Kılıçdaroğlu: O duvar yıkılmalı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çorum’da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
iklim öngel
Üretim mi beton mu?: Önümüzde iki gerçek var. Bir, beton ekonomisi yani bol miktarda inşaat yapmak. İki, üretim ekonomisi. Bu iki konuda siyaset kurumunun karar vermesi lazım. Ülkenin tasarruflarını üretime mi betona mı yönlendireceğiz. Üretime yönlendirirseniz Türkiye bilgi çağını yakalamak zorundadır. Betona yönlendirirseniz işsizlik kronik hale gelir.
Katma değeri yüksek ürün: Katma değeri yüksek ürün üretmezseniz Türkiye’nin dünyada söz sahibi olma hakkı yoktur. Cep telefonları; yazılımı vardır, nanoteknoloji kullanılmıştır. Bunu üretmek çok değerlidir. Siz 6 TIR makine halısı üretirsiniz, o bir çanta dolusu cep telefonuyla gelir ve sizden daha fazla kazanır. Üniversitedeki hocanın görüşünü beğenmeyebiliriz ama onun bilgi üretmesinin önüne engel koyamayız. Ne inancımız ne ahlakımız ne siyaset anlayışımız bunu öngörür.
Sanayiciye teşvik: Katma değeri yüksek ürün üreten tüm sanayicilere özel teşvikler gelmesi lazım. Ne kadar çok vergi öderse o kadar fazla kredi alacak. KOBİ’nin sahibi, işçi, devlet kazanacak. Çünkü almadığı vergi kadarı için Londra borsalarına, lobilerine gidiyor, ‘’Ne olursun bize borç verin’’ diyor. Tüm vergi ve sigorta primini alırsa daha az borçlanacak.
O duvar yıkılmalı: İşsizlik sorunu en temel sorun. Anadolu Kalkınma Kuşakları ve Merkez Türkiye Projeleri’ni gerçekleştirmek üzere kamuoyuna sunduk. Anadolu’nun içi boşalıyor. Herkes büyük şehirlerin varoşlarına gidiyor. Bir duvara geldik, duvarın önünde bekliyoruz. O duvarın yıkılması lazım. “Her şeyi İstanbul’a, İzmir’e yapalım.” Peki Çorum, Hakkâri, Yozgat, Çankırı, Diyarbakır ne olacak? 4 milyon 210 bin kişilik ek istihdam tablosu çıkardık. 5 yıl içinde ek istihdam yaratmak zorundayız.
Eksik olan namuslu siyaset: 1923 ile 2002 arasında tüm hükümetler, yani 79 yılda 713 milyar dolar para harcadılar. Keban, Atatürk barajlarını yaptılar. Telekom’u kurdular. Depremler yaşandı, ABD’nin ambargosu oldu. Kıbrıs Çıkarması oldu... Tüm bunları yaşayan hükümetler 713 milyar dolar para harcadı. 2003 ile 2017 arası, 14 yılda 2 trilyon 94 milyar dolar. Ne yaptılar? Karakaya mı, Atatürk Barajı mı? Yol, köprü yaptı... 2 trilyon dolardan söz ediyorum. Köprü dediğin nedir? Ne oldu bu para? Hesabı verildi mi bu paranın? “Şuralara harcadık, şu yatırımları yaptık.” Emin olun bununla fabrika yapılsaydı Türkiye’de fabrika yapılacak yer kalmazdı. Bu kadar para harcıyorsunuz, çiftçi, emekli, işçi, esnaf, iş insanı, sanayici memnun değil. Dünya kadar işsiz, 17 milyon yoksul var. Nereye gitti bu para? Eksik olan ne? Eksik olan namuslu siyaset.
Egemen güç, oyununu oynadı: Egemen güçlerin Türkiye’nin politikalarına müdahale etmelerinden rahatsızım. “Faiz lobisi bize bir şey yapamaz.” Hayır efendim, yaptı, oyununu oynadı. “Yükselt faizi” dedi, 3 puan birden yükselttin faizi. Dünyanın en yüksek faizi ile borçlanan ülkesiyiz. Hem “Faize karşıyım” diyeceksin, hem dünyanın en yüksek faizi ile borçlanacaksın. Bunu aşmak zorundayız.
İş insanının bir KHK’lik canı var: Kimsenin can ve mal güvenliği yok. Her iş insanının bir KHK’lik canı var. Bir KHK çıkarır mallarına el koyar, bir KHK çıkarır hapse atar. Bir de gizli karar koyar, avukatınız dahi sizin neden tutuklandığınızı öğrenemez. Aylarca, yıllarca hapiste kalabilirsiniz. Paranız, dayınız varsa çıkıyorsunuz. Adalet yok.
Namuslu siyaset sözü:Kısır bir çekişmenin içine Türkiye’yi sokmak istiyorlar, Türkiye’nin bu kısır çekişmeden süratle çıkması lazım. Çıkmazsa sonumuz pek parlak değil. Bize düşen görev gerçekleri dillendirmektir, halka düşen görev de doğruların arkasında gitmektir. Takım tutar gibi siyasi parti tutulmaz. Sorunu nasıl çözeceğiz? “Efendim 24 Haziran’dan sonra çözeceğiz.” Neden 24 Haziran’dan sonra, şimdi neden çözmüyorsun, elinden, kolundan tutan mı, yapma diyen mi var? Resmi Gazete’yi alın, sakın bunları yayımlamayın diyen mi var? Yok arkadaş. Bir şeyi yapacaksanız, yetkili konumdaysanız oturur süratle yaparsınız. Biz de sizi alkışlarız. Neye ihtiyaç var? Namuslu siyaset ve Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Ben size namuslu siyaset sözü veriyorum, nokta. O kadar.
Kılıçdaroğlu dün Çorum’dan Amasya’ya giderken Çorum’un Güney köyünde yaşayan Özge ve Osman Biçer kardeşleri ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’nun imam hatip lisesinde okuyan Özge Biçer’e burs verdiği öğrenildi. “CHP gelirse imam hatip okullarını kapatacak” iddialarına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “İmam hatip okullarını kuran biziz kardeşim, niye kapatalım? Daha nitelikli eğitim vereceğiz. İmam hatip okullarına gidenler bizim çocuklarımız, bizim evlatlarımız değil mi? Ama kısır bir çekişmenin içerisine Türkiye’yi sokmak istiyorlar. Türkiye’nin bu kısır çekişmeden süratle çıkması lazım” dedi. |