KCK'de heyetin reddi istemi reddedildi
KCK davasında sanık avukatları, davaya bakan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini "Tarafsız olmadıkları, aleniyet ilkesini çiğnedikleri, savunmayı yok saydıkları" gerekçesiyle reddetti.
cumhuriyet.com.trMahkeme de reddi heyet talebinin “Duruşmayı uzatma amaçlı” olduğu gerekçesiyle reddetti. Yaklaşık 50 avukat dünkü duruşmadan çekildiğini açıkladı. İzleyicilerin salondan çıkarıldığı duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, TRT spikerleri tarafından okunan iddianameyi bir süre ayakta ve sırtlarını heyete dönük bir şekilde dinledi. Mahkemenin sanıkları da salondan çıkarması üzerine iddianame avukat, sanık ve izleciyinin olmadığı salonda okundu.
PKK’nin üst yapılanması olduğu iddiasıyla İstanbul’da açılan Birinci KCK davasına Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nin bitişiğindeki büyük salonda devam edildi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın bugün 10. duruşması yapıldı. Dün salondan çıkarılmasına karar verilen Ercan Kanar, Eren Keskin’in de aralarında bulunduğu 50 sanık avukatı oturum açıldığı sırada salona toplu halde girdi. Başkan Ali Alçık, oturumu açtığı sırada açıklama yapmak için söz isteyen avukat Sinan Zincir’e “Açıklamayı dışarıda yapın” diye tepki gösterdi.
Sinan Zincir “Davada yargılanan 16 tutuklu sanık açlık grevini ölüm orucuna dönüştürdü. Mahkemenin vicdanı sorumluluğu vardır. Adalet Bakanlığı’na bildirimde bulunmanızı talep ediyorum” dedi. Avukatların ortak olarak imzaladığı Başkanı Ali Alçık, üye hakimler Kazım Kahyaoğlu, Alpaslan Uz hakkında “tarafsız olmadıkları, yanlı yargılama yaptıkları, aleniyet ilkesini çiğnedikleri gerekçeleriyle” reddi hakim talebinde bulunulan dilekçeyi Avukat Ercan Kanar okudu.
Dilekçede şu ifade yer aldı: “Mahkemenizin gerek kovuşturmanın başından itibaren izlediği yargılama yöntemi, gerekse savunma makamının talepleriyle ilgili gerekçesiz ret kararları, gerek sürekli aleniyeti ortadan kaldırmaya yönelik kararları, daha da vahimi savunma makamına ve sanık haklarına yönelik önyargılı ve hasmane tavırları mevcut yargılamada, tarafsızlık ilkesinin söz konusu olmadığının aşikar bir göstergesidir.. Kovuşturmanın başından itibaren dürüst yargılanma hakkına uygun bir yargılama faaliyeti, mahkeme heyetini oluşturan yargıçlar yargı pratiğine yansımamıştır.”
'Hukuk tarihimize kara leke'
Avukatların reddi heyet dilekçesinde “Tarafsızlığın olmazsa olmaz koşulları, adil yargılanma hakkının kriterleri, hakaniyet ilkesinin özü, yargılama hukukunun kuramsal ve etik değerleri göz ardı edilmiştir. Savunma makamı yargının kurucu unsurları arasında görülmesi gereken bir organ olarak değil, formel bir işlevsiz unsur olarak görülmüştür” görüşlerine yer verildi.
Dilekçede şöyle denildi: “1 Ekim 2012 günü duruşmada hukuk tarihimize kara bir sayfa olarak geçecek uygulama yaşanmıştır.Heyetinizi oluşturan siz yargıçların talimatı sonucu 12 Eylül sıkıyönetim yargılamalarını dahi aratacak tarzda duruşma salonu Robocop ekipleriyle adeta işgal edilmiş, halkın hak arama özgürlüğünün ve savunma hakkının temsilcileri, yargının üç kurucu unsurundan biri olan savunma makamını çembere alınarak zorla salondan çıkarılmıştır.”
Avukat Ercan Kanar, dilekçeyi okumaya bir süre ara vererek “12 Eylül mahkemelerinde de böyle şeyler yaşadık. Ama mahkeme hiçbir zaman özel timleri içeri çağırmadı. Normal güvenlik güçleri tarafından dışarı çıkarıldık” şeklinde örnek verdi. Avukatlar reddi heyet gerekçelerini şöyle sıraladılar: “Hukukun üstünlüğüne dayalı toplumsal yaşam biçimlerinde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı özellikle maruf tabirle kimsesizler için bir teminat teşkil etmek durumundadır. Bu özellikler zedelendiğinde adalete yabancı unsun karışmış sayılır. Adalet peşin hükümlerden uzak kalmalıdır. En mahsurlusu kolektif peşin hükümdür. Heyet Başkanı ve üye yargıçların tarafsızlığı konusundaki inancımızı yitirmiş bulunuyoruz.”
Reddi heyet talebi kabul edilmedi
Duruşma savcısı Hüseyin Kaplan, reddi heyet talebinin “Duruşmayı uzatma amaçlı olduğu” gerekçesiyle reddedilmesi yönünde görüş bildirdi. Kısa bir aranın ardından Başkan Ali Alçık tarafından açıklanan kararda “Reddi heyet talebi, duruşmayı uzatma amaçlı olduğu, mahkemenin aleniyet ilkesini çiğnemediği, yanlı yargılama yapıldığı iddiasının doğru olmadığı, davanın ilerlemesi için azami gayret sarf edildiği” belirtilerek reddi heyet talebi reddedildi. Kararda, reddi heyet talebinin reddine itirazın, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılabileceği kaydedildi.
Sanık avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Mahkemenin kendi kendini övdüğünü” belirterek karara itiraz etti. Başkan Ali Alçık, talep almayacağını belirterek, TRT spikerine iddianameyi okutmaya başladı. İddianame okunurken bir yandan da avukat Selçuk Kozağaçlı sözlerini sürdürerek “Sayın Başkan, lütfen bana doğru bakar mısınız” dedi. Başkan Alçık’ın başını çevirmemesi üzerine avukat Kozağaçlı “Küs müyüz” dedi. Başkan Ali Alçık “Duruşmayı engelliyorsunuz” diyerek iddianamenin okunmasına devam ettirdi. Tartışma üzerine yaklaşık 50 sanık avukatı duruşmayı terk etti. Tutuklu sanıkların ayağa kalkarak sırtlarını dönmeleri ve izleyicilerin de alkışlamaları üzerine salon boşaltıldı. Duruşmanın öğleden sonraki bölümü izleyicisiz yapılırken, sanıklar heyete sırtlarını dönerek ayakta durma eylemini sürdürdü.
Avukatların açıklaması
Duruşma salonunun önünde avukatlar adına İstanbul Barosu Başkan adayı Filiz Kerestecioğlu tarafından okunan basın açıklamasında şöyle denildi: “Silivri, tarihimizde tıpkı kendi zamanlarının en zalim sıkıyönetim mahkemeleri gibi anılacak. Tabii bütün özel yetkili mahkemeler gibi. Mümkünse avukatsız yargılama yapmak istiyorlar, mümkünse sanıksız yargılama yapmak istiyorlar, mümkünse basın olmadan yargılama yapmak istiyorlar. Aslında yargılama yapmak değil, doğrudan doğruya ceza kesmek istiyorlar. Artık görüntüyü kurtarmak için dahi kılını kıpırdatmayan, avukatın sözünü kesip, yerine oturmasını emreden, hukuka aykırı olarak duruşmadan çıkarma kararı veren ve avukatların darp edilmesine neden olan yargı sistemi ve yargıçlara yeter diyoruz. Ama unutulmasın bağımsız ve tarafsız yargı herkes için elzemdir ve bir gün herkese lazım olur.”
BDP Milletvekili Sebahat Tuncel’in de destek verdiği açıklamanın ardından sanık yakınları “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı.