"Kılıçdaroğlu çelişkilerle dolu"

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Ben baştan beri, Genel Başkanlığından bu yana Kılıçdaroğlu'na baktığımda, hiç tutarlı bir politika ortaya koyduğunu görmedim, çelişkilerle dolu'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, katıldığı ''Başkent Kulisi'' adlı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ''CHP Kurultayı ve CHP'de yeni süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Atalay, demokratik ülkelerde anamuhalefet partilerinin çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'de siyaset yapan biri ve vatandaş olarak iktidarın yanında kuvvetli, gerçekten üreten güçlü bir muhalefetin olmasını arzu ettiklerini, bunun gerekli olduğunu belirten Atalay, CHP'nin geçmiş kongrelerine göre daha sakin ve bütün bir kongre geçirdiğini kaydetti.

CHP kongrelerinin genelde tartışmalı ve kavgalı geçtiğini dile getiren Atalay, ''Burada daha sakin bir kongre var. Bir anlamda Genel Başkan kendi istediği listeyi de oluşturdu gibi. Deniz Baykal, Önder Sav faktörü sanki çok fazla önemli değilmiş ya da bundan sonra önemli değilmiş gibi görünüyor. Meclis içerisinde kendi gruplarından, milletvekillerinden çok kişiyi listenin içerisine almadılar. Orada dikkati çeken DSP'den geçen bir kaç isim var. Bir anlamda DSP'yi de kollayan bir liste'' diye konuştu.
Bu anlamda bakıldığında Kılıçdaroğlu'nun başarılı göründüğünü ifade eden Atalay, şöyle devam etti:

''Ama benim kendi gördüğüm, kendi kanaatim, CHP kolay değişecek bir parti değildir. Kolay değişmez ve ona da müsaade etmezler. Neticede CHP statükoculuğun savunucusudur, temsilcisidir her ne kadar onlar sosyal demokrasiden söz ederlerse de o anlamda bir politikalarını biz görmedik. Şu anda AK Parti'nin yürüttüğü politika Türkiye'deki belki bu güne kadar en etkili sosyal politikadır. Dileriz ki CHP'de bu madana etkili bir politika yürütür.

Ben baştan beri, Genel Başkanlığından bu yana Kılıçdaroğlu'na baktığımda hiç tutarlı bir politika ortaya koyduğunu görmedim, çelişkilerle dolu. Onun biraz da İstanbul Belediye Başkanlığından biliyorsunuz ismi ön plana çıkmıştı, sürekli yolsuzlukla mücadele ediyor gibi bir hava ama aslında çok ucuz bir hafiyelik benim gördüğüm ondaki. İşini iyi yapmayan, iyi çalışmayan böyle hemen yüzeysel bazı şeylerle insanı suçlayan böyle bir görüntü. Yani ağır başlı dengeli, konulara bütün boyutuyla yaklaşan bir liderlik görmedim. Genel olarak benim CHP'den ve liderinden doğrusu çok istememe ve beklememe rağmen şu anda bir umudum yok, kongrenin sonucu ne olursa olsun.''

 

Kürt sorunu

Atalay, Kanal 7 televizyonunda yayınlanan Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı. ''CHP'den Kürt sorunuyla ilgili yeni bir politika bekliyor musunuz?'' sorusu üzerine Atalay, bu konudaki çalışmaları başlattıktan sonra CHP'nin muhalefetiyle karşılaştıklarını söyledi.

Hükümetin bu konudaki çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Atalay, ''Biz iki gündür Muş ve Bitlis'teydik. Bitlis'te Başbakanımız çok uzunca bu konulardan bahsetti. Ben de kısa konuşmamda demokratik açılım sürecinin, milli birlik ve kardeşlik projemizin bütün dikkatiyle yürüdüğünü, bunda kararlı olduğumuzu söyledim. Orada özellikle vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının desteğini istedik. Bunlar sırf devletin çalışmalarıyla olmuyor. Sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların yoğun katkısı gerekiyor'' diye konuştu.
Sürecin iktidar ve muhalefetin işbirliği olmadan kolay yürütülemeyeceğini ifade eden Atalay, terör sorununu çözmüş ülkeler incelendiğinde iktidar ile muhalefet yardımlaşmasının sorunun çözümünde çok büyük payı olduğunun görüldüğünü kaydetti.
Baştan beri bütün siyasi partilere sorunu beraber çözmek için el uzattıklarını söyleyen Beşir Atalay, ''O zaman olmadı ama Kılıçdaroğlu döneminde CHP'de bir değişim, bu konuya daha olumlu bir bakış var. Türkiye'nin bu büyük sorununu birlikte çözmekten mutlu oluruz; buna ihtiyacımız var'' dedi.

 



Kayseri'deki yolsuzluk iddiaları

Beşir Atalay, ''Kayseri olayının da kızgınlığını yaşıyor olabilir misiniz?'' sorusuna, ''Hayır hayır'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu'nun memurluktan gelmesiyle övündüğünü dile getiren Atalay, ''Bürokratlık, genel müdürlük yapmıştır, maliye kökenlidir. Soruşturmanın ne olduğunu, rüşvet iddiasının ne demek olduğunu ve bunu kimin soruşturduğunu çok iyi bilir ama halen kafasını takmış işte Kayseri Vali Vekili 'rüşvet dediği halde onunla ilgili işlem yapılmamış' diye. Biz bu belgelerin hepsini Bakanlığımızın web sitesinde yayınladık. En cahil adam bile bir defa anlatmada bunu anlar. Eğer ortada biriyle ilgili rüşvet iddiası varsa bu konuda Cumhuriyet Savcılığı idareden filan izin almaz kamu görevlisiyle ilgili. Ne Valinin ne Bakanlığın izin vermesine gerek yoktur'' dedi.
Rüşvetle ilgili konuyu savcılığın araştırdığını kaydeden Atalay, şöyle konuştu:
''O Vali Vekilimizin, yazdığı da o zaman budur, 'bu rüşvetle ilgili olduğu için idarenin yapacağı bir işlem yok, bunu savcılık zaten direkt kendisi yapacaktır' diyor. Sonra savcılık ne yapıyor bunu düzeltiyor. 'Haklısınız zaten rüşvetle ilgili kısmını ben yapıyorum ama görevi kötüye kullanma ve görevi ihmalle ilgili bu konuda da iddialar var bunları idare yapacaktır' diyor. İdare de bunu yapıyor.
Bu kadar açık, şeffaf yürümüş bir konuyu halen şeffaf olmamakla suçluyorlar. Şunu söylemek istiyorum, kendileri de bin pişman oldular, yine iyi çalışılmamış bir dosyayı alelacele gündeme getirdiler ama sonunda çok zor durumda kaldılar. Artık onlar üzerinde durmazlar, bunun bitmesini isterler. Onlar iftirayı at izi kalırsa kalsın biraz... Ama biz bırakmayacağız, yani bu tür hataların peşini bırakmayacağız. Bir yerde bir cümle söylerse onun karşılığını fazlasıyla veririz bunu ifade etmek istiyorum.''