"Kıdem tazminatı grev nedeni olur"

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, kıdem tazminatının işçinin kazanılmış en önemli haklarından biri olduğunu söyleyerek, kıdem tazminatına dokunulması halinde Türk-İş Genel Kurulu'nun, bunun genel grev sebebi sayılacağı yönünde bir karar aldığını açıkladı.

cumhuriyet.com.tr

Türk- iş Genel Başkanı Mustafa Kumlu Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BASS) İşyeri Temsilcileri Eğitim Semineri Toplantısı'nda bir açış konuşması yaptı. Ankara Dedeman Otel'de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmasında Kumlu, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası, kıdem tazminatı, "kiralık işçilik" ve özelleştirmeler konularına değindi.
Kumlu konuşmasında, çözüm bekleyen meselelerin başında Sendikalar Yasası, Toplu İş Sözleşmesi, grev ve lokavt yasası olduğunu söyleyerek, "Örgütlenmenin önündeki engeller, sendikalarımızda ciddi kayıplarına neden oldu. Teşkilatımız, bu engellerin bir an önce kaldırılmasını istiyor. her zaman söylüyorum, biz bu yasaların Avrupa birliği ve Uluslarası Çalışma örgütü normalarına göre değiştirilmesini istiyoruz ama mutlaka türkiye koşulları dikkate alınmazsa, varolan problemlere yeni problemler eklenmesi kaçınılmaz olacaktır" dedi.
 

"Kıdem tazminatı işçi ailesini de ilgilendiren bir müessesedir"

Mustafa Kumlu, kıdem tazminatının ekonomik değerlerin ötesinde sosyal boyutu olan bir müessese olduğunu vurguladı. Kumlu, "İşveren kesimi, kıdem tazminatının işveren için bir yük olduğu iddiası ile yıllardan beri bu konu üzerinde fikir üretmektedir. Gazetelerin yazdığına göre işverenlerin hepsi bir araya gelmiş ve kıdem tazminatlarının 30 günden 15 güne indirilmesi konusunda görüş bildirmişlerdir. Türk-İş kıdem tazminatının işçinin kazanılmış en önemli haklarından biri olduğunu düşünmektedir. Türk-İş Genel Kurulu kıdem tazminatına dokunulması halinde bunun genel grev sebebi sayılacağı yönünde karar almıştır. Türk-İş, kıdem tazminatlarının tartışma konusu yapıldığı hiçbir platformda yer almamıştır. Bundan böyle de yer almayacaktır" diye konuştu.
 

"Emek başkalarının istismar edeceği bir meta değildir"

Kumlu, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenlemeye de karşı çıktıklarını belirterek, emeğin insanın kendisini ifade eden en temel unsur olduğunu söyledi. Kumlu, bu düzenlemenin çalışma ortamında kaosu artıracağını vurguladı. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasının muhalefetlerine rağmen yasalaştığını da ifade eden Kumlu sözlerine şöyle devam etti:

"Sosyal sigorta ve sağlık haklarını geriye götüren, sağlık hizmetlerini paralı hale getiren bu yasa uygulamada birçok problemi beraberinde getirmiştir. Bu yasa Türkiye'deki diğer bir çok uygulama gibi, IMF ve Dünya Bankası, direktifleri doğrultusunda çıkarılan bir yasadır. IMF ve Dünya Bankası, yaşanan krizin de etkisiyle, uyguladığı politikaların özeleştirisini yapmıştır. Öyleyse, bu yasanın varlığının da bir gereği kalmamıştır. Hükümetin de bir özeleştiri yaparak bu yasayı yeniden ele alması gerekmektedir."

Kumlu, Türkiye'nin uluslarası para kuruluşlarıyla kurduğu ilişkinin, dışa bağımlı ve istihdam yaratmayan büyümeye neden olduğunu öne sürerek, çalışanların her an işlerini kaybetme tehdidi altında olduğunu söyledi.

Özelleştirmelerle birlikte ülkenin fabrikalardan mahrum bırakıldığını vurgulayan Kumlu sözlerini şöyle bitirdi:

"Türkiye'yi yönetenlerin, gözlerini, umut vesilesi saydıkları çeşitli rakamlardan, oranlardan uzaklaştırarak, Türkiye gerçeklerine çevirmesi ve özelleştirmeler de dahil Türkiye'yi bu hale getiren ekonomik politikalardan hızla uzaklaşması gerekmektedir. Yaşanan tüm sorunların panzehiri, neoliberal politikalar nediniyle terk eidlen sosyal devlet uygulamalarına yeniden dönüştür."