Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın listesini eleştirdi

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin kongresinde yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, Türkiye'nin zenginliğini 14 kişiyle sınırlandırmanın yanlış olduğunu söyledi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin olağan kongresinde yaptığı konuşmayı eleştirdi.

Tarihsel derinlik içerisinde Türk kültürüne, romanına, bilimine ve sanatına katkı veren çok sayıda insan bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bunları 14 sayısıyla sınırlamak doğru değil. Belki bunları saymaya kalkışsak yüzlerce binlerce isim saymak mümkün. Örneğin, bir Sebahattin Ali'miz var, Nihal Atsız'ımız var, Agop Dilaçar, Parvus Efendi gibi pek çok değerli isimler var. Bu isimleri sınırlamak doğru değil. Olmazsa olmazdan kastedilen 'biz çok farklı kültürlerden gelen ama o kültürleri kendi içimizde yoğurup bir ulus yaratan bir milletiz' deniyorsa bu doğrudur. Biz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak Türk Milletinin bir parçasıyız. Bu bağlamda olaylara bakıyoruz ve değerlendiriyoruz'' diye konuştu.

 

Bölücülük tartışmaları

Kılıçdaroğlu, demokratik açılım sürecinde iktidar ile muhalefet partilerinin birbirini bölücülükle suçladığına yönelik bir soru üzerine, ''Bölücülük tartışmalarını başlatan Sayın Başbakandır'' iddiasında bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Sayın Başbakan cama bakmadan konuştuğu zaman kendisini kontrol edemiyor. Benim istirhamım lütfen konuşmasını yaparken önceden hazırlanmış metne sadık kalarak konuşma yaparsa pek çok tartışmanın önüne geçmiş olur. Camdan konuştukları uzman bir ekip tarafından hazırlanıyor ama ayaküstü konuştuğu zaman içinden geçenleri söylüyor. Bölücülük tartışmaları, diğer tartışmalar, Sayın Başbakanın üslubuna yakışmayan sözler hep ayaküstü yaptığı konuşmalardan kaynaklanıyor. Sayın Başbakan bölücülük tartışmalarına son vermek istiyorsa, önce bu tür ayaküstü söylemlerden, demeçlerden özenle kaçınmak zorundadır.''

 

Cumhurbaşkanı seçimi

Cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçilmesinin, parlamenter sistemin bir gereği olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanının sembolik bir konuma sahip olduğunu düşünen bir parti olduklarını ifade etti.

Başbakan Erdoğan'ın, Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde, cumhurbaşkanına verilen yetkinin fazlalığından söz ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Ama Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte bu söylemlere AKP'nin son verdiğini görüyoruz. AKP, bu tür ikili bir politika izlediğini açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Bizim samimi olarak görüşlerimiz, parlamenter sistemde Cumhurbaşkanlarının üstlendiği görevler sınırlıdır. Dolayısıyla 'Türkiye Cumhuriyetini temsil ederler, icra organına yönelik olarak ve yargı sürecine yönelik olarak çok fazla müdahil olmamaları gerekir' diye düşünüyoruz. Bunun içindir ki Cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçilmesi, parlamenter sistemin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır. Ama siz 'Cumhurbaşkanını halk seçsin' derseniz, o zaman sistemin adı değişir; yarı başkanlık olur, başkanlık olur. O zaman da halk seçer.''