'Kazı Başkanı’ndan UNESCO isyanı: “Hakkımı helal etmiyorum”

Selçuk Efes Antik Kenti’nin UNESCO’nun tarafından Dünya mirası listesine alınmasının yankıları sürerken ilçede Bakanlar Kurulu kararı ile Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Kilisesi’nde kazı yapan Yrd. Doç Dr. Mustafa Büyükkolancı isyan etti. Büyükkolancı, “Selçuk- Efes'e verdiğim 40 yıllık helal etmiyorum” dedi. Büyükkolancı çalışmalarının yok sayıldığını vurguladı.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye’nin bu dönem en büyük turizm-kültür ve tanıtım atılımları arasında gösterilen Selçuk’taki Efes Antik Kenti’nin UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınması nedeniyle yaşanan sevinç sürüyor. Bakanlar Kurulu kararı ile Selçuk’ta iki farklı bölgede kazı yapılırken Efes’teki kazıları Avusturyalılar, Efes Antik Kenti dışında kalan tarihi mekanlardaki kazıları ise Türk heyeti yapıyor. Selçuk'ta Efes dışında listeye Meryamana ve Ayasuluk Kilisesi ile İsabey Camii’nin olduğu bölgeler de dahil edilmişti. UNESCO’nun kararının ardından Selçuk’ta kriz çıktı.

Tanıtımlarda ve teşekkür metinlerinde Türk heyetinin kenara itilip Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Efes Kazıları Başkan Doç. Dr. Sabine Ladsteatter’in ön plana çıkartılması tartışmalara neden oldu.

Yıllardır, bölgede Türk heyetinin kazı başkanlığını yapan Ayasuluk Tepesi ve St.Jean Anıtı Kazı Başkanı, Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Büyükkolancı isyan etti. Büyükkolancı, “Selçuk- Efes'e verdiğim 40 yıllık helal etmiyorum. Ortada 40 yıllık bir emek var. Bunu görmezden geldiler. Türk heyetinde en az 18 kişi yıllardır kazı yapıyor. Bizim reklama ihtiyacımız yok. Ama ne yazık ki UNESCO kararından sonra bizi yok saydılar. Törene davet bile edilmedik. Heyetlerde, danışma kurullarında aktif görev almamıza rağmen kenara itildik” dedi.

 

Avusturya severler
Bakanlar Kurulu’nun iki yerde yetki verdiğini ifade eden Büyükkolancı Avusturyalıların göklere çıkartılmasına anlam veremediğini söyledi. Büyükkolancı, “Bir yanda sürekli teşekkür edilen bir yapı diğer yanda da yok sayılan bir yapı oluştu. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Dile kolay tam 40 yıldır biz burada çalışıyoruz. Buralara ömrümüzü adadık. Bu memleketin evladı ve yetişmiş bilim insanı olarak yıllarımı buraya verdim” diye konuştu.

 

Kaynak: Egedesonsöz/Fatih Yapar