Kılıçdaroğlu: Hükümet devleti soymaya kalktı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gündemine yolsuzlukları aldı. Kılıçdaroğlu, 'Türkiye Cumhuriyet'i hükümeti devleti soymaya kalktı' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yerel seçim çalışmaları kapsamında Eskişehir'de halka hitap etti. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında satırbaşları:

- Herkes artık kendisini değil ülkeyi ve çocuklarını düşünmek zorunda. Anneler ülkenize çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi sahip çıktığınızı biliyorum. Annenin çocuk sevgisi her insanın ülke sevgisi gibidir. Annelere sesleniyorum. Eğer çocuğunuz işsizse sebebi bu başçalandır. Yolsuzluk varsa sebebi bu adamdır. Van'da oğlunun cenazesini sırtında torbayla taşıyor. Bunu düşünün. 17 Aralık 2013, TBMM önünde gencecik bir adam ben açım diye kendisini yaktı ve 10 gün sonra da öldü. Adalet ve Kalkınma partisine oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Oy verdiniz, yolsuzlukları yasakları önleyeceklerdi. Ne oldu? Yolsuzluk bunların kitabı oldu.

17 Aralık operasyonu

- Hepimize görev düşüyor. Bir başbakan düşünün ülkeyi yönetiyor. Oğluna telefon ediyor, 17 aralık sabahın sekizinde. Diyor ya montajdır. Ne montajı kardeşim. Porsuk çayı ne kadar gerçekse bu seslerde o kadar gerçektir. Şöyle diyor, sabahın sekizi. Oğlum diyor şunların şunların evinde arama yapılıyor diyor. Bilal oğlan yeni uyanmış. Baba tekrar eder misin diyor. Tekrar ediyor paraları sıfırlayın diyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren yurttaşıma sesleniyorum, hangi ülkenin başbakanı oğluna telefon edip, evdeki paraları sıfırlayın, sıfırlarken kardeşini teyzeni dayını çağır, beraber sıfırlayın diyor. Bu olmaz, bu olmaz arkadaşlar. Oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, sizin vidanınız bunu kabul ediyor mu?
-Ertesi gün yine telefon ediyor. 'Oğlum ne yaptın?' diyor, 'sıfırladın mı tamamını?.' -Babacığım biraz kaldı diyor. -Ne kadar evladım? -30 milyon euro kaldı diyor. Oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, hala bu ülkeyi yöneten hırsızlara oy vermeye devam edecek misiniz?

-Ben size bir başbakan portresi çizdim. Şimdi bir de hükümet portresi çizeceğim. Dört bakan sabahın yedi otuzunda arama yapılıyor. İçişleri bakanı oğluna telefon ediyor. Saat 7:32de. Oğlum, diyor 'evde arama var' diyor. 'Evet babacığım' diyor. 'Kaç lira var oğlum?' diyor. 'Baba bir kaç kuruş var'. -Oğlum kaç lira var onu soruyorum. -Bir trilyon civarı para var diyor. Bu adam İçişleri Bakanı.

-Zafer Çağlayan, iddianameye göre 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet almış. Muammer Güler, 10 seferde 10 milyon dolar rüşvet alıyor. En mütevazı olanı da AB'den sorumlu bakan, o da üç seferde bir buçuk milyon dolar rüşvet almış. Bakınız dört bakan istifa etmek zorunda kalıyorlar. Önce istifa etmediler. Başçalanla beraber otobüsün üzerine çıktılar. Milletin vicdanı ayağa kalktı. Her taraftan isyan çıkınca, bu bakanların öne istifa edeceksiniz, iki deklarasyon yayınlayacaksınız. Ve dört bakan istifa etmek zorunda kaldı.

'Hükümet devleti soydu'

-Ülkeyi yönetmek üzere iktidar olanlar ülkeyi soymaya kalktılar. Buna izin verilir mi? Ben diyorum bunlarda vicdan yok. AKP'ye oy verenler de yok efendim hala vicdan kırıntısı var. Yalan ve iman bir arada olmaz. Türkiye Cumhuriyet'i hükümeti devleti soymaya kalktı. Bir ülkeyi bir hırsız yönetemez. İşsizlik yolsuzluk atanamayan öğretmen varsa sebebi budur. Kaynağı nerden bulacaksın diye soruyorlardı. İşte bu hortumculardan parayı alıp halka vereceğiz.

MİT 18 Nisan'da uyardı
 
18 Nisan 2013. MİT Başçalan’ın önüne 3 sayfalık rapor koyuyor.
 
Sonuç ve değerlendirme bölümünde şöyle yazıyor: Reza Zarrab’ın Bakanlar Muammer Güler ve Zafer çağlayan ile mevcut ilişkilerinin ortaya çıkması halinde söz konusu hususların hükümet aleyhine kullanılacağı değerlendirilmektedir.

MİT bunu beş ay önce söylüyor.
 
Kabul etti sonra ne oldu Bakanları istifa ettirdi. Sonra bunlardan biri dedi ki “arkadaş senin isteğinle yaptım. İstifa edilecekse önce sen istifa et. Hala diyor ki “bunlar yalan”

Gezi’de gencecik çocuklarımız kızlarımız eylem yaptılar. 6 çocuğumuz hayatını kaybetti. Bu hırsızın ağzında bir tek “başınız sağolsun” kelimesi çıkmadı. Ama çıktı yalan söyledi. Camide içki içildi dediler. İmam “içki içilmedi dedi. İmamı zorladılar emniyette 6 saat ifadesini aldılar. Ama hırsız hala yalan söylüyor. Kabataş’ta başı örtülü bir kadının gövdesi çıplak ellerinde deri eldiven olan 80-100 kişi kadına saldırmışlar dövmüşler. Adam kalkmış bunu söylüyor. Neyse Kanal D görüntüleri yayınladı. Hiç öyle bir saldırı olmamış.
 
 Yalancıdan, hırsızdan Başbakan olmaz. Herkes elini vicdanına koyacak. Sandığa gidecek yalan söyleyeni hırsızlık yapanı cezalandıracak. Vatan evladına mı oy vereceksiniz şaibeli bakan evlatlarına mı oy verecekseniz. Vatan evlatlarının buluştuğu mekan CHP’dir.

'Gecemizi gündüzümüze kattık'

Mitingde konuşan Eskişehir Belediye Başkanı ve CHP’nin adayı Yılmaz Büyükerşen de şunları söyledi:

Ulusumuzun içine sürüklendiği karanlıktan çıkacağımız günlerin yakın olduğu bir süreci yaşıyoruz.

Ben hocanı ve belediye başkanınız olmanın bahtiyarlığı içerisindeyim. Ben de yine sizin desteklerinizle her türlü iktidar engellemesi ve yandaş basın karalamalarına rağmen şehrimizi Türkiye’nin yaşanabilir 2. Avrupa’nın ise 11. şehri yapmak için gecemizi gündüzümüze kattık.