KESK: Diyanet suç işledi, iktidar ortak oldu!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Diyanet’in cuma hutbesini eleştirerek, Diyanet İşleri Başkanlığının “suç işlediğini” iktidarın da destek çıkarak “suça ortak olduğunu” belirtti. AKP’nin tek din ve mezhep üzerinden toplumu şekillendirme çalıştığı aktarılan açıklamada, “Devlet, tüm inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmak zorundadır. Toplumu oluşturan bağlar, tek bir mezhebin egemenliğine dayalı bir din anlayışına dayanamaz” denildi.

cumhuriyet.com.tr

KESK, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Cuma hutbesinde eşcinselleri ve evlenmeden birarada yaşayanları hedef almasını eleştirdi. 

“BAROLAR İKTİDAR TARAFINDAN HEDEF GÖSTERİLDİ”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yaptığı açıklamanın devlet memurunun işlediği “suçu” aştığı kaydedilen açıklamada, şunlara yer verildi:

“Bir dinin inanç esaslarının, anayasanın ve hukukun üstüne koyulması haline dönüşmüştür. Doğrudan bir devlet kurumu başkanı sıfatıyla işlenen bu suça karşı harekete geçmek yerine doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından ‘Diyanet İşleri Başkanlığına yapılan saldırı devlete yapılmış sayılır’ açıklamasıyla iktidar suça destek çıkmış; bununla da yetinmeyip görevlerinden biri de insan haklarını korumak ve geliştirmek olan barolara soruşturma başlatılmış, barolar İslam düşmanlığı ile suçlanarak doğrudan iktidar tarafından hedef gösterilmiştir.”

AKP’nin tek din ve mezhep üzerinden toplumu şekillendirmeye çalıştığı aktarılan açıklamada, “Devlet, tüm inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmak zorundadır. Toplumu oluşturan bağlar, tek bir mezhebin egemenliğine dayalı bir din anlayışına dayanamaz” denildi.

“EŞİT YAŞAM HAKTIR”

LGBTİ+ların bu toplumun yurttaşları olduğunun altı çizilen açıklamada, şunlara dikkat çekildi:

“LGBTİ+lar vardır, kadınlar vardır; bu toplumun eşit yurttaşları olarak özgürce yaşamak haklarıdır… Siyasal iktidarın Anayasa tarafından güvence altına alınan laiklik ilkesini, hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığını açık biçimde çiğneyen yaklaşımını, laik ve sosyal devletin gereklerini yerine getirmek, insan hak ve özgürlüklerini korumak ve geliştirmek göreviyle açıklama yapan Ankara ve Diyarbakır Barolarına yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz.

Hukukun, AKP politikalarını, Saray rejimini eleştiren, onun gibi düşünmeyenlere yönelik bir tehdit ve sindirme aracı olarak araçsallaştırılmasını kabul etmiyoruz. Kendisi dışında hiçbir görüşe ve eleştiriye tahammülü olmayan siyasal iktidar, hukuku, toplumun örgütlü kesimlerini zapturapt altına almaya yönelik bir sopa olarak kullanmaktan vazgeçmelidir.”