Kılıçdaroğlu: MEB bu kampanyayı başlatmayacaksa, CHP’li belediyeler taliptir!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin pandemi döneminde eğitimde 14 maddelik çözüm önerisini açıkladı. 754 bin 429 öğrencinin evinde televizyon olmadığı için uzaktan eğitimden faydalanamadığını belirten Kılıçdaroğlu, "MEB ‘Senin de televizyonun olsun’ kampanyasını başlatmalıdır. MEB bu kampanyayı başlatmayacaksa CHP’li belediyeler taliptir" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde eğitim sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, 754 bin 429 öğrencinin evinde televizyon olmadığı için uzaktan eğitimden faydalanamadığını belirterek Milli Eğitim Bakanlığı'na önerilerini sıraladı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şu şekilde:
“EĞİTİM SİSTEMİ FELÇ EDİLDİ”
“18 yıllık eğitim sisteminde eğitim sistemimiz felç edildi. Bakandan bakana eğitim politikaları değişti. Kişinin bakışına göre eğitim politikaları oluştu. Eğitim sisteminden hiçbir anne ve baba, hangi partiden olursa olsun memnun değil. Eğitim sistemini temelden sarsan örnek 4+4+4 uygulamasıdır. 4+4+4 sistemi getirilirken Milli Eğitim şuralarında bu konuşuldu mu? Hayır. Kalkınma planlarında böyle bir hedef var mıydı? Hayır. Bakanlıkta görüşüldü mü? Hayır. Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü mü? Hayır. Bir kanun teklifi verildi, 4 AK Parti milletvekili imzaladı, hiçbirisi eğitimci değildi. Eğitimden bihaber olan 5 kişi eğitim politikasını belirledi.
Durumu iyi olanlar özel okullara çocuklarını gönderiyorlar, durumu iyi olmayanlar devlet okullarına gönderiyorlar. Eğitimde olağanüstü bir eşitsizlik tablosu karşımıza çıktı. Bugün pandemi var, yaşadığımız sorunlar var eğitimle ilgili. Bu konudaki düşüncelerimizi ifade etmek için bu basın toplantısını düzenledik. Bugün devlet okullarında zorunlu örgün eğitim kapsamında devletin 54 bin 715 okulu bulunmaktadır. Ayrıca, özel okul sayıları da 13 bin 870. Zorunlu eğitim kapsamında toplam sınıf sayısı 588 bin 10. Derslik başına devlet okullarında 25.8 öğrenci düşmektedir.
“AİLELER ÇOCUKLARINI ÖZEL OKULA GÖNDERİYOR”
Özel okullarda ise 139 bin 337 derslik var, derslik başına öğrenci sayısı 10.6. Özel okullarda hem öğrenci sayısı az hem kalite daha iyi olduğu için aileler çocuklarını özel okullara gönderiyorlar. Devlet okullarında 15 milyon 189 bin 878 öğrenci bulunmaktadır. Özel okullarda sayı ise 1 milyon 468 bin 198’dir. Devlet okullarındaki öğretmen sayısı 942 bin 935’dır. 101 bin 730’u sözleşmeli. Özel okullarda 174 bin 750 öğretmen görev yapmaktadır.
“754 BİN 429 ÖĞRENCİNİN EVİNDE TELEVİZYON YOK”
Zorunlu örgün eğitimde devlet okullarına kayıtlı öğrencilerden 3 milyon 17 bin 718 öğrencinin evinde internet yoktur. 21. yüzyıldan söz ediyorum. Türkiye’yi çok farklı bir şekilde iktidarın halkımıza lanse ettiğini gayet iyi biliyorum. Rakamlar yalan söylemez. Ayrıca devlet okullarına giden öğrencilerden 754 bin 429 öğrencinin evinde televizyon yok ve biz EBA dediğimiz uzaktan eğitimi yapıyoruz. Televizyonu olmayan öğrenci nasıl eğitim alacak. Ayrıca, pandemi koşullarına uygun eğitim için en az 57 bin 340 yeni dersliğe ihtiyaç var. Pandemi koşullarına uygun eğitim için 92 bin 165 yeni öğretmene ihtiyaç var.
14 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Kılıçdaroğlu, pandemi süresince esnaf, çiftçi, sanayici, memur, işçi ve çalışanlar için öneriler verdiklerini hatırlatarak, eğitim konusundaki 14 maddelik çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
1) Milli Eğitim Bakanlığı’na gerekli mali kaynak sağlanarak ivedilikle 57 bin 340 derslik ihtiyacı giderilmelidir. Bu bağlamda çağrımız CHP olarak devleti yöneten yetkililere sesleniyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı kaynak sorunu yaşıyor ve bunu yapamayacağını söylüyorsa yer tahsisi yapılmak koşuluyla CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları bu yatırımı çocuklarımız için kendi illerinde yapmaya talipler. Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘Hayat Boyu Öğrenme Merkezi’ yani İSMEK ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ‘Hayat Boyu Öğrenme Merkezi’ yani BELMEK kendi binalarını çocuklarımızın pandemi koşullarına uygun eğitim almalarına katkı sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın kullanımına tahsis etmeye hazırdır.
2) YÖK ile yapılacak işbirliği kapsamında üniversitelerin 2020-2021 öğretim döneminde açılmayacak fakültelerin özellikle derslik-konferans salonu gibi alanların doğrudan örgün eğitim sistemin kullanımına tahsis edilmelidir.
3)Yeni dersliklerin hizmete girmesiyle birlikte çocuklarımızın eğitimi için ihtiyaç duyulan 92 bin 165 öğretmenin ataması zaman geçirilmeden süratle yapılmalıdır.
4) Okulların hijyen kurallarına uygun olarak açılması ve hijyenin sürekliliği açısından Milli Eğitim Bakanlığı’na en az 60 bin kişilik kadrolu yardımcı hizmet personeli alınmalıdır.
5) Dezenfektan, maske, ateş ölçüm cihazı gibi ihtiyaçlar için velilerden ek ücret talep edilmemelidir. Okullar açılmadan bu ihtiyaçlar süratle giderilmelidir.
6) Milli Eğitim Bakanlığı internet hizmeti sağlayıcısı kurumlarla görüşerek zorunlu örgün eğitim kapsamında devlet okullarına kayıtlı 3 milyon 17 bin 718 öğrencinin internet erişimini sağlamalıdır. Bu hizmet için maliyet evrensel hizmet fonundan sağlanmalıdır. Böyle bir fon var böyle bir para var eğer bu para heder edilmediyse bunun için kullanılmalıdır.
7) Bu bağlamda uzaktan eğitim süresince öğrenci ve öğretim elemanlarının tamamına sınırsız ve uzun süreli internet erişimi ya ücretsiz ya da çok ucuza sağlanması için başta mobil telefon operatörleri olmak üzere tüm altyapı sağlayıcıları nezdinde girişimde bulunulmalıdır. Operatörlerin de sorumlulukları olduğu asla unutulmamalıdır.
8) Evinde televizyonu olmayan 754 bin 429 öğrencinin televizyona kavuşması için Milli Eğitim Bakanlığı’nın STK’larla 'Senin de televizyonun olsun' kampanyası açmalıdır. MEB bu kampanyayı açmayacaksa CHP’li belediyeler STK’ların da katkısıyla bu sorunu çözmeye taliptir.
9) Her hanede öğrencinin yararlanacağı dizüstü, masaüstü ya da tablet bilgisayar bulunmalı. Bilgisayarı olmayan öğrencilerin ihtiyacı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından evrensel hizmet fonundan karşılanmalıdır. MEB bunu yapamayacaksa CHP’li belediyeler yılbaşındaki döviz kuru güvencesi verilmek koşuluyla ve ayrıca açacakları yardım kampanyası da engellenmemek şartıyla bu sorunu gidermeye taliptirler.
10) Bugün MEB’in EBA üzerinden yaptığı uzaktan eğitim sadece TRT ile sınırlı kalmamalı. Belli dersler tüm televizyon kanallarında eş zamanlı verilmelidir. Böylece çocuğun uzaktan eğitim almasının önündeki bazı engeller kaldırılmış olacaktır.
11) Pandemi koşulları tüm derslerin okuldan verilmesine uygun değilse sadece önemli derslerin; Türkçe, Matematik, Fen bilimleri gibi derslerin okullarda verilmesi düşünülmelidir.
12) Pandemi süresince bir sağlık görevlisi ve rehber öğretmenin mutlaka okulda bulunması sağlanmalıdır.
13) Okul servisi yapan esnafın bu süreçte kazanç elde edemeyeceği için vergi ve sigorta primleri ile aldıkları kredilerin faizsiz ertelenmesi sağlanmalıdır. Esnaf kardeşlerim için bunu bir kez daha tekrarlıyorum.
14) Kamu-özel ayrımı yapmaksızın 12 yaşından küçük çocukların ebeveynlerine yani anne-babaya dönüşümlü olarak eğitim izni hakkı tanınmalıdır.