Kepçeyle alıp kaşıkla vermeyin

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Irgat: 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakârlık beklenmemelidir.

Mustafa Çakır

Yaklaşık 8 milyon işçinin bir aylık geçim ücreti olan yeni asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantı yapıldı. İşçi tarafı, ücretlilerden alınırken ölçünün kepçe, verilirken kaşık olduğuna dikkat çekti. İşveren tarafı ise kayıtdışılıktan işsizliğe kadar neredeyse bütün sorunların gerekçesini asgari ücrette yapılan artışa dayandırırken, hükümetin de işverenlerle aynı dili kullanarak “istihdamın korunması” vurgusu yapması, bu yıl artışın “sınırlı” olacağı izlenimi verdi.

İSTİHDAM KORUNMALI

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, toplantıda, istihdamı artıracak en önemli eylemlerden birinin asgari ücretin hem çalışanlar hem işverenler için “ekonomik konjonktür ile uyumlu bir şekilde, verimliliğe de katkı verecek seviyede” belirlenerek tespit edilmesi olacağını söyledi. Selçuk, ücret artışı kadar istihdamın korunmasını da önemsediklerini, istihdam korunduğunda bireyin daha mutlu olduğunu, aile içindeki uyumun arttığını ve uyumlu ailelerin de müreffef bir toplumun inşasının yapı taşları olduğunu belirtti. 

Selçuk, “mutlu birey, uyumlu aile ve müreffef toplumu” çok önemsediklerini, istihdamı destekleyici politikalarla işsizlik rakamlarını tek haneye indireceklerini savundu. 

MAKUL BİR ÜCRET OLMALI

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, ücrette, ülkenin ekonomik durumu ve işletmelere olan etkisinin de göz önünde bulundurulmasını isterken, “Unutulmamalıdır ki işletmelere yansıyacak olumsuz etkiler çalışanlarımızı da aynı yönde etkileyecektir” dedi. Koç, “Gönül isterdi ki tüm ücretler yükselsin. Ancak gerçekçi ve stratejik bakış açısı ile yeni yatırım çekmemiz için, yanı başımızdaki ülkelere yatırım kaptırmamak için, rekor seviyeye gelen işsizliği indirebilmek için makul ve dengeli bir asgari ücretin tespit edilmesi elzemdir” diye konuştu. 

Koç, asgari ücretin yüzde 11.8’lik işsizlik hedefine ulaşılması için de önemli olduğunu savundu. Koç, TÜİK’in komisyona asgari ücret hesaplaması sunmasının da yanlış olduğunu ileri sürerken, işverenlerin taleplerini şöyle sıraladı:

- Asgari ücret desteği 200 TL olarak ve tüm işletmeleri eşit şekilde kapsayarak devam etsin.

- Yüzde 2 olan işsizlik sigortasından işveren payı alınmasın.

- SGK işveren desteği yüzde 5’ten, yüzde 6’ya yükseltilsin. Topusözleşmeli işyerlerinde yüzde 7 olarak uygulansın.

- Sosyal yardımlar istihdamı destekleyecek şekilde yeniden değerlendirilsin. Vergi yükleri yeniden gözden geçirilsin. 

İŞÇİDEN FEDAKARLIK BEKLEMEYİN

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, fiyat artışları karşısında geçim şartlarının ağırlaştığına dikkat çekti. Irgat, “Ücretli çalışanlardan alırken ölçü kepçe olurken verirken kaşıktır” dedi. Irgat, bakanın asgari ücretten vergi alınmadığını söylediğini, ancak 2-3 çocuklu asgari ücretlilerden vergi alınmaya devam edildiğine dikkat çekti. İnsanların çaresizliği ve işsizliğinin asgari ücreti düşük belirlemenin gerekçesi yapılmamasını isteyen Irgat, “2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakârlık beklenmemelidir. Fedakârlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır” dedi. Irgat, hükümetin ağırlık olarak işveren kesimiyle birlikte tutum aldığına da dikkat çekti.

 

'SEFALET ÜCRETİNE HAYIR'

Toplantı öncesinde Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde eylem yaptı. HKP’liler, “Sefalet ücretine hayır” diyerek, insanca bir ücret talep etti.