Kişisel veriler AKP'ye emanet

20 yıldır mecliste tozlu raflarda bekleyen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı ani bir kararla mecliste tartışmaya açıldı. CHP Milletvekili Aykan Erdemir’e göre 17-25 Aralık süreci nedeniyle bu tasarı gündeme geldi. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa kamuya ciddi istisnalar özel sektöre yaptırımlar gelecek.

Şehriban Kıraç/Cumhuriyet

Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı geçen hafta ani bir kararla TBMM Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu’nda görüşmeye açıldı. 24 Ekim 1995 tarihli 95/46 sayılı Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu direktifi kişisel verilerin işlenmesi ve korunmasına ilişkin kapsamlı bir düzenleme öngörüyor ancak Türkiye’de 1995’ten bugüne 95/46 sayılı direktifin öngördüğü düzenleme için tek bir adım dahi atılmadı.

CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir tasarının AB müktesebatına aykırı olduğunu vurgulayarak “AB sürecinden asgari düzeyde bilgisi olan Adalet Bakanlığı’nın bu tasarıyı dayatması kabul edilemez. Tasarıya devlet merkezli düşünce hakim. Bireyi özel sektöre karşı korumak için ciddi kısıtlamalar getirilirken kamuya karşı aynı denge söz konusu değil. Kamuya getirilen geniş istisnalar orantılılık ilkesine göre yeniden düzenlenmeli. Tasarıda devletçi bir otorite hakim” dedi. Tasarı’nın özellikle 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları ile ilgili olarak gündeme geldiğine işaret eden Erdemir, 2015’te hala kişisel verilerin korunmasını konuşmanın Türkiye açısından utanç verici olduğunu aktardı. Tasarının bu haliyle yasalaşması halinde kişisel verilerin korunmasının kamunun insafına bırakılacağını aktaran Erdemir, unutulma hakkı ile ilgili Türkiye’de yakında adımlar atılırsa bunun şaşırtıcı olmaması gerektiğini aktardı.

Kanun tasarısının birey merkezli değil devlet merkezci olduğunu ifade eden Erdemir, “Tasarı ile özel sektöre ciddi kısıtlama ve yaptırımlar getirilirken kamuya orantılılık ilkesiyle bağdaşmayan geniş istisnalar tanınmıştır. Vatandaşlarımızın kişisel verileri Allah’a emanettir. Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı mevcut şekliyle yasalaştığı takdirde, Diyarbakır’da yaşları 6 ile 14 arasında değişen çocukların polis tarafından fişlenip Milli Eğitim tarafından İnternet sitesinden teşhir edilmesine benzer utanç vakkalarını daha çok yaşarız” dedi.

TBMM’de yapılan toplantıya AB Türkiye Delegasyonu temsilcilerinin de katıldığını bildiren Erdemir, Adalet bakanlığı bürokratlarının hazırladığı tasarının ağır eleştiri aldığını sözlerine ekledi.

Öte yandan TEPAV’ın Bilgi Üniversitesi ile birlikte hazırladığı ‘Kişisel Verilerin Korunmasının İktisadi ve Hukuki Analizi’ raporunda Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun tasarısında çizilen çerçevede yürütecek idari kurumun tamamen bağımsız olması gerektiğine işaret edildi. Raporda “Düzenlemeler yapılırken kişisel verilerin korunmasının tüm dünyada tartışılan teknolojinin gelişimine bağlı olarak evrilen bir hukuki alan olduğu unutulmamalı. Temel insan haklarından biri olan veri koruması hakkı, bireyin Anayasada tanımlanan diğer hak ve özgürlüklerle ele alınmalı. Bireyin hakları korunurken gelişen ekonominin teknolojinin sağladığı faydalar da unutulmamalı” denildi.