Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'yüzük' göndermesi: Nasıl oluyor da siyasette birileri zenginleşiyor?

Bursa’da kanaat önderleri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisinden İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olduğu günlerde “Bütün servetim bu yüzük” sözlerine gönderme yaparak, eşinin yüzüğünü bile mal beyanında gösterdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Fakirin, fukaranın, garibanın dostuyum. Herkes bunu çok iyi bilsin” dedi.

ANKA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa ziyaretinde meslek odalarının temsilcileri, Millet İttifakı bileşenleri ve kanaat önderleriyle BAOB Oditoryum'da bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Türkiye siyasetinde bir sorun olduğunu dile getirerek, “Siyaset kavga etme alanı değil vatandaşa hizmet etme alanı” dedi.

Kılıçdaroğlu, devletin herkesin ortak malı olduğunu vurgulayarak, “Siyaseti farklı bir yere taşımak zorundayız. Saygın kılmak zorundayız. Kanaat önderisiniz, muhtarsınız. O kişiyi kanaat önderi konumuna getiren muhatap olduğu toplumdur. Toplumun alıp sizi belli bir noktaya taşıdığı kişiler olarak ortaya çıktınız. Siyasette kanaat önderi yoktur. Çalışacak kişinin kendisini halka vakfetmesi lazımdır. O nedenle siyaset zenginleşme aracı değildir, siyasette kişiler zenginleşemez. Mümkün değil zenginleşmesi. Kendi hayatımdan biliyorum” diye konuştu.

“DEMİREL’İN ADININ KALDIRILMASI DOĞRU DEĞİL”

Maliye Bakanlığı’nda çalıştığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, pek çok başbakan ve bakan ile çalıştığını kaydederek, “Geçenlerde haberi okurken içim cız etti. Süleyman Demirel’in adı bir okula veriliyor, sonra kaldırılıyor. Doğru değil” dedi.

EŞİNİ YÜZÜĞÜNÜ BEYAN ETTİĞİNİ AÇIKLADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1994 yılında Refah Partisi'nden İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olduğu günlerde sağ elindeki alyansı göstererek “İşte bütün servetim bu yüzük. İstanbul’a hizmete hazırım" sözlerine gönderme yapan Kılıçdaroğlu, siyasete girdiği gün eşinin yüzüğü dahi mal varlığında beyan ettiğini kaydeden, “Oturduğum yer belli, aldığım para belli. Nasıl oluyor da siyasette birileri zenginleşiyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, bütün yurttaşların vergi ödediğinin altını çizerek, bu vergilerin devleti yöneten siyaset kurumuna teslim edildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Şu soruyu her birimizin tek tek kendimize sorması gerekiyor. 19 yıl ülkeyi yöneteceksiniz, sonunda 10 milyonu aşkın işsiz üreteceksiniz. Nasıl oluyor bu?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu, gençlerin işsizlik nedeniyle yurt dışına gittiğini belirterek, “Bir anne ve baba o çocuğu hangi fedakarlıklarla yetiştirdi. Oğlu kızı gurbete gidecek. Gurbet acısını kim çekecek. Siyasiler mi? Hayır. Yine anne ve baba çekecek” diye konuştu. Kılıçdaroğlu servet ve mal edinme gibi bir derdi olmadığını söyleyerek, “Herkes kazansın, herkes evine ekmek götürsün” diye vurguladı.

Kadına yönelik şiddete de değinen Kılıçdaroğlu, bunun engellenmesi gerektiğini dile getirerek, “Peygamber Efendimiz bile söylemiş. Cennet anaların ayakları altındadır. Neden o zaman anaları öldürüyoruz. Bu kadınların hakkını kim savunacak, kim seslendirecek. 10 milyonu aşkın işsizimiz varsa kim soracak” dedi.

Merkez Bankası’ndan kaybolduğunu dile getirdiği 128 milyar doları bir kez daha iktidara soran Kılıçdaroğlu, “Kime sattınız bu parayı? Çıkın açıklayın, millet bilsin. Daha önce döviz satıldığında millet biliyordu. Merkez Bankası’nın sitesine konuluyordu. Soruyoruz, nerede bu para. Kimse cevap vermiyor. Kimin bu para, sizin paranız” diye konuştu.

“ÇİFTÇİNİN FAİZLERİ SİLECEĞİM”

Kılıçdaroğlu, Bursa’da orta ve alt gelirli yurttaşların olduğu mahalledeki herkesin burnundan solduğunu kaydederek, “Buradan söz verdim esnaf kardeşlerime, Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda o faizlerin tamamını sileceğim. Sadece ana parayı isteyeceğim. Çiftçi, ister Tarım Kredi’den alsın, ister Ziraat Bankası’ndan alsın” diye vurguladı. Kılıçdaroğlu, havalimanını işleten şirketlerin borçlarının silindiğini, ancak çiftçi ve esnafın borçlarının faizinin alındığını vurguladı.

“Fakirin, fukaranın, garibanın dostuyum. Herkes bunu çok iyi bilsin” diyen Kılıçdaroğlu, herkesin kimliği, inancı ve yaşam tarzına saygılı olduğunu dile getirerek, derdinin işsizlik ve yurttaşların hanesine gelir girmesi olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, muhtarlara da seslenerek, şunları söyledi:

“10 milyon işsizimiz var. 1 milyondan fazla üniversiteli işsizimiz var. Her bir muhtar kardeşimizin yanına birer yardımcı personel vereceğim. Vay efendim, sen bunu nasıl söylersin. Bütçe de vereceğim… Niye muhtar üçüncü sınıf? Ayrıca muhtarların şöyle bir özelliği daha var, bu topraklarda yapılan ilk seçim muhtarlık seçimidir. Demek ki muhtar demokrasini temel taşıdır. Muhtarın hakkını savunmayalım. Muhtarın özlük haklarını düzenledik. Hangi özlük hakları kardeşim. Maaş vermiyorsun, ödenek veriyorsun. İzin aldığında ödeneği kesiliyor. Belediye başkanı, başbakan, milletvekili, cumhurbaşkanı izin aldığında aylığı kesiliyor mu? Hayır. Muhtar izin aldığında aylığı kesiliyor, niye. Aynı vatandaş oy veriyor.”

“KANUNA AYKIRI TALİMAT VERİYORSUNUZ”

Çiftçilerin sorunları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, girdi maliyet kalemlerinin hepsinin ithal olduğunu kaydederek, çiftçiye yeterli teşviklerin verilmediğini ifade etti. “En kolay şey devleti yönetmek” diyen Kılıçdaroğlu, bu sözünü şöyle anlattı:

“Devlette herkesin ne yapacağı kanunla belirlenmiş. Nasıl oluyor da zor yönetiliyor. Kanuna aykırı talimat veriyorsunuz, cebinizi doldurmaya çalışıyorsunuz, kanunları ihlal ediyorsunuz. Ondan sonra da sorun çıkıyor ortaya.”

“İLÇE BELEDİYESİNDE 3 BİN 700 AMA BÜYÜKŞEHİR VEREMİYOR”

Yeni bir siyaset anlayışı ile “çığır açacaklarını” dile getiren Kılıçdaroğlu, hiçbir ailenin gelirinin asgari ücretin altında olmayacağını belirterek, CHP’li belediyelerdeki asgari ücret ile iktidarın verdiği asgari ücreti karşılaştırdı. Kılıçdaroğlu, “Nilüfer Belediyesi 3 bin 700 lira veriyor, asgari ücret. Büyükşehir belediyesi ödeyemiyor” dedi.

“BİR KEZ DE DÜRÜST BİR İNSANA YETKİ VERELİM”

Kılıçdaroğlu, herkesin oyuna değil sorununa talip olduğunu söyleyerek, “Bir kez de dürüst bir insana yetki verelim, bakalım bu ülke nasıl kalkınıyor” diye ekledi. Kılıçdaroğlu, bir kağıdın tek yüzünü değil iki yüzünü de kullandığını ve öyle attığını anlatarak, “Niye, bu kağıt milli servettir” diye kaydetti.