"KESK'li tutuklular serbest bırakılsın"
KESK, üye ve yöneticilerinden oluşan dokuz kişinin hala tutuklu olması nedeniyle Türkiye genelinde oturma eylemi düzenledi. "KESK'li tutuklular serbest bırakılsın" talepli oturma eylemlerinde iktidara tepki yağdı.
cumhuriyet.com.trKamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tutuklu bulunan dokuz arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle yurt genelinde eylemler düzenledi. Eylemlerin İstanbul ayağında Kadıköy Boğa Heykeli önünde "Tutuklu arkadaşlarımız hemen serbest bırakılmalıdır. Yaşasın emek barış ve demokrasi mücadelemiz" pankartı ile bir araya gelen işçiler, "KESK'li tutsaklar onurumuzdur" ve "tutsaklar serbest bırakılsın" sloganlarıyla yarım saat oturma eylemi yaptı. Daha sonra basın açıklamasını okuyan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ali Gün, AKP'nin her icraatında demokrasiden söz etmesine karşın insan hakları ve sendikal mücadele konusunda engellemelerin tüm hızıyla sürdüğünü söyledi.
İktidarın kendi gibi düşünmeyenleri bertaraf edilmesi gereken kesimler olarak gördüğünü belirten Gün, "Karşı çıktığımızda ise baskı, sürgün, cezaevi ve en sonunda tutuklama ile karşı karşıya kalıyoruz. AKP'nin KESK'e yönelik hasma ne tutumu tüm kamuoyun tarafından bilinmektedir. Bunun nedeni Kürt sorunun konusunda barış çabalamamızın sürmesi ve verdiğimiz emek mücadelesidir" diye konuştu.
Kürt sorununda çözümsüzlüğün derinleştirilmeye çalışıldığı ve tasfiyenin gündeme geldiği dönemde sendikalarına yönelik baskıların daha da artırıldığını kaydeden Gün, "Kürt sorununda ülkenin demokratikleşmesinde ve çalışma yaşamında demokratik ilkeleri ve özgürlükleri savunun konfederasyonumuz bu nedenle hedef haline geldi. Önce sendika genel başkanlarımız ve MYK üyelerimiz sonrada DİVES Genel Başkanı Lokman Özdemir tutuklandı. Baskılara boyun eğmeyeceğiz, demokrasi mücadelemiz sürecek" şeklinde konuştu.
AKP zihniyeti muhalefete ve eleştiriye tahammülsüz
KESK İzmir Şubeler Platformu, tutuklu KESK üyeleriyle dayanışmak amacıyla Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Platform adına açıklama yapan Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Nami Arslanbuğa, AKP zihniyetinin muhalefete ve eleştiriye tahammülsüz olduğunu belirterek, KESK'in AKP'nin antidemokratik uygulamalarının mağdurlarının başında geldiğini ifade etti.
Son iki üç yıldır KESK'e yönelik baskıların arttığına dikkat çeken Arslanbuğa, "Bunda en önemli etkenin Kürt sorununda demokratik çözüm beklentisinin yerini yeniden çatışmalı bir sürece inkar ve tasfiye anlayışına bırakmış olmasıdır. Kürt sorununda, ülkenin demokratikleşmesinde ve çalışma yaşamında demokratik ilkeleri, özgürlükleri savunan konfederasyonumuz bu nedenle hedef haline getirilmiştir" dedi. KESK'in baskılara boyun eğmeyeceğini, emek, barış ve demokrasi mücadelesini tüm kararlılığıyla sürdüreceğini kaydeden Arslanbuğa, tutuklu yöneticilerinin bırakılmasını istedi.
Baskılar bizi yıldıramaz
KESK Diyarbakır Şubeler Platformu da tutuklu bulunan sendika yönetici ve üyelerinin serbest bırakılması için AZC Plaza önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda KESK yönetici ve üyesinin katıldığı açıklamada sık sık, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" ve "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganları atıldı. Açıklamayı yapan KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Edip Yaşar, uzun süredir tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmamsının en büyük sebebinin, Kürt sorunda demokratik çözümden yana olmalarından kaynaklı olduğunu kaydetti.
AKP tarafından ülkede sahte demokrasicilik yapıldığını ifade eden Yaşar, "AKP her fırsatta ülkede gelişen demokrasi ve insan haklarından bahsediyor. Ama nedense biz bu ülkede gelişen demokrasiyi ve insan haklarını hiç görmüyoruz. Bizim arkadaşlarımız aylardır sadece şubemiz tarafından yapılan etkinliklere katıldığı gerekçesiyle tutuklu bulunmaktadır. AKP'nin demokrasisi işte gördüğünüz gibi insanları cezaevinde yok etmektir" dedi.
KESK'e yönelik yapılan baskılar sonucunda dokuz arkadaşlarını tutuklanarak cezaevinde konulduğunu belirten Yaşar, "Şubemize karşı son dönemde artan baskıların en büyük etkeni Kürt sorunun demokratik çözüm beklentisinin yerini yeniden çatışmalı ortamın geliştirilerek imha ve inkâr politikasında yapılan ısrardır. Bir diğer etken ise çalışma yaşamında hak gasplarına yol açan çok sayıda yasa, genelge, yönetmelik ve tebliğlere karşı KESK'in yapmış olduğu eylemlerdir" dedi.