Kayıplarımız ne olacak?

Balyoz davasında savcı bilirkişi çelişkisinin giderilmesini isterken sanıklar, tanıkların çok geç konuştuğuna dikkat çekti.

Canan Coşkun/Cumhuriyet

Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararının ardından yeniden görülmeye başlanan Balyoz davasında savcı, “bilirkişi raporlarındaki çelişkinin giderilmesini” istedi. Mahkeme ara kararını bugün açıklayacak. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşma sanık sayısının çok olması nedeniyle yine Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu’nda yapıldı. Duruşmaya, haziran ayında Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararıyla tahliye edilen Çetin Doğan, Özden Örnek, Engin Alan, Halil İbrahim Fırtına ve emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 190 tutuksuz sanık katıldı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, tanık beyanlarına itirazı olmadığını belirterek “Bilirkişi listesindeki hiç kimseyi tanımıyorum. Her bir bilirkişinin özgeçmişinin, hangi okullarda okuduklarının, uzmanlık alanlarının ve sertifikalarını  bildirmelerini istiyorum. Bu davada 16 bilirkişi raporu var. Sanıklarcauzman diyebileceğimiz bilirkişilerden alınmış 24, toplam 40 rapor var. Bundan önceki yerel mahkeme esası reddederek sadece uyduruk bir nedenle bilimsel gerçekleri reddetti” dedi.

‘CD imajları verilsin’

Binbaşı Özgür Ecevit Taşçı da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan operasyonla tutuklanan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün tarafından hazırlanan tutanakların tamamının bilimsellikten uzak olduğunu  savundu. Taşçı, “Gölcük donanmadançıkarılan CD’lerin imajlarını savunmaya verilmesini talep ediyorum. Çünkü önceki mahkeme vermemişti. Bilgilerin nereden ve kim tarafından oraya aktarıldığını öğrenemeyelim diye” dedi.

‘Kayıplar çok büyük’

Emekli Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz ise tanık ifadelerinin tarihi nitelikte olduğunu kaydederek “Balyoz kumpası hukuken ve siyaseten de çökmüştür. 3.5 yıldır gasp edilen özgürlüğümüz yok sayılabilir mi? Murat Özenalp hayata dönebilir mi? Deniz  Kuvvetleri’nin gelecek 30 yılı çökmüştür. Tanıklar çok geç konuşmuşlardır,kayıplar çok büyüktür” dedi. Emekli Tuğamiral Osman Kayalar da önceki gün tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın beyanlarına yönelik, “Sonunda tanıklar lütfedip
de konuşabildiler ve darbe planı olmadığını söylediler. Artık daha fazla maddi kayba uğramak istemiyorum. Uğradığım zararların telafisini istiyorum” dedi.

Bilirkişiye gönderilsin

Sanıkların taleplerinin alınmasının ardından duruşma savcısı Ramazan Öksüz’den görüşü soruldu.  Öksüz, 10,11,16,17, No’lu CD’ler, 5 No’lu harddisk ve Eskişehir’de bir sanıkta ele geçirilen USB’nin mahkeme heyeti tarafından tayin edilecek 3 kişilik bilirkişiye gönderilmesini istedi. Dosyada  bulunan farklı tarihlerde alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için bilirkişiden rapor tanzim edilmesini de talep eden Öksüz, bilirkişinin hazırlayacağı raporda CD’lerin oluşturulma ve değiştirilme tarihlerinin anlatılmasını istedi. Mahkeme heyeti duruşmayı bugüne erteledi. Savcı damgasını vurdu Duruşma sonrası adliye önünde sanık avukatlarından Celal Ülgen açıklamada bulundu. Ülgen, duruşmaya  savcı Öksüz’ün mütalaasının damgasını vurduğunu kaydetti. Ülgen, “Cumhuriyet savcısı ‘bilirkişi heyeti içerisinde asker de olsun’ talebini reddederken, ‘Buna ne gerek var. Siz söylerseniz, biz zaten inanırız. Bu nedenle böyle bir şeye gerek yok’ dedi” diye konuştu. Mahkemenin ara kararına yönelik görüşünü belirten Ülgen, “Mahkeme, bütün talepleri değerlendirerek İstanbul Teknik Üniversitesi’nden gelen bilirkişi heyetinden üç kişilik kurul seçerek dijital delillerin tümünün incelenmesini sağlayacak. 11 ve 17 No’lu CD’ler üzerindeki fiziki sahteciliğin de nasıl yapıldığını bilirkişiler tarafından tespit edilmesini sağlayacak” dedi.