Kırmızı plakayla seçim olmaz
Kılıçdaroğlu, YSK’nin belediye başkanlığına aday olacak bakanlarla ilgili kararını eleştirdi.
Ayşe Sayın / Cumhuriyet
Balıkesir programı sırasında bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı yapan Kılıçdaroğlu, bugün başlayacak olan ve 5 gün sürecek olan ABD programı ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, daha önce Brüksel, Londra, Fransa’ya giderek “CHP’deki değişimi anlattıklarını” ABD gezisinin, bu formatta olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“CHP’nin ABD’de yeteri kadar bilinmediği ifade edildi. Türkiye sadece AKP’den ibaret bir devlet değil. Ana muhalefet olarak biz Türkiye kuruluşunda harcı olan bir partiyiz. Bizim görüşlerimizin önemli olduğuna inanıyoruz. Geri değil ileri doğru giden, Batı uygarlığının içinde yer alan bir Türkiye’yi amaçlıyoruz. Bunu anlatacağız. Bana en az 7-8 kez ABD’den gelen senatörler CHP’yi her seferinde sordular. ‘Neden gelip ABD’de anlatmıyorsunuz’ dediler. ABD’de siyasal çevrelerde CHP fazla bilinmiyor, önyargılarla biliniyor. Gerçek nedir anlatacağız. 3 ayrı düşünce kuruluşuyla görüşeceğiz, sorularına yanıt vereceğiz.”
AKP’nin Ankara Büyükşehir için Melih Gökçek’i açıklamasından sonra CHP’nin adayının kim olacağı sorusuna ise sorusuna espriyle karışık, “O bir devlet sırrı” karşılığını veren ve açıklama tarihiyle ilgili takvim de vermeyen Kılıçdaroğlu’nun diğer sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
350 aday açıklanacak: Büyükşehirler için 5 kişilik komisyonumuz var. Takılıyoruz bazen onlara, “derin CHP’liler” diye espri yapılıyor. Belediye başkanlarının olmadığı yerler ağırlık verdiler. Bizim başkanların olduğu yerde ciddi sorun yok. Aralık ayında 350 yeni aday belirlenerek, açıklanması planlanıyor.
Sola da davet: Sola çağrı yapmadım diye eleştiriliyorsam, sizin aracılığınızla bütün sola çağrı yapıyorum. (Hatay) Samandağı’nda ÖDP’li belediye başkanını aldık. Sol bize uzak değil. Biz ilkeden yola çıkıyoruz. Laik demokratik sosyal hukuk devletinden yana olan hukukun üstünlüğünü benimseyen bütün yurttaşları CHP çatısı altına bekliyoruz. Yaşadığımız süreç, yurttaşların belleğinde derin sorunlar açan bir süreçtir. Herkeste ciddi kaygı var ülkenin gidişi konusunda. Bu kaygı varsa sizde gelin CHP’ye... Sola da sağa da herkese saygı duyarız. BDP, AKP, MHP’liler de bize oy verirse mutlu oluruz.
Hüsamettin Özkan CHP’ye gelir mi: Hüsamettin Bey ile görüşüyoruz, eski bir parlamenter bize çok yabancı bir siyasi değil, telefonda yüz yüze görüşüyoruz. O da ülkenin geleceğinden kaygı duyuyor.
YSK’nin aday bakanlar kararı: Bu karar devletin olanakları ile propagandaya izin verir. Hem kırmızı plakaya izin verecek hem seçim propagandası yapacak. Yargı kurumu bu kararı ile seçimlerde tarafsızlık ilkesine darbe vurmuştur. YSK kararında bakanın milletvekilinden farkı olmadığına yönelik değerlendirmede bulunmuş. Milletvekillerinin altında kırmızı plakası, emir vereceği bürokratı, kullanacağı bir makamı yoktur. Oda başkanlarını istifaya zorunlu kılan yargı, bakanlar istifaya ettirmeyerek kendisi ile çelişti. Bu çelişki kamuoyu vicdanına nasıl anlatılacak. Yargıç eliyle haksızlık yapılıyor bir hâkim bunu nasıl bilmez.
Anayasada tekliflere açık kapı: Anayasa konusunda ben iktidar partisinin samimi olmadığına inanıyorum, her seferinde bir manevra yaptı, “Acaba CHP’yi masadan kaçırabilir miyim” diye. Ama olmadı. Önce 48 madde uzlaşıldı dedik neden 48 belki 60 olur dedik gerçekten 60 oldu. Başkanlık sistemini çekseler çok daha fazla madde olur. Her şeye karşın 4 siyasal partinin 60 maddede uzlaşmasını önemsiyoruz. Bu küçümsenecek bir olay değil. Bugün aşırı kutuplaşmanın yaşandığı bir Türkiye’de 4 siyasal parti 60 maddede uzlaşmışsa bu önemlidir. 60 maddeyi 4 siyasal parti gelin görüşelim derse görüşürüz. Anayasa teklifi gelebilir. 5 madde 10 madde... Parlamentoda bir grup milletvekili verebilir. Verildikten sonra biz de tabii yetkili organlarımızda konuşuruz. Anayasa değişikliği nedir ne değildir, bizim beklentilerimize uygun mudur değil midir, eğer herhangi bir sorun yoksa evet deriz ama eğer bir sorun varsa neden hayır dediğimizi anlatırız.
‘Derviş zaten CHP’li...’
Kılıçdaroğlu’nun birkaç kez görüşmesi nedeniyle “CHP’de aktif siyasete dönecek” yorumları yapılan eski CHP milletvekili ve eski Bakan Kemal Derviş, 8 Aralık’ta CHP’nin ev sahipliğini üstleneceği “Dünya Ekonomisi”, “Hızlı büyümenin koşulları” ve “Avrupa’nın geleceği” konulu İstanbul’da yapılacak çalıştayın “moderatörlüğünü” üstlenecek. Gazetecilerin “CHP’ye mi dönüyor” sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, Derviş’in “zaten CHP’li” olduğunu anımsattı. Kılıçdaroğlu, “Türkiye şöyle bir sürecin içine girdi. Akşam yatan, sabah karar veren ve bütün kararları bir kişinin iki dudağı arasına sıkışan bir ülke konumuna geldik. Bundan ülkeyi çekip çıkarmamız lazım. Kemal Derviş, CHP’nin ekonomi kurmayıdır, bize destek veriyor. Akademik olarak görevi var. Ekonomi konularında zaten bize her ortamda arzu edince destek veriyor, en büyük destek bu toplantı oldu. Kendisinin uluslararası camiada ekonomi çevreleriyle ilişkileri var. Bu katkısını CHP için kullanıyor” dedi