Kemoterapiden sonra annelik hayal değil
Doğurganlı ğın kanser tedavisinden zarar görme olasılığı, yumurta ve sperm dondurmayla önleniyor.
SİBEL BAHÇETEPEBazı kanser tedavilerinin ardından yaşanan doğurganlık kaybı vakaları, hastanın zaten hassas olan psikolojisini daha da olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, bu sorunun yumurta ve sperm dondurma ile çözülebileceğini söylüyor.
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Hakan Özörnek, kemoterapi ilaçlarının ve yumurtalık, testis bölgelerine uygulanan radyoterapilerin doğurganlık sorunu yaratabileceğini söylüyor. Özörnek şu bilgileri veriyor: “Kanser tedavisi tamamlandıktan sonra erken dönem nüks riski nedeniyle de belirli süreler için gebe kalınmaması önerilmektedir. Bu da zamana bağımlı olarak ek bir yumurtalık rezerv azalma nedenidir.
Özellikle son yıllarda bu tür hastalarda doğurganlığın korunması ile ilgili yeni bir disiplin ‘fertilite prezervasyonu’ başlığı altında gelişmiştir. Fertilite prezervasyonu yöntemi olarak günümüzde kanser tedavisi öncesi sperm hücresi/testis dokusu, embriyo ve/veya oosit (yumurta hücresi) dondurulması, ovaryan doku (yumurtalık dokusu) dondurulması, kemoterapi sırasında GnRH analogları kullanımı gibi çeşitli, standart kabul gören ve halen deneysel kabul edilen yöntemler bulunmaktadır. Embriyo ve oosit dondurma teknikleri uygun hastalarda kemoterapi rejimi başlamadan ortalama iki haftalık bir süreç gerektirir. Meme kanserinde cerrahi ile kemoterapi başlanması arası 4-6 haftalık süreç bu teknikler için yeterli bir zaman dilimini içerir. Embriyo veya oosit dondurma işleminde çoklu yumurta elde edilmesi için önce yumurtalıklar hormonlarla uyarılır.”
Hastalığa 'çocuk hakkımı elimden alamazsın' dedim
Bazı kanser tedavilerinin ardından yaşanan doğurganlık kaybı vakaları, hastanın zaten hassas olan psikolojisini daha da olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, bu sorunun yumurta ve sperm dondurma ile çözülebileceğini söylüyor. Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Hakan Özörnek, kemoterapi ilaçlarının ve yumurtalık, testis bölgelerine uygulanan radyoterapilerin doğurganlık sorunu yaratabileceğini söylüyor.
Özörnek şu bilgileri veriyor: “Kanser tedavisi tamamlandıktan sonra erken dönem nüks riski nedeniyle de belirli süreler için gebe kalınmaması önerilmektedir. Bu da zamana bağımlı olarak ek bir yumurtalık rezerv azalma nedenidir. Özellikle son yıllarda bu tür hastalarda doğurganlığın korunması ile ilgili yeni bir disiplin ‘fertilite prezervasyonu’ başlığı altında gelişmiştir. Fertilite prezervasyonu yöntemi olarak günümüzde kanser tedavisi öncesi sperm hücresi/testis dokusu, embriyo ve/veya oosit (yumurta hücresi) dondurulması, ovaryan doku (yumurtalık dokusu) dondurulması, kemoterapi sırasında GnRH analogları kullanımı gibi çeşitli, standart kabul gören ve halen deneysel kabul edilen yöntemler bulunmaktadır. Embriyo ve oosit dondurma teknikleri uygun hastalarda kemoterapi rejimi başlamadan ortalama iki haftalık bir süreç gerektirir. Meme kanserinde cerrahi ile kemoterapi başlanması arası 4-6 haftalık süreç bu teknikler için yeterli bir zaman dilimini içerir. Embriyo veya oosit dondurma işleminde çoklu yumurta elde edilmesi için önce yumurtalıklar hormonlarla uyarılır.”