Kilolu çocuklara dikkat
Araştırmalara göre Türkiye’de çocukluk çağı obezitesinin tüm çocuklarda yüzde 6,5, fazla kilolu çocukların oranının ise yüzde 14,3’e ulaştığı açıklandı.
İHA
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından obezite; sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanıyor. Özellikle okul çağındaki ve ergen çocuklarda endişe verici boyutlara oluşan fazla kilo ve obezite, ileride gelişebilecek diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar açısından da önemli bir risk oluşturuyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, çocuklardaki obezite artışında genetik yatkınlığın yanında, beslenme alışkanlığının hazır yiyeceklere kaymasının, ayaküstü tüketilen fastfood besinlerin fazla tüketilmesinin ve fiziksel aktivite azlığının en güçlü etkenler arasında yer aldığını belirtti.
“Obez çocuklar, obez yetişkinler oluyor”
Obez çocukların çok büyük oranda obez erişkinler olarak hayatlarına devam ettiklerin ve bu nedenle de birçok hastalık açısından risklerinin arttığını hatırlatan Gözde Gence, “Çocukluk çağındaki kalp-damar hastalıkları, diyabet, ortopedik problemler, zihinsel bozukluklar, okul başarısında düşme ve kendine güvensizliğin gelişiminde de önemli bir rol oynuyor. Obezite ve fazla kilo önlenebilir sağlık riskleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Obez olan çocuklar psikolojik sorunlar yaşayarak ilerde özgüven eksikliği ve uyumsuzluk problemi yaşayabilirler. Bu nedenle, çocukların boş kalori kaynakları yerine doğru yiyeceklerle, doğru zamanda beslenmesi gerekiyor” dedi.
Çocuğun gelişiminin ve boy, kilo oranının hekim ve diyetisyenler tarafından bu persentil eğrileri üzerinden takip edildiğini söyleyen Gözde Gence, “Persentil eğrilerine göre; çocuğun durumu 85-95. persentilde ise fazla kilolu, 95. persentilden büyük ise obez olarak sınıflandırılıyor. Bununla birlikte yaşa ve boya göre ağırlık, deri kıvrım kalınlığının ölçümü ve içerdiği yağ bakımından vücut kompozisyonunun da kullanılan diğer tanı yöntemleri de var” diye konuştu.
“Çocuğunuzun yanında olun”
Gözde Gence, ebeveynlerin çocukların motivasyonunu artırıcı ve destekleyici cümlelerle onların yanında olduklarını hissettirmeleri gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Zayıflamasına sağlamak uğruna bilinçsizce uygulanacak düşük kalorili diyetler çocukların büyüme ve gelişmesini olumsuz etkileyecektir. Diyetisyen ile işbirliği içinde çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak gerekiyor. Sağlıklı büyümenin devam edebilmesi ve gerekli besin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için diyetle birlikte haftada 0,5 kg verilmesi amaçlanır. Çocuğun normal ihtiyaçlarını karşılayacak olan toplam kalori ana ve ara öğünlere bölünerek veriliyor. Hem kilo vermenin hem de uzun dönemde verilen kilonun korunabilmesi için mutlaka çocuğun egzersiz yapması gerekiyor. Haftada en az üç kez ve 30 dakikalık egzersiz başlangıçta yeterli oluyor. Egzersizin yoğunluğu ve süresinin de yavaş yavaş artırılması gerekiyor.”
“Ebeveynler örnek olmalı”
Çocukları obeziteden korumak için öncelikli ebeveynlerin kendilerini koruyarak örnek olmaları gerektiğini söyleyen Gözde Gence, “Çocuğunuza gözlem yoluyla öğretecekleriniz, çocuğunuzun beslenme davranışının oluşmasında anahtar rol oynuyor. Dolayısıyla fiziksel aktivite içeren yaşam sürmeniz, sağlıklı beslenmeniz rol model olduğunuz çocuklarınızın geleceği için çok önemlidir” diye konuştu.