Kılıçdaroğlu'ndan Koca'ya: Erdoğan seni aldatıyor

Kemal Kılıçdaroğlu, ücretsiz aşıların 12 milyon dolara fatura edilmesi ve aracı şirkete ilişkin Bakan Koca’ya “Anlaşmayı sana gönderebilirim” diye seslendi. Kılıçdaroğlu, “Bakanlar ve Erdoğan seni aldatıyor. Rantın olduğu yerde siyasi akbabalar vardır” dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye ücretsiz geldiği açıklanan 1 milyon doz aşının Devlet Malzeme Ofisi’ne (DMO) 12 milyon dolara fatura edildiğini belirtti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, “Bakanlar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seni aldatıyor. DMO ile Sinovac arasındaki anlaşma elimde var. Arzu edersen senin bulamadığın o anlaşmayı gönderebilirim” uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası’nın (MB) satılan 128 milyar dolarına yönelik de Erdoğan’a 5 soru yöneltti.

Kılıçdaroğlu, “Satışı hangi yöntemle, hangi tarihlerde yapıldı? Hangi kurdan ne kadar döviz satıldı? Bu ticaretin alıcıları kimlerdir? İşleminin altında kimlerin imzası var?” diye sordu. 

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi:  

Sağlık Bakanı’nı yanıltıyorlar: Sağlık Bakanı Koca, “Anlaşmamızı doğrudan Sinovac ile yaptık. DMO ile Sinovac arasında aracı yok” dedi. Ben de aracı olan firmanın adını açıkladım. Keymen İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Size aracı yok diyen kim? Onu iyi tanı, o kişi sana doğru bilgi vermiyor. Senin bütün bakanların ve Erdoğan sana doğru bilgi vermiyor, seni aldatıyorlar. 1 milyon doz aşıyı bedava alacak, götürüp DMO’ya 12 dolara satacaksın. Ben bunu sorduğum zaman da “Ticari sırlar açıklandı.” Ne sırrı? Faturalar var, kesilmiş.

1 milyon doz Filistin’e gönderilirdi: Sinovac da diyor ki: “Aşının Sinovac ve Keymen arasında imzalanan anlaşmalara uygun olarak Sağlık Bakanlığı’na Sinovac adına temin edildiğini teyit etmekteyiz.” Anlaşmayı DMO ile yaptıklarını hiç söylemiyor. Demek ki Sayın Bakan yanıltıldı. Cevap vermesi gereken Hazine ve Maliye Bakanı. Sağlık Bakanı’nın sırtına yıkıyorlar. Ayrıca 1 milyon doz aşı bedava gelseydi ve CHP iktidarda olsaydı o 1 milyon doz aşı Filistin’e gönderilirdi. 

MB ‘Kur politikamız yok’ diyor: 128 milyar dolar küçük bir rakam değil. Erdoğan şu cevabı veriyor: “Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik” Soru şu: 128 milyar doları kime sattın? Farz edelim ki MB döviz satıyor. O zaman ilgili kurumlardan yetki almak zorundadır. MB meclisi böyle bir karar aldı mı, almadı mı? 

Damat ile el ele tefecilere verdiniz: Erdoğan’a tüyü bitmemiş yetim, çiftçi, emekli, esnaf adına beş soru soruyorum: Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Bu satış hangi tarihlerde yapıldı? Hangi kurdan ne kadar döviz satıldı? Bu ticaretin alıcıları kimlerdir? Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var? Damadı tasfiye etti çünkü bütün suçu damadın üzerine yıktı. Sen ve damadın el ele verdiniz, 128 milyar doları Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettiniz.  

128 milyar dolarla neler yapılırdı? Asıl soru şu: 128 milyar dolarla ne yapılabilirdi? 932 milyar TL yapıyor. Eski parayla 932 katrilyon TL yapıyor. 10 milyon işsize 1 yıl boyunca 3 bin TL verebilirdi. 1 milyon 300 bin esnafın 13 milyar liralık kredi borcunu silebilirdi. Çiftçilerin takibe düşen 5 milyar kredi borcunu kapatabilirdi. Yoksulluk sınırının altında gelire sahip olup doğalgaz kullanan bir 1 milyon 600 bin hanenin Kasım 2020 ile Nisan 2021 arasında borçlarının tamamı kapatılabilirdi. 4 milyon 80 bin öğrenciye tablet verilebilirdi. Şimdi diyorlar ki “128 milyar doların önemi ne?” İşte önemi bu. Kime gitti bu para? 

Milletvekili her şeyi söyleyebilmeli: Yasama dokunulmazlığını kaldırırsanız siyaset alanını daraltırsınız, demokrasiden vazgeçmiş olursunuz. Dokunulmazlıkların gerçek anlamda kaldırılabilmesi ya da sağlıklı karar alınabilmesi için Türkiye’de yargı bağımsızlığının olması lazım. Yargı bağımsızlığının olmadığı bir yerde dokunulmazlık dışında milletvekilinin hiçbir güvencesi yoktur. Milletvekili her şeyi söyleyebilmeli. 

Fezlekeler ittifakı bozma arayışı: 6-7 yıl önce bir olay olmuş, insanlar ölmüş. “Şimdi acaba Millet İttifakı’nı nasıl bozabiliriz” diye yola çıkıyorlar. Fezlekeleri getirelim, CHP zor durumda kalsın. Siyaseti dizayn edecekler, Millet İttifakı’nı bozacaklar. Yok arkadaş, biz bildiğimiz yoldan yürürüz. Anayasadaki dokunulmazlığın ruhuna uygun hareket ederiz. Milletvekilinin dokunulmazlığı bir kişinin iradesine terk edilemez. 

Türkiye bir avuç tefeciye çalışıyor: TÜİK yayınlamış, 2020 yılında Türkiye bir yılda yüzde 1,8 oranında büyümüş. Çiftçi kardeşlerime, hayvan üreticilerine, esnafa, işsizlere soruyorum. Sizde bir büyüme var mı? Yok. Herkes perişan. Saray ve beslemelerinin tamamı büyüdü. Bir maaş yetmiyor, beş ayrı yerden alıyorlar. “Beşli çete” büyüdü. 128 milyar doları götürenler zaten çok iyi büyüdüler. Devlete dolarla, altınla borç verenlerin durumu çok iyi. Bunlar olurken yerli ve milli ayaklarına yatılıyor. Sayın Bahçeli’ye sormak isterim: Bu tablonun neresi yerli ve milli? Yüzde 1,8 büyümüşüz, 1 milyon 272 bin vatandaşımız işinden olmuş. Ama finans sektöründeki büyüme yüzde 21. Döviz fiyatları düştü, doğalgaza ocak, şubat, martta zam geldi. Elektrik fiyatlarına da zam geldi. Dolayısıyla Türkiye bir avuç tefeciye çalışır halde.

EMİR, SAVCILIĞI GÖREVE ÇAĞIRDI

CHP Milletvekili Murat Emir ve 21 milletvekili “bedelsiz 1 milyon doz aşı” ile ilgili TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu. Önerge üzerinde konuşan Emir, bedelsiz 1 milyon doz aşı için ödenen 12 milyon doların aracılık faaliyetinin karşılığı olduğunu belirterek özetle şu ifadeleri kullandı: “İlk parti ödemeden 12 milyon dolar aldıysa toplamda 50-60 milyon dolar aracılık faaliyetinden para kazanmadığını hanginiz iddia edebilirsiniz? Peki, bu 50-60 milyon doların bakanlığın koridorlarında, gizli odalarında paylaşılmadığını hanginiz söyleyebilirsiniz? Savcılığı devreye sokmamız lazım.” Konuşmaların ardından önerge kabul edilmedi.