Kim bu 30 milyar (katrilyon) alan danışmanlar?
Durmuş Yılmaz, “Maliye Bakanlığı'nın 30 milyar TL'lik bir ‘danışmanlık bütçesi’ var, şahıslara ödenen paralar bunlar, denetimi de yok” açıklamasında bulundu.
cumhuriyet.com.trSözcü’den Özlem Gürses’e konuşan Durmuş Yılmaz’ın röportajından dikkat çeken bölümler şöyle:
– Ne yaşıyoruz şu anda ekonomide?
Ekonomi yönetiminde bir koordinasyon yok. Bu koordinasyonu tek başına Cumhurbaşkanı sağlamaya çalışıyor, onun da hem müktesebatı, hem bilgisi, hem zamanı, hem de enerjisi buna yetmiyor. Türkiye ekonomisi şu anda bir savrulma içinde, cildi bozulmuş, şirazesinden çıkmış bir durumda. Son 16 yılda 16 tane ekonomik paket açıkladılar ve bunların hiçbirisi ile ilgili topluma bir hesap vermediler. Ama 2002'de her 3 ayda bir IMF'ye hesap veriyorlardı, her şey bir takvime bağlanmıştı.
– Hesap vermediler derken…
Son 10 yıllık programlarında dolar kuru 1.97 öngörülmüş, bugün dolar 4.60. Kimse soruyor mu bu nasıl böyle oldu diye? Hayır. Bu ülkede yetişmiş insan gücü var, Sayıştay var, denetleme var, bunları çalıştırsanız yeter. Plansız ve programsız bir ekonomi yönetimi bu, kurala göre değil, duruma göre. Liyakat sahibi insanlar artık kadrolarda yok…
<haber-dikey:985933>
– Ne oldu o insanlara?
Halil İbrahim Çanakçı'ya ne oldu, Birol Aydemir'e ne oldu, Erdem Başçı'ya ne oldu? Onlara ne olduysa o oldu işte bu kadrolara… Biat edecek adamlar aranıyor her kademeye. Şu anda beyefendiye danışmanlık veren isimler yerine, Ekonomist Cevdet Akçay ya da Planlama'dan emekli Zafer Yüksel olsa durum çok farklı olurdu.
– Yüzde 7.4 büyüdük diye övünüyoruz, bunun bir maliyeti var mı?
Hükümet genişlemeci bir maliye politikası izledi, kredilerle iç talebi canlandırdı ve bu bizi iki duvara toslattı; cari açık ve ekonominin kapasite duvarı. Ekonominin bir potansiyel büyümesi var; yatırıma, üretime dayalı bir potansiyeldir bu. Şimdi sizin potansiyeliniz 5 iken siz 7 büyüseniz, sistemi zorluyorsunuz demektir.
25 MİLYONDAN FAZLA İCRA DOSYASI
– Milyonlarca insan borç batağında…
Şu anda Türkiye'de 30 milyon insanın kredi borcu var. 4 buçuk milyon insanın borcu ya takibe düşmüş ya sicile işlenmiş ya varlık şirketlerine satılmış. 25 milyonun üzerinde icra dosyası var. Üstelik bu insanlar sadece kredi borçlarını değil, elektrik, su, doğalgaz faturalarını, kiralarını da ödeyemez haldeler. Zaten bu çark birbirini besliyor, borç kapatmak için kredi çekiliyor. İçinden çıkılmaz hale geldi bu durum.
– Ne öneriyorsunuz bu insanlar için?
Bu ülkede kabul edin ya da etmeyin, hiçbir finansal okur yazarlığı olmayan, eğitimsiz, istihdamın dışında, yoksul bir kesimi var. Toplumun en alt kesimi. Bu insanlar bankalarla imzaladıkları sözleşmelerde eşit koşullarda değiller… Faizden, cezai faizden haberleri yok. Biz İYİ Parti olarak bu vatandaşlarımızın borçlarını satın alarak, sileceğiz. Bunun toplam maliyeti 8 milyar TL. 2018 bütçesinin yüzde 1'i, finanse edilebilir.
30 MİLYAR TL'LİK BİR “DANIŞMANLIK BÜTÇESİ” VAR
– 8 milyar TL'yi nerden bulacağız?
Elbette gökten bıldırcın helvası yağmayacak, kamudan elde edilen gelirlerle yapılacak bu. Ne kazanırsak onu yeriz, ne üretirsek onu paylaşırız. Eğer bunu piyasadan borçlanırsak ya da vergiyi artırarak yaparsak, kaşıkla verip kepçeyle almaktır bu. Bunu yapmayacağız, sadece tercihleri değiştirerek bu kaynağı yaratmak mümkün.
– Mesela nerden?
Mesela Maliye Bakanlığı'nın 30 milyar TL'lik bir “danışmanlık bütçesi” var, şahıslara ödenen paralar bunlar, denetimi de yok. Bu danışmanları kaldıracağız. Bakın tek bir kalemle ne kadar kaynak çıktı ortaya…