Kılıçdaroğlu'ndan 'Dersim' yorumu

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu son zamanlarda gündemi meşgul eden 'Dersim' olayına ilişkin soruları yanıtladı.

cumhuriyet.com.tr

Almanya ve Avusturya'da Alevi Kültür Derneklerinin düzenlediği toplantılara katılan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelişinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

''Yurtdışında katıldığı bazı toplantılarda, CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen'in TBMM'deki konuşmasında 'Dersim' ile ilgili sözleri nedeniyle tepkiler yaşanmasını nasıl değerlendirdiğinin'' sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Almanya ve Avusturya'da 3 ayrı yerde toplantı yaptıklarını anımsattı.

Kemal Kılıçdaroğlu, ''Toplantılarda zaman zaman arkadaşlarımız karşı görüşlerini ifade ettiler. Büyükşehir Belediyesi adaylığım sırasında da bazı tepkiler olmuştu. Dolayısıyla bu tepkileri, demokrasinin, sıradan insanların tepkilerini gösterebildikleri bir olay olarak algılıyorum. Benim orada en çok mutlu olduğum konu, bütün bu tepkileri Almanya ve Avusturya'da yaşayan yurttaşların alkışlarla göstermesiydi. Protesto edenler salondan ayrıldıktan sonra yaklaşık bin kişi ile Viyana'da güzel bir toplantı yaptık'' dedi.

CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, protestonun olduğu saatlerde ve ondan sonra kendisini dinlemeye gelen hiçbir yurttaşın salondan ayrılmadığını da kaydederek, ''Ben olayı çok fazla büyütülecek bir olay olarak görmüyorum. Oradaki yurttaşların Türkiye'deki siyasetin dönüşümü ile ilgili arzuları vardı. 'Türkiye nereye gidiyor, telefon dinlemeleri nedir, demokrasi Türkiye'de niçin totaliter rejime dönüyor?' gibi yurttaşların soruları oldu. Biz de bu soruları yanıtladık'' diye konuştu.


Tunceli'deki istifalar

Bir gazetecinin, ''Tunceli'de Sayın Onur Öymen'in sözleri nedeniyle partinizin 3 belediye başkanının istifa ettiği söyleniyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Ben parti yönetiminde değilim, MYK'da değilim. Dolayısıyla bu soruların muhatabı ben değilim. Bu soruların muhatabı parti yöneticileridir. Parlamento ile ilgili bir sorunuz varsa Grup Başkanvekili olarak soruları yanıtlarım'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan her toplantıda Dersim olayını gündeme getiriyor, bunu nasıl yorumluyorsunuz?'' sorusu üzerine de şöyle konuştu:
''Sayın Başbakan konuşmasında beni de suçlayan bir ifade kullanmış. Başbakanlara halka doğruları söylemek yakışır. Eğer halka doğruları söylemezseniz başbakanlığınız zedelenir. Sayın Başbakan, Öymen'in konuşmasının o bölümünü benim alkışladığımı söyledi. Bu doğru değil, Sayın Başbakan tutanaklara baksın. Ben Sayın Başbakan'dan bir özür bekliyorum. Bana bir özür borçlu. Ama Sayın Başbakan'ın doğruları söylememe geleneği sadece bu olayla sınırlı değil. Daha önce dokunulmazlıklar konusunda söz verdi caydı, Ofer konusundaki söylediklerinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Sayın Başbakan'ı biliyoruz.''

Bütün yurttaşları birleşmeye çağırdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Geride yaşanan acı olayları kine, intikama dönüştürmeye değil, tam tersine hoşgörüyü, güzelliği, kardeşliği topluma egemen kılmaya davet ediyorum'' dedi.

CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, hükümetin demokrasi ve özgürlük söylemlerinin Türkiye'yi bölme söylemleri olduğunu ileri sürerek şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan'a inanmasınlar. Sayın Başbakan'ın yaptığı çağrılara kulak asmasınlar. Sayın Başbakan demokratikleşme, özgürlük söylemleri altında Türkiye'yi bölüyor. Sayın Genel Başkanımız çok net ve açık bir ifade kullandı Sayın Başbakan için 'kendisi bölücüdür' dedi. Şu ana kadar Sayın Başbakan bu suçlamaya da yanıt vermiş değil. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin bölünmesi için adeta kurgulanmış, düşünmüş, düşünülmüş, getirilmiş ve oraya konulmuştur. Daha önce ben kendisine 'siz Türkiye'yi pazarlıyorsunuz' demiştim. Önce itiraz etti sonra pazarladığını kabul etti. Dolayısıyla yurttaşlarımızın sayın Başbakanın sözlerine fazla itibar etmelerine gerek yok, aşı konusunda bu da belli. Özetle öyle söyleyeyim.''