KCK: AKP artık muhatap değildir

KCK Yürütmek Konseyi Dünya ve Türkiye gündemine ilişkin kapsamlı bir deklarasyon yayınlayarak 'AKP artık muhatap değildir' dedi.

cumhuriyet.com.tr

KCK Yürütmek Konseyi Dünya ve Türkiye gündemine ilişkin kapsamlı bir deklarasyon yayınladı.

Deklarasyon’dan öne çıkan bazı başlıklar şöyle;

-AKP Hükümeti 'Önder APO' ve hareketimizin çağrılarına ve halkın beklentilerine sonbaharın sonuna kadar karşılık verip adım atmayınca, 'Önder APO’nun ve 'Kürt Özgürlük Hareketi’nin attığı adımların ve yaptığı çağrıların muhatabı olmaktan çıkmıştır. 17 Aralık’ta ortaya çıkan iktidar mücadelesi ortamında 'Önder APO' demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümündeki samimiyetini göstermek için fırsatçı bir yaklaşım içine girmemiştir. Ancak AKP Hükümeti bu şansı da kullanmayarak 'Önder APO’nun attığı adımlara karşılık vermeyeceğini bir kez daha göstermiştir.

-AKP Hükümeti yaşanan siyasal krizi demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümüyle aşacağına, hegemonik zihniyetle daha baskıcı politika ve uygulamalara yönelmiştir. Tüm hegemonik zihniyette olanların sandığı gibi böyle davrandığında sorunların üstesinden geleceği yanılgısı içine girmiştir.

-Köklü siyasal, sosyal, kültürel ve uluslararası boyutu olan Kürt sorunu ancak radikal demokratik adımlarla çözüleceğinden, AKP gibi hegemonya peşinde koşan bir hükümetin bu sorunu çözemeyeceği anlaşılmıştır. Bu açıdan da AKP Hükümeti 'Önder APO’nun başlattığı ve Hareketimizin de başarıya ulaşması için büyük çaba harcadığı demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıkmıştır.

Sorunların ağırlaştığı bir süreçte iç ve dış hegemonik güçler demokratik devrimci güçlerin etkili hale gelmemesi için CHP ve Fetullahçılar üzerinden AKP Hükümetini tedricen aşıp yeni hegemonik bir hükümet kurmayı hedeflemektedir. Halk güçleri dış güçlerin yeni hegemonik ve antidemokratik bir iktidarı halkın başına musallat etmesine müsaade etmemeli ve buna fırsat vermemelidir. Türkiye halkları, Kürt Halk Önderi’nin başlattığı sürece yüzde 80 oranında destek veriyorsa, bu desteği demokratik Türkiye’nin gerçekleştirilmesine vermektedir. Halklarımız radikal demokratikleşme istiyorsa, demokrasi güçlerinin bu isteğe doğru cevap verme sorumluluğu vardır. Bu hem siyasi hem de ahlaki bir sorumluluktur. Halklarımız bu sorumluluğu üstlenen güçlere sahip çıkacak ve onların yürüteceği mücadelenin içinde güçlü biçimde yer alacaktır.