"Kimse kimseye bir akıl vermesin"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Anayasa değişiklik paketiyle ilgili sözlerini değerlendirerek, ''Biz biliriz ki Sayın Cumhurbaşkanı ne hiç kimsenin oyununa gelebilecek ne de bir konuda peşin hükümlü davranacak bir insandır'' dedi.
cumhuriyet.com.trArınç, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Ürdün Enformasyon Bakanı Nebil el Şerif'in daveti üzerine Amman'a gideceğini belirtti.
Anayasa değişikliği paketi
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Arınç, bir gazetecinin, ''Sayın Baykal, bir gazetedeki demecinde Anayasa değişikliği paketini kastederek, 'Cumhurbaşkanı bu oyuna alet olmasın, Anayasa değişikliği önüne geldiğinde 367'den fazla oy alan maddeleri referanduma götürmeyeceğini ilan etsin'' görüşünü dile getirdi, sizin bu konudaki düşünceniz nedir?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Sayın Baykal iki yanlış yapıyor, bir tanesi Anayasa değişikliği paketinde hangi konular olduğunu bilmeden, doğrusu 'İçinde ne var?' diye de sormadan, bu konular üzerinde bir hazırlık yapıp karşılıklı diyalog ve uzlaşma ortamı içerisinde bunları konuşmadan peşinen bu değişikliklere karşı çıkıyor. Bu bir siyasi için, bir ana muhalefet partisi lideri için fevkalade yanlış bir konu. Önce, 'Bu pakette hangi konular var, gelen değişiklik önerileri nelerdir?' bu konu bilinir, ondan sonra tartışmaya açılır, destekleyip desteklememek konusunda da kendilerinin görüşleri ortaya konulur. Bir defa peşinen karşı çıkmak ve 'bu Anayasa değişikliklerini bu iktidar, bu parlamento yapamaz' diye konuşmak fevkalade yanlış.''
Arınç, Deniz Baykal'ın açıklamalarını okuduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Sayın Baykal'ın ikinci yanlışı, Sayın Cumhurbaşkanı için 'bu oyuna alet olmayın' şeklindeki ifadesidir, bu fevkalade yanlış bir ifade. Kimse kimseye bir akıl vermesin. Bir Cumhurbaşkanı'na hitap bu şekilde olmaz. Biz biliriz ki sayın Cumhurbaşkanı ne hiç kimsenin oyununa gelebilecek ne de bir konuda peşin hükümlü davranacak bir insandır. Sayın Baykal'ın ileriye sürdüğü tez de hukuken bugüne kadar mümkün olmayan bir uygulamadır.
Anayasa'nın 175. maddesini, değişikliklerin hangi yöntemle yapılacağını, bunun için ne gerektiğini, hem usul ve esas bakımından hem de parlamento içerisinde bunun görüşme yöntemi bakımından neler getirdiğini hepimiz biliyoruz. Sayın Baykal'ın sıkıntısı sanıyorum şudur; peşinen AK Parti milletvekillerinin getirdiği Anayasa değişikliklerine karşı çıkmayı sürdürürken bir taraftan da eğer gelecekse Anayasa'nın geçici 15. maddesi CHP açısından geçmişte deklare edildiğine göre burada bir çelişkiye düşmek istemiyor. Yani Sayın Baykal şunu söylüyor; 'Geçici 15. maddeye biz oy verelim, orada 367 olsun ama diğerlerine peşinen karşı çıktığımız için bunlar ayrı şekilde referanduma sunulsun'. Halbuki bugüne kadar yapılan bütün Anayasa değişikliklerinde ister tek, ister iki, ister 31 maddeli olsun tamamı oylanmıştır.
Bugüne kadar sadece 2007 yılı Ekim ayında 11 maddelik değişiklik referanduma götürülmüştür. Yani bir yeni icatla karşı karşıyayız. Bu, kendi içlerindeki sıkıntıdan meydana geliyor. Yani 'geçici 15. maddeye CHP nasıl olur da oy vermez' diye düşünenlere, 'ona oy verelim ama ayrı ayrı oylamalar yapılsın ve ayrı ayrı referanduma götürülsün' şeklinde bir tez ileri sürüyor. Hayır, biz böyle yapmayacağız. Getireceğimiz bir Anayasa değişiklik paketi belki 3-5 maddeden ibaret olacaktır ama hepsi ayrı ayrı oylanacak, sonunda da tümü oylanacak. Ve çıkacak sonuca göre bir ihtimal referanduma da hep beraber götürülecek.''
Arınç, ''Anayasa değişikliğini paket olarak mı referanduma götürmekten yanasınız?'' sorusuna, ''Tabii. Yöntem odur, bugüne kadar biz öyle gördük'' yanıtını verdi.
Bülent Arınç ve beraberindekiler, daha sonra THY'nin tarifeli uçağıyla Amman'a hareket etti.