Kılıçdaroğlu: Salı gününü bekleyin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kabataş yalanını ortaya çıkaran Cumhuriyet çok önemli bir gazetecilik görevi yaptı" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede 77 milyon fişlendi mi fişlenmedi mi? Bunun için salı gününü bekleyin" dedi.
Hakan Fidan'ın yeniden MİT Müsteşarı olarak görevlendirilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "AKP'nin ürettiği bütün politikalar çökmüştür. AKP artık Türkiye'yi yönetme aczine düşmüştür. Biri diyor ki 'istifa et, seni milletvekili yapacağım' diyor. Öbürü 'eğilim yoklaması yapacağım' diyor. Yine görevine dönüyor. Orası senin babanın çiftliği mi? Adı üstünde milli olmak zorundadır. İktidar partisinin arka bahçesi Milli İstihbarat Teşkilatı olamaz" dedi.
VİDEO-Kılıçdaroğlu'ndan Kabataş yalanını tescilleyen Cumhuriyet'e övgü
Kadın cinayetine ve şiddetine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Sizin haklarınızı sonuna kadar savunmak benim namus borcumdur. Efendim Kabataş'ta bir kadın var efendim başörtülü. Çocuğu arabadaymış giderken üstleri çıplak 80, 100 erkek kadına saldırmışlar. Çocuğu havaya atmışlar. Kadın üzerinden topluma kin ve nefreti aşılıyorlar. 80, 100 erkek, kadına saldıracak kimse müdahale etmeyecek bir tek fotoğraf olmayacak. Yalan. En büyük yalancı da kaçak sarayda oturmaktadır. Başbakan 'araştırın' dedi. Cumhuriyet çok büyük bir gazetecilik görevi yaptı.Bu ciddi bir olay. Ortaya böylesine bir iddia atıldı. Utanmadan sıkılmadan hala gündeme getiriyorlar. Çünkü onlarda ar damarı yok. Aziz Nesin'in "Fil Hamdi" diye bir öyküsü var. Onu okusunlar" diye konuştu.
DAVUTOĞLU'NA SORUYORUM: BU ÜLKEDE 77 MİLYON FİŞLENDİ Mİ FİŞLENMEDİ Mİ? FİŞLENMEDİYSE SALI GÜNÜNÜ BEKLEYİN"
Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu'na bir soru sormak istiyorum. Gazeteci, arkadaşçalarımdan istirham ediyorum. Davutoğlu'nu ilk gördüğünüz yerde şu soruyu sorun: Bu ülkede 77 milyon fişlendi mi fişlenmedi mi? Fişlendi diyorsa, ikinci soruyu sorun. Bunu demokrasi ile bağdaşır yönünü bize anlatın. Fişlenmedi diyorsa önümüzdeki Salı gününü bekleyin" diye konuştu.
"AYAKKABI KUTULARINDA DEVRİM YAPTI ONLAR TÜRKİYE'NİN VİCDANI AKP'Yİ KABUL ETMİYOR ARTIK"
Kılıçdaroğlu, "Şanlıurfa'ya gittim, 6 metrelik odada 9 çocuk yatıyor. Yanında da anneleri. O tabloyu oluşturan iktidarın adı AKP hükümetidir. Ne adaleti vardır, ne kalkınması. Neymiş sağlıkta devrim yapmış. Ayakkabı kutularında devrim yaptı onlar. Kul hakkı nasıl yenir orada devrim yaptı bunlar. Biz bunların hepsini biliyoruz. Bu gerçekleri herkesin bilmesini istiyoruz. Artık bu partiden Türkiye'nin kurtulma zamanı gelmiştir. Türkiye'nin vicdanı AKP'yi kabul etmiyor artık" açıklamasında bulundu.
"69 YILDIR İLK KEZ BEBEK ÖLÜM ORANI ARTTI. 2013'TE 7,8'E YÜKSELDİ"
Sağlık sorunlarına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Ne zaman sağlıkta bir derdin olsa elini cebine atıyorsun. Alo 182 arıyorsun para kesiliyor, doktora gidiyorsun kesiliyor, ilaç alıyorsun kesiliyor. Ayakkabı kutularında kesilmiyor, orada istifleniyor. Bunların yaptığı sağlıkta dönüşümün faturası nedir? 69 yıldır ilk kez bebek ölüm oranı arttı. 2013'te 7,8'e yükseldi" dedi.
"KENDİLERİNE KAÇAK SARAY YAPTIRACAKLARINA ŞANLIURFA'YA HASTANE YAPTIRSALARDI"
Kılıçdaroğlu, "Kendilerine kaçak saray yaptıracaklarına Şanlıurfa'ya hastane yaptırsalardı bu tabloyla karşılaşmazdık. Matbaa 1439 yılında icat edildi Gütenberg tarafından. Osmanlı'ya gelişi 287 yıl sonra oldu. Gazeteye bakalım. İlk gazete 1605'te yayınlandı. Türkiye'de ilk gazete 255 yıl sonra yayınlandı. Cumhuriyeti kuranların acelesi vardı, o yüzden bu farkı kapatmaya çalıştılar" dedi.
"AKP'NİN EKONOMİ POLİTİKASI DENECEK. BATSIN SENİN PROJEN"
Hükümetin ekonomik politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyetin hemen ardından şeker fabrikaları kuruldu. Ama şeker fabrikaları kapatıldı. Neden? Nişasta bazlı şeker üretmek için. 2014'te 996 bin ton şeker ithal edildi. Sen benim ülkemdeki fabrikaları kapatıyorsun, işçileri çıkarıyorsun ve dışarıdan şeker getiriyorsun. Bunun adına da AKP'nin ekonomi politikası denecek. Batsın senin projen. Engelliyorlar, kota koyuyorlar, şeker pancarı ekmeyeceksin diyorlar. Şekeri pancardan üretebileceğimiz halde dışarıdan mısır alıyoruz. CHP'nin iktidarında hiçbir şeker fabrikası özelleştirilmeyecek. Açık ve net. Hani diyordu ya 'Her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık.' Milliyetçilik o değil. Senin ülkende çiftçi üretecek, işçi çalışacak. Her evde huzur olacak. Yapabilir misin bunu? Yapamazsın. CHP yapar. Nişasta bazlı şeker insan sağlığı için de zararlı. İngiltere ve Fransa'da yasak. Avrupa ortalaması yüzde 5. Türkiye'de yüzde 15. AKP iktidarı Cargill'in önüne yatmıştır" diyerek kürsüyü yumrukladı.
"İKTİDAR PARTİSİNİN ARKA BAHÇESİ MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI OLAMAZ ORASI SENİN BABANIN ÇİFTLİĞİ Mİ?"
Hakan Fidan'ın yeniden MİT Müsteşarı olarak görevlendirilmesine ilişkin Kılıçdaroğlu, "AKP'nin ürettiği bütün politikalar çökmüştür. AKP artık Türkiye'yi yönetme aczine düşmüştür. Biri diyor ki 'istifa et, seni milletvekili yapacağım' diyor. Öbürü 'eğilim yoklaması yapacağım' diyor. Yine görevine dönüyor. Orası senin babanın çiftliği mi? Adı üstünde milli olmak zorundadır. İktidar partisinin arka bahçesi Milli İstihbarat teşkilatı olamaz. Hakan Fidan'ın geriye dönüşü doğru değildir" dedi.
"HÜKÜMET VESAYET ALTINDADIR BU BAŞBAKANIN İRADESİ KOCAMAN BİR SIFIRDIR ETKİSİZ ELEMAN"
Kılıçdaroğlu, "Hükümet vesayet altındadır. Bu başbakanın iradesi kocaman bir sıfırdır. Bir kişiyi seni milletvekili yapacağım diyor istifa ettiriyor ertesi gün fırçayı yiyor gerisim geriye gidiyor. Etkisiz eleman denir ya, etkisiz eleman bir Başbakan var. Gelmiş geçmiş Türkiye'nin en çapsız başbakanı" dedi.
"MEYDAN OKUYORSAN ADAM GİBİ ÇIKARSIN KARŞIMA ABİSİNİN AİLESİNİ DE ALABİLİR YANINA. HEP BERABER GELSİNLER"
Kılıçdaroğlu, "Biz kriz lafını özellikle ağzımıza almamaya çalışıyoruz. Davutoğlu ekonominin e'sini bilmez. O konuşuyor, arkadan abisi konuşuyor. Açık çağrı yapıyorum, çıkın karşıma. Meydan okuyorsan adam gibi çıkarsın karşıma. Millet de seyreder. Kaçak güreşmek benim kitabımda yoktur. Abisinin ailesini de alabilir yanına. Hep beraber gelsinler. Arkalarına istiyorlarsa ayakkabı kutularını da alabilirler" açıklamasında bulundu.
"ERTESİ GÜN TÜRKİYE 5'Lİ KIRILGAN EKONOMİ HALİNE GELDİ"
Kılıçdaroğlu, "Dolar bolken ülkeyi yönetmek kolaydı. Amerikan Merkez Bankası ucuz dolar dönemini kapatacağım dedi. Ertesi gün Türkiye 5'li kırılgan ekonomi haline geldi. Sormak lazım, ekonomi o kadar güçlüydü de Türkiye ekonomisi nasıl kırılgan hale geldi. Sanayi üretimi düştü" dedi.
"DAVUTOĞLU HAYAL ALEMİNDE YAŞIYOR. KUŞ GİBİ UÇUYOR, AYAKLARI YERE BASMIYOR"
Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu'nun bunlardan haberi yok. Hayal aleminde yaşıyor. Kuş gibi uçuyor, ayakları yere basmıyor. Bu sanayi üretimi neden düştü? Senin izlediğin ekonomi politikasından düştü. Bir devlet akılla yönetilir. Palavrayla yönetilmez. Yılbaşından 9 Mart'a kadar TL'deki devalüasyon yüzde 11,4. Kim yaptı bunu? Kim yönetiyor bu ülkeyi? Endonezya'da 5,3. Meksika 4,7, Bizden daha büyük kaybı olan yok. Borsa 5,9 değer kaybetti. Diğer ülkelerin tamamında borsalar yüzde 5 değer kazanmış. Tek kaybeden Türkiye. Türkiye'de işsizlik oranı 10.7. Sorun küresel değil iyi yönetilememesinde" diye konuştu.
"HAVUZ MEDYASININ TAMAMI ÇETEDİR ŞU ANDA"
Kılıçdaroğlu, "Sayın Umut Oran'a yönelik bir saldırı, iftira var. Havuz medyası var. CHP İsviçre banklarından, Türk Dil Kurumu üzerinden para alıyormuş yok böyle saçma bir şey. Sayın cumhurbaşkanının kızına suikast düzenlenecekmiş. Deli saçması dedik her yere başvurduk. İspatlamazsanız adam değilsiniz, namertsiniz dedik. Havuz medyasının tamamı çetedir şu anda. Bunun takibini yapacağız" dedi.
"DAVUTOĞLU'NA BİR ÖNERİDE BULUNUYORUM: YÜZDE 10 SEÇİM BARAJINI KALDIRALIM SÖZÜM SÖZ SÖZÜM NAMUS BORCU"
Kılıçdaroğlu, "CHP ile ilgili kurulan kumpaslardan biri de para alıyor ya oradan CHP'yi kapatmanın yollarını arıyorlar. Davutoğlu'na adam gibi bir öneride bulunuyorum: Sen darbelere karşı olduğunu söylüyorsun. O zaman gel yüzde 10 seçim barajını kaldıralım. Bununla ilgili Anayasa değişikliğini de yapalım sözüm söz sözüm namus borcudur. Gelir mi gelmez. Abi ne diyorsun diyecek el pençe divan durarak" ifadelerine yer verdi.