KESK’in katliam afişine ‘gruplaşma’ engeli
KESK’ten gruplaşmaya neden olabileceği gerekçesiyle 10 Ekim katliamı afişinin kaldırılması talebine ‘İşyerinde gruplaşmaya yol açacağı söylemiyle çalışanların bir kısmının adeta katliam taraftarı olarak görülmesi anlamına gelir ki böyle bir yaklaşım kabul edilemez’ yanıtını verdi.
KEMAL GÖKTAŞ
Güvenlik amiri afişi beğenmeyince...
DSİ Merkez bina içinde KESK’e tahsis edilmiş ilan panosunda 10 Ekim Ankara Gar patlamasında hayatını kaybeden 100 kişinin fotoğrafının yer aldığı ve üzerinde “Katilleri tanıyoruz, unutmayacağız”, “Hesabını soracağız, barış ve demokrasiyi getireceğiz” yazılı afişle ilgili Güvenlik Amiri’nin tuttuğu tutanak üzerine DSİ Genel Müdürlüğü KESK’e afişi kaldırması için yazı gönderdi. Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun imzalı yazıda afişin kaldırılmaması halinde yasal işlem başlatılacağı belirtildi. Yazıda afişin sendikaların Sendikaların panoları kullanırken uymak zorunda oldukları esaslara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tebliğinde yer alan “ilanlarda Anayasamızda yer alan Cumhuriyetin temel ilkelerine ve demokratik esaslara aykırı hususlar ile sendikal faaliyetlerle ilgisi olmayan konulara yer vermemeleri, siyasi partilerin ad, amblem, rumuz ve işaretlerini ve söylemlerini kullanarak siyasi gruplaşmalara neden olacak tutum ve davranışlardan özenle kaçınmaları” hükmü doğrultusunda kaldırılması gerektiği savunuldu.
‘Katliam yanlısı mı?’
KESK ise Bakanlığa hitaben verdiği yanıtta, afişte 10 Ekim’de hayatını kaybeden ve aralarında KESK üyelerinin de olduğu kişilerin fotoğraflarının yer aldığına dikkat çekildi. KESK’in yanıtında afişin sendikal faaliyet kapsamı dışında gösterilmesinin kabul edilemeyeceği belirtilerek “Katliamda kaybettiğimiz üyelerimiz ve diğer vatandaşlarımızın katillerinin bulunması ve sorumluların açığa çıkartılması talebini içeren afişimizden rahatsızlık duyulması, işyerinde gruplaşmaya yol açacağı söylemiyle çalışanların bir kısmının adeta katliam taraftarı olarak görülmesi anlamına gelir ki böyle bir yaklaşım kabul edilemez” denildi.
Afişte yer alan “Hesap sorulacağı” ifadesinin sorumluların açığa çıkarılarak yasal mevzuata göre yargılanmaları anlamına geldiği anlatılan yanıtta “Bu, hukuk devletinin temel yapıtaşı durumundadır. Bu minvalde demokratik işleyişin ön koşulu olan sivil toplum alanının bileşeni olan KESK Anayasal hak ve yetkisini kullanmıştır. Demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak devletin temel amaç ve görevleri kapsamındadır. Bakanlığın çalışma barışını bozan, tamamen hukuksuz, keyfi ve subjektif kriterlere göre alınan işten atma kararları başta olmak üzere sendikal hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmasını talep ediyoruz” denildi.