Kırsala seçim hibesi
Tarımda kredi ve hibelerin gerçek üreticiye gidip gitmediği endişe yarattı. TZD Başkanı Demirtaş, ‘Kesenin ağzı açıldı. Yaklaşan seçimler etkili’ dedi.
Gamze BalTarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) 2020’ye kadar 5 milyar liralık hibe kullandıracağını duyurması, bu tarz kredilerin genellikle kırsal yaşamı bilmeyen sermaye sahiplerine verilmesi sorununu gündeme getirdi. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı Hüseyin Demirtaş, tarım sektöründeki hibe ve kredilerin ihtiyacı olan küçük işletmecilere verilip, üretimin canlandırılmasına faydalı olacağı konusunda endişe taşıdığını aktardı. “Kırsal kalkınmada herkes kesenin ağzını açtı. Ancak gerçek üreticinin traktörü bile icrada. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Yaklaşan seçimlerin de bu tarz kredilerin artırılmasında etkili olduğunu düşünüyorum” dedi. Firmalara değil de üreticiye verilen destekleri olumlu karşıladıklarını ifade eden Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Sait Koca ise TKDK’nin Kırsal Kalkınma Aracı (IPARD) kapsamında kümes yatırımına verdiği destekten memnun olduklarını anlattı.
‘Küçük üretici alsın’
Kırsaldaki ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesine katkı sağlayıp, yatırım yapmak isteyen girişimciye olanak sunmaya çalıştıklarını dile getiren TKDK Başkanı Hakan Kalender, Türkiye genelinde 42 ilde kuruma bağlı koordinatörlüğün faaliyet gösterdiğini ifade ederek, et ve süt işletmelerinden, yumurta ve tavukçuluğa kadar birçok farklı sektöre farklı oranlarda hibe dağıttıklarını belirtirken; Demirtaş ise, “Bu hibe ve krediler, köyde yaşayan yani kırsalı bilen ve ihtiyacı olan aile işletmelerine sunulursa destekleriz. Ancak genellikle ihaleleri kırsalı bilmeyen sermaye sahipleri kazanıyor. TZD olarak şirket tarımcılığına karşıyız” diye konuştu. Sözü edilen TKDK kredi ve hibelerinden tüm üreticilerin istifade ettiğini; çoğu zaman büyük üreticilerin frenlendiğini ileri süren Sait Koca ise, en ez desteği kanatlı sektörünün aldığını aktardı. Koca, “Ürün bazlı destek neredeyse hiç verilmiyor. Sektör olarak kendimizi finanse etmeşe çalışıyoruz” diye konuştu.
İthalata rağmen kırmızı et üretimi azaldı
Öte yandan Türkiye’nin kırmızı et üretimi, artan ithalat ve hayvan sayısına rağmen 2017’nin dördüncü çeyreğinde bir önceki döneme göre 295 ton azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, Türkiye’nin 2017’deki toplam kırmızı et üretimi, 2016’ya göre yüzde 4 azalışla 1 milyon 126 bin 403 ton olarak gerçekleşti. TÜİK’in geçen hafta yayımladığı Hayvansal Üretim İstatistikleri’ne göre ise, büyükbaş hayvan sayısı 2017’de, bir önceki yıla göre yüzde 13.2 artarak 16 milyon 105 bine yükselmişti. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, ithal edilen besilik hayvanların bile kesime götürülmesine rağmen kırmızı et üretiminin artırılamamasını eleştirdi. Atalık, “Fiyata ve ithalata dayalı bir politika izleniyor. Üretimimizi kendi politikamız çerçevesinde yapmadığımız için yeterince et üretimi sağlayamıyoruz. İthalata dayalı hayvancılık sürdürülmeye çalışıldıkça üretimde başarılı olamayız” diye konuştu.