Kılıçdaroğlu'ndan 'dehşet verici' belge!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında İzmir'deki yolsuzluk operasyonunda başsavcının tuttuğu tutanağı kamuoyu ile paylaştı.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında İzmir'deki rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna ilişkin yeni bir belge açıkladı.

Kılıçdaroğlu'nun "dehşet verici" olarak nitelediği belge hakkındaki sözleri şöyle:

İzmir’de de bir operasyon yapıldı. Deliller toplanıyor, önce bilirkişiye gönderiliyor, raporunu veriyor. Bunun üzerine savcılık 6 Ocak 2014’te bir karar alıyo. Arama yapılacak yerler belirleniyor. Şüphelilerin de yakalanması isteniyor. Aynı tarihte bu mahkeme kararı gereği yapılmak üzere emniyete gönderiliyor. Çünkü emniyet bu işi yapacak.

Başsavcının tuttuğu tutanaktan okuyorum size...

“Mahkeme tarafından verilen kararlar mesai sonrasına karmış, emniyete gönderilmesinden sonra 6 Ocak 2014 tarihinde saat 19:38’de evimde bulunduğum sırada, müsteşarlık makamından, adalet bakanlığı, telefonu veriyor. Arayan sekreter, sayın müsteşar Kenan İpek’in benimle görüşmek istediğini iletti. Sayın müsteşar, hal hatır sorduktan sonra, sözü yürütülen evraka getirip içeriğini sordu. Kendisine kısaca soruşturmayla ilgil bilgi verdim. Bunun üzerine, soruşturmanın derhal durdurulmasını, Cumhuriyet Savcısı'nın değiştirilmesini istedi. Makamda beklediğini, sonucun kendisine bildirilmesini istedi. Cevaben kendisine, hukuk ve aykırı bir işlem olmadığını izah etmeme rağmen ısrarcı oldu. dört dakika süren görüşme sonrası, tekrar soruşturmayı durdurmamı, mahkeme kararlarını kolluktan geri istememi ve savcıyı değiştirmemi ısrarla istedi. Cevap beklediğini belirterek telefonu kapattı”

Bitmiyor.

“Daha sonra beni tekrar 22:31’de. Aynı şekilde müsteşar bey arayarak ne yaptığımı sordu. Ben de yapılan işlemin hukuk içinde olduğunu, herhangi bir müdahaleyi gerektirir bir durumu nezaketle anlatmama rağmen, bana hitaben, su saatte git cumhuriyet savcısını değiştir, bu soruşturmayı durdur. Bunu yapmazsanız sonuçlarına katlanırsınız diyerek telefonu kapattı”

Tutanağın son bölümünde şöyle diyor:

“Cumhuriyet başsavcılığımızca yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir işlem görmediğimden bu taleplerine yeri getirmedim”

 

KILIÇDAROĞLU'NUN GRUP KONUŞMASI İSE ŞÖYLE

- Dört bakan istifa etti. Bazılarının çocukları içeride, bazıları aranıyor, kimileri kaçtı! Olay büyük. Efendim bize komplo momplo, bunların hepsi hikayet...

- Bu kadar büyük bir yolsuzluğu örtmenin yolu nedir? Devleti çökertmektir. Devleti çökertmek nedir? Yasama yargı yürütme. Birisini çökertirseniz devlet çökmüş olur. İlk kim farkına vardı bunun? TBMM Başkanı, anayasanın 138. maddesi çökmüştür dedi.

- Yönetmeliği apar topar değiştirdiler, polisi savcının değil hırsızın emrine vermeye çalıştılar. Gitti Danıştay iptal etti. Apar topar parlamentoya HSYK ile ilgili bir kanun teklifi geldi.

- Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin milletvekillerine sesleniyorum, sizin genel başkanınız size yalan söylüyor, doğruları söylemiyor. Bunları tarihe not düşmek için söylüyorum.

AİLE BOYU DOKUNULMAZLIK GETİRDİ...

- İBB'ye bağlı bir genel müdür ile çok büyük bir inşaat şirketinin sahibi konuşuyor. Diyor ki; Beykoz'daki özel orman arazilerini satın alayım mı? Alabilirsin diyor. AKP'nin saygı değer milletvekillerine sesleniyorum... Sizi kullanıyorlar, alet ediyorlar. Siz yasama organının üyesisiniz, yürütme organının değil!

- Benim oğluma dokunamazsın diyor. Sokaktaki vatandaş, benim oğlumla onun oğlu arasında ne fark var diye düşünüyor. Aile boyu dokunulmazlık getirildi. Dokunamazsınız benim çocuğuma diyor! Geçen gün diyor ki; "Benim evlatlarımdan birisi yolsuzluğa karışsın, evlatlıktan reddederim" diyor. Evlatlıktan reddetmeni istemiyoruz! Bu ayrı bir şey ama sen devletin yerine koyuyorsun, oğlumu ben yargılarım diyorsun. Oğlunu yargının önüne göndermiyorsan sen başçalansın o zaman.

- Oğlumu redderim diyor! Bilal de "Baba sen bana haram helal nedir öğretmedin. Beni harama teşvik ettin. Sen beni reddedeceğine sana senin gibi baba olur mu desem haklı değil miyim!" dese...

- Hırsızlık babadan evlada geçer diyor, kendisini tanımlıyor.

- Ben bir gün cebimi doldurup Amerika'ya kaçmayacağım ama senden şüpheleniyorum.

- MİT'in operasyonel görevi yoktur. İlgili kurum gider, yakalar getirir. Sen, Türkiye Cumhuriyeti'nin meşruiyetini tartışmaya açtın. Eğer suç ve suçla ilgili bir olay varsa TIR'ı aramak savcının görevidir.

- Sizin vicdanınız el veriyorsa, yolsuzluk soruşturmasının kapatılmasına evet diyorsanız, söyleyecek bir lafım yok. Demiyorsanız, 30 Mart'ta sandık önünüze gelecek. Kul hakkı yiyenlere hep beraber dur diyelim..