ikramı filmden önce, hindi, kestaneli pilav, su böreği, filmden sonra!
Yeni yıla hoş bir Merhaba’ydı; gecenin karanlığında, yağmurun altında vedalaşıp herkes kendi yoluna giderken içimde vicdan da vardı, iyilik de, olmayan tek şey umut’tu! Kanal İstanbul tartışması, askerimizi bir de Libya’da şehit etme planları, SÖZCÜ yazarlarına verilen muhalefet cezası, asgari ücretin üç kuruş çıkması... yeni yıla umutlu nasıl girebilirdik ki!
GENCER BELGESELİ
Zeynep Oral’ın Türkiye’nin Diva’sı Leyla Gencer’in hayatını anlatan belgesel filmi, iyi ki de yapılmış: Leyla Gencer, sanat yaşamı boyunca stüdyoya girip de kayıt yaptırmamış ama en çok sahneye çıktığı İtalya’da ve diğer ülkelerde o kadar çok korsan kaydı yapılmış ki daha sonradan yapılmış plakları hep bu korsanlardanmış, belli ki yaşamı boyunca kendisiyle tek belgeseli de Nebil Özgentürk tarafından yapılmış, o da saatler süren kayıttan sadece on dakikalık bölümü kullanmış. Bu malzemeler İKSV’nin yapımcılığında, Selçuk Metin’in yönetmenliğinde, Zeynep Oral’ın senaryosuyla belgeselde kullanılmış ve sanatçıyla ilgili bu kapsamdaki tek dokümanter çalışma gerçekleşmiş.