‘Kırmızılı Kadın’ ürküttü...
Vakıfbank’ın Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin yarışma sponsorluğundan çekilmesine, Gezi Direnişi’nin simge fotoğraflarından ‘Kırmızılı Kadın’ın yarışmada birinci seçilmesinin neden olduğu ileri sürüldü. Dernek başkanı Özel, fotomuhabirlerinin yaşadıkları çağın görsel tanıkları olduklarını söyledi. Jüri üyesi Coşkun Aral ise bu kararın sansürden öte bir durum olduğunu vurguladı.
Aslı Uluşahin / CumhuriyetTürkiye’nin üç kamu bankasından biri olan Vakıfbank, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin, bu yıl 29. kez düzenlediği Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’nın ana sporsorluğundan çekildi. Bankanın sponsorluk sözleşmesini, Reuters muhabiri Osman Örsal’ın çektiği, Gezi Direnişi’nin simge fotoğraflarından “Kırmızılı Kadın”ın yarışmada birinci olması nedeniyle feshetmeye karar verdiği ileri sürüldü. Vakıfbank, 4 yıldır yarışmanın ana sponsorluğunu üstleniyordu.
Yarışma sonuçlarının 24 Şubat tarihinde açıklanmasının ardından, banka sponsorluk sözleşmesini feshettiğini 25 Şubat’ta sözlü, 26 Şubat’ta da yazılı olarak derneğe bildirdi. Bugüne kadar dernekle banka arasında süren görüşmelerde uzlaşma sağlanamayınca durum basına yansıdı.
Derneğin başkanı Rıza Özel, resmi bildiride kendilerine herhangi bir gerekçe sunulmadığını söylerken fesih kararının yarışma sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından alınmasının anlamlı olduğunu vurguladı.
Rıza Özel, “Fotomuhabirleri yaşadıkları çağın görsel tanıklarıdır. Çektikleri fotoğraflar da aslında birer tarihi belgedir. Dolayısıyla ödüllendirdiğimiz fotoğraflar da geçen yıla damgasını vuran karelerden oluşuyor” dedi.
1984 yılında kurulan derneğin saygınlığının tarafsız olmasından kaynaklandığını vurgulayan Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yarışmamıza katılan fotoğraflar arasında asla manipülasyonu kabul etmiyoruz. Karanlık oda dışında müdahale yapılan fotoğrafları tespit edersek o kişiyi yarışmadan diskalifiye ediyor, aynı zamanda dernek üyeliğinden ihracı için işlem başlatıyoruz. Dolayısıyla yarışmada ödül kazanan fotoğraflar hayatın içinden gerçek karelerdir. Türkiye’nin bugünü gelecekte bu karelerle hatırlanacak. Basına sansür olabilir, bir fotoğrafı ister basar ister basmazsınız. Ama basın fotoğrafları yalan söylemez. Fotoğrafın yandaşı olmaz.”
Yarışmanın jüri üyesi Coşkun Aral ise bankanın yarışmanın ana sporsorluğundan çekilme kararından üzüntü duyduğunu, ancak durumun bankanın evrensel konumu açısından daha da üzüntü verici olduğunu belirtti. Türkiye’de basın fotoğraflarını ödüllendiren Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’nın prestijli bir yarışma olduğunu vurgulayan Aral, “Basın fotoğrafçıları özgürdür. Filipinler’in diktatör başkanı Ferdinand Marcos döneminde orada görev yapmış bir gazeteciyim ve o dönemde orada bile böyle bir şey yaşanmadı. Bankanın, seçilmiş, Türk basınının en değerli fotomuhabirlerinin çektiği fotoğrafları kendilerine göre kategorize etmesi ve ardından aldığı bu karar şaşkınlık verici. Bu sansür ötesi bir durumdur. Kraldan çok kralcı bakışla bu değerlendirmeyi yapan yetkilileri tarihe bırakıyorum” dedi.
Dernek adına yapılan açıklamada ise nisan ayında düzenleneceği duyurulan ödül töreninin, bankanın desteğini çekmesinin ardından yaşanan maddi sıkıntı nedeniyle ileri bir tarihe ertelendiği bildirildi.
Aralarında ünlü Amerikalı fotoğrafçı Christopher Morris’in de yer aldığı 17 kişilik jürinin değerlendirmesi sonucu, Gezi Direnişi’ni yansıtan 5 fotoğrafın yanı sıra Suriye’den Türkiye’ye sığınan mülteciler, Suriye’de El Kaide’ye yakın grupların infaz fotoğrafları, aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP milletvekili Mustafa Balbay gibi siyasi isimlerin fotoğraflarının da yer aldığı 23 fotoğraf ödüle değer bulunmuştu.