"Kimseden silah almadım"

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, yaptığı yazılı açıklamada, anamuhalefet partisinin projeli ve alternatif siyaset üretebilme kapasitesinin demokrasi için gerçek bir teminat olduğunu ancak, Türkiye'nin projeli ana muhalefet evresine henüz ulaşamadığını söyledi. CHP yönetiminin, birikim ve enerjilerini reforma tahsis eden kimi milletvekillerini hedef seçmeyi siyaset zannettiğini kaydeden İyimaya,

"Siyaset, kişilerle uğraşan küçük akıllara değil, kendilerini sistem sorunlarına adayan küçük beyinlere muhtaçtır. Yeni CHP'nin teftiş ve şüphe iktidarından; akıl ve diyalog iktidarına terfi etmesi en büyük temennimizdir" dedi. Genel ve siyasal eleştiriye hoşgörü ile yaklaştığını ve bunlardan geliştirici dersler çıkardığını belirten İyimaya, şunları söyledi:

"1990 yılında, siyasetle uğraşmayan hiçbir parti ile bağı olmayan ve tazminat hukukunda derinleşen genç bir avukatın, görevi sona ermiş bir devlet başkanına karşı açılan tazminat davasında, -üstelik hocasının arzu ve ısrarı üzerine-savunma görevini üstlenmesi, hangi hukuk, hangi ahlak ve hangi akıl kurallarına aykırıdır? Savunma mesleğinin bu normal vakıasından, çeyrek asır sonra, siyasal yasak üretebilmek, ancak yeni CHP anlayışına uygun düşebilir. Fakat, bu yasak, özgürlüğün ruhundan beslenmeyen, haklar demetinde yeri bulunmayan, kimseyi bağlamayan ve sadece karton kağıt etkili bir yasaktır. Siyasi literatürümüze hayırlı olsun."
 

"Darbe sözcüğünün ruh ve fikir dünyamda hiçbir zaman yeri olmamıştır"

Kutsal savunma hakkı ile savunulan kişinin hiçbir zaman ayniyetinin söz konusu olamayacağını ifade eden İyimaya, "Avukat, en vahim olayda bile, var olan asgari hakkı ortaya çıkaran ve müvekkilinden de tamamen bağımsız bir hukuk ve ahlak adamıdır" dedi. Kenan Evren'in avukatlığı konusunda sanki 'gizli tutulan bir şey açığa çıkarılıyormuşcasına yapay bir çaba içine girildiğini bunun da siyasetin marazi bir zaafı olduğunu belirten İyimaya, "Hak arama özgürlüğü konusundaki zihniyet yoksulluğunu dışa vuran bu tavır; aynı zamanda kutsal savunma hakkına karşı işlenmiş bir saldırıdır. Demokrasinin en büyük virüsü olan darbe sözcüğünün ruh ve fikir dünyamda hiçbir zaman yeri olmamıştır, olamaz ve olmayacaktır. İyimaya, çocukları için ayırması gereken zaman dahil, aktif siyaset hayatını, demokrasi ve hukuk mücadelesine tahsis etmiştir. Bu bir söz değil; tutanakların ve tekliflerin tanıklık ettiği bir gerçektir. 28 Şubat dönemi tutanakları, 2001 ve 2010 anayasa reformu kayıtları dahi bunun için fazlası ile yeterlidir" dedi.
 

"Yeni CHP'nin vay haline"

İyimaya, Kenan Evren'in kendisine tabanca hediye ettiği iddiası konusunda da şunları söyledi:
"Ahmet İyimaya, Kenan Paşa dahil, hiç kimseden, zamanın herhangi bir parçasında, herhangi bir tabanca hediye almamıştır. Aksi yöndeki beyan, bir kizb-i mürekkeptir, iftiradır. Armağan alıp vermenin yasak olduğunu da yeni öğreniyoruz. Sayın Genel Başkanı, birilerinin uydurduğu yalanlara muhtaç hale gelmişse, vay yeni CHP'nin haline. Bu anlayış içinde derin insan sevgimi, bana hakaret ve iftira edenler dahil, herkesle paylaşıyor ve vicdanları sızlayacak durumda olanları Allah'a havale ediyorum."