KHK ile mesleğinden edilen 28 yıllık öğretmen: Bizi sosyal ölüler haline getiriyorlar
İstanbul Maltepe’de öğretmenlik yaptığı okuldan KHK ile koparılan, Eğitim Sen üyesi Mehmet Sarı, yaşadıklarını ve mücadelesini gazetemize anlattı.
Zehra ÖzdilekOHAL’in sopası haline gelen ve neredeyse tüm muhalif kesimleri hedef alan KHK’ler, toplumda geri dönüşü olmayan yaralar açmaya devam ediyor.
KHK, zedelerden biri de 28 yıldır sınıf öğretmenliği yaparken mesleğinden edilen Eğitim Sen üyesi Mehmet Sarı (48). İstanbul Maltepe’de öğretmenlik yaptığı okuldan KHK ile koparılan, sonrasında yaşadıklarını ve mücadelesini gazetemize anlatan Sarı, kendisi ve ailesinin yaşadığı kalıcı hasarı şöyle aktarıyor:
‘Çocuklarım da kurban’
“Hiçbir şekilde öğretmenlik yapamıyoruz. Özel okullarda, dersanelerde çalışamıyoruz. Her dönemin cadısıyız. Bizi sosyal ölüler haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Çocuklarım ‘Baba başına bir şey gelecek artık susmalısın’ diyecek duruma geldiler. Eşim asgari ücretle çalışıyor. Çocuklarımızın ikisi okula gidiyor. Sendikanın dayanışması ile ayakta durmaya çalışıyoruz. İktidarın dediği gibi sivil ölümlere sürükleniyoruz.”
Yüz binlerce insanın işsiz ve emeksiz bırakıldığını fakat yaratılan korku iklimi yüzünden toplumda bu konuda ciddi bir tepki büyümediğine değinen Sarı, 7 Şubat’tan bu yana KHK karşıtı eylemlere katılmakla kalmayıp, eski okulunun önünde 15-16 hafta boyunca okuma eylemleri yaptığını ancak sesini duyuramadığını söylüyor. Sarı, KHK’lerin mağdur ettiği insanlardan 60’a yakınının intihar ettiğini, birçoğunun psikolojik ve maddi sorunlar nedeniyle ailesinden koptuğuna dikkat çekiyor.
“İki tane çocuğum var birisi bu sene TEOG’a girecekti. İkisi de bu iktidarın kurbanı oldular. Çocuklar bu süreçte olumsuz etkilendi. Kendi adıma çok büyük mağduriyetim var. Diğer anlamda genç insanları düşünüyorum kendimi çok daha baskı altında hissediyorum. İyi değiliz, kuşatılmışız. Çıkış yolu arıyoruz. Ailem ve çevrem büyük bir korku içerisindeler. Sustuğum zaman çok daha kötü olacağımı biliyorum o yüzden sesimi çıkartıyorum. Kapkaranlık bir tünelde yürüyoruz. Bazılarımız tökezleyip düşüyor, bazılarımız ise hâlâ bir ışık arıyor.”