Kıbrıs için 'kritik' New York Zirvesi

Kıbrıs'taki zor yürüyen müzakerelere ivme kazandırmak ve yıl sonuna kadar sonuca ulaşmak isteyen BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Perşembe günü iki lider Derviş Eroğlu ve Dimitris Hristofyas'ı New York'ta biraraya getirecek. Ancak toplantıda Genel Sekreterin istediği hamle sağlanmasına pek ihtimal verilmiyor.

cumhuriyet.com.tr

Avrupa'da "Kıbrıs'ta son şans: ada bölünebilir" uyarıları yapıldığı bu günlerde son iki yılda Kıbrıs'ta devam eden kapsamı çözüme yönelik zorlu müzakereler sürecine ilişkin bu hafta New York'ta "kritik" bir zirve gerçekleşecek. New York'taki "üçlü görüşme" konusunda pek fazla bir iyimserlik bulunmamasına rağmen KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, toplantı öncesi BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'a gönderdiği mektupta bazı koşulların yerine getirilmesi halinde bir çözüme ulaşılabileceği inancını dile getirdi. Ban Ki-Moon'a da mektup gönderen Hristofyas'ın ise, son günlerde Rum Kesimi'ni meşgul eden, mektubunda "taviz vermeye hazırız" dediği iddialarını yalanlamak için çaba gösterirken mektubunda daha önce söylediklerini tekrarladığını ifade etmesi dikkat çekti.
 

Tarafların pozisyonları nedir?

Ankara'nın, hızlanmasını istediği, anlaşmanın sağlanması ise Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri açısından "hayati" önem taşıyan Kıbrıs'taki müzakere sürecinde yaşanan tıkanıkları gidermek amacıyla BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon New York'taki "üçlü görüşme"ye davet ettiği, Kıbrıs'taki iki lider, daveti kabul ederken Genel Sekretere gönderdikleri mektuplarda pozisyonlarını da ortaya koydular.
 

Eroğlu: Etnik temizliğe karşı etkin caydırıcı güç Türkiye

New York zirvesine katılmak üzere yarın ABD'ye gitmesi beklenen KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "Kıbrıs Rum tarafınca da ileriye dönük yaklaşım sergilenmesi ve siyasi irade gösterilmesi durumunda, ilerleme kaydetmenin, hatta yıl sonuna kadar kapsamlı bir çözüme ulaşmanın mümkün olduğuna inanmaktayız" diye yazdı. TAK haber ajansına göre, Eroğlu, mektubunda şu unsurları özellikle vurguladı:

- Hristofyas'ın 'işgal' ifadesi adadaki yasal ve tarihi gerçekleri yansıtmıyor.
- Rumların uygulamış olduğu vahşet ve yürüttüğü etnik temizlik kampanyasının tekrarlanmaması için adadaki tek etkin caydırıcı güç Türkiye'nin adadaki varlığı.
- Kıbrıs Rum tarafının '1963 yılından sonra da Kıbrıs Cumhuriyeti sıfatını taşımaya devam ettiği' iddiası, her türlü yasal, fiili ve ahlaki temelden yoksundur.

Derviş Eroğlu, 1 Kasım tarihli mektubunda ayrıca yıl sonuna kadar kapsamlı çözüme ulaşılabilmesi için, Rumların, mevcut süreçteki muhatabı Türkiye imiş gibi davranmak ve kapsamlı bir çözümün parçası olan Maraş konusunu gündeme getirerek konuyu çarptırma taktiklerine başvurmak yerine, çabalarını müzakere masasına yoğunlaştırması çağrısında bulundu.
 

Hristofyas: Nüfus sayımı yapılsın

Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas ise, Ban Ki-Moon'a gönderdiği mektupta dikkat çeken bazı unsurlara yer verdi. Rum basınına yansıyan mektupta KKTC'de nüfus sayımının yapılmasını talep eden Hristofyas'ın ayrıca daha önce KKTC'de tepki yaratan "üç eksenli" önerilerini de tekrarladığı belirtiliyor. Söz konusu üç eksenli önerilerin, müzakerelerde zorlu "Mülkiyet Başlığı"nın "Toprak Başlığı" ile birleştirilmesini, Maraş'ın Rumlara verilmesi ve uluslararası boyutları bulunan "yabancı askerlerin varlığı ve Türkiye kökenli KKTC vatandaşları konularında" uluslararası konferans düzenlenmesini içerdiği ifade ediliyor.
 

New York'ta ortak açıklama olacak mı?

Öte yandan, New York'ta gerçekleşecek "üçlü görüşme" ile ilgili üç tarafça ortak bir açıklama yapılıp yapılmayacağı konusu da tartışılıyor. Ortak bir açıklamanın yapılmasının hiç de kolay olmayacağı ifade ediliyor. "Müzakere prosedürünün değişmemesi, boğucu zaman takvimlerinin olmaması ve uluslar arası hakemlikten her pahasına kaçınması gerektiği" yönünde görüş birliği bulunduğu gibi gözüktüğü Rum Kesimi'nde New York'ta bir ortak açıklama yapılması olasılığı çok zayıf gibi görülüyor.

Rum gazetelerinde söz konusu ortak açıklamaya ilişkin olarak "Kıbrıs hükümetinin, (Rum Yönetimi) görüş birliği noktalarına ilişkin herhangi bir ifadeye yer verilmesine rıza göstermesi beklenmediği", "Hristofyas, BM tarafından ortak açıklamanın yapılması yönünde güvence alığı" gibi ifadeler kullanılıyor.