Katliamın üstü örtülecek mi!

Sivas katliamı davası 13 Mart'a ertelendi. Zamanaşımıyla ilgili kararın o tarihte verilmesi bekleniyor.

cumhuriyet.com.tr

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya müşteki avukatları katıldı. Müşteki avukatlarından Şenal Sarıhan, duruşmada söz alarak, bir süre önce öldüğü kamuoyuna yansıyan sanık Cafer Erçakmak ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunun dosyaya ulaştığını belirtti.

Rapora göre, defnedilen kişinin Erçakmak olup olmadığı konusunda, Erçakmak'ın oğlu Ergün Erçakmak ile eşi Nuran Erçakmak'tan alınan kan ve doku örneklerinin DNA testlerinin yapıldığını anlatan Sarıhan, ''Bir kişinin eşiyle DNA bağı olmaz. Bu durumda karar verilirse, dosya üzerindeki kuşku devam edecektir. Bu sebeple Cafer Erçakmak'ın birinci derecede yakınlarıyla, annesi veya kardeşleriyle DNA'sı karşılaştırılsın'' dedi.

Sarıhan, sanıklardan Yılmaz Bağ ile ilgili de ölüm haberinin geldiğini, bu konunun da 22 Şubat 2011'de duruşma tutanağına girdiğini ifade etti.

Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, DNA konusunda ek rapor alınıp alınmaması ve Yılmaz Bağ ile ilgili yeniden mütalaa verilip verilmemesi konusunda değerlendirme yapmak üzere dosyanın kendisine tevdi edilmesini istedi.

Mahkeme, dosyanın, Cumhuriyet Savcısı Yüksel'in talebi doğrultusunda kendisine tevdi edilmesine karar vererek, duruşmayı 13 Mart 2012'ye erteledi.

Duruşmayı bazı milletvekilleriyle Alevi örgütlerinin temsilcilerinin de arasında bulunduğu çok sayıda kişi izledi.

 

Önceki duruşmada ne oldu?

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bir önceki duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, firari sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu’nun üzerlerine atılı eylemlerinin ‘Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak’ suçu olduğunu belirterek, bu suça ilişkin olağanüstü zamanaşımı süresinin yasalar uyarınca 15 yıl olduğunu ifade etti.

Yüksel, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesini istedi. Müşteki avukatlarından Şenal Sarıhan ise “Mahkeme, bu olayın, insanlığa karşı suç teşkil ettiği gerekçesiyle, zaman aşımı kurallarının uygulanamayacağını karara bağlamalıdır” dedi.

‘Yüzde 99,99 Erçakmak’

Önemli bir karar aşamasında olan davada temmuzda Sivas’ta öldüğü ve gizlice defnedildiği ortaya çıkan davanın bir numaralı sanığı Cafer Erçakmak’a ilişkin beklenen Adli Tıp Raporu da tamamlanarak mahkemeye iletildi. Erçakmak’ın eşi Nuran Erçakmak ile oğlu Ergün Erçakmak’tan alınan örneklerin, defnedilen kişiden alınan örneklerle karşılaştırıldığı ifade edilen raporda, defnedilen kişinin “yüzde 99,99 ihtimalle Ergün Erçakmak’ın biyolojik babası olabileceğinin tespit edildiğine” yer verildi.

Davanın bu son aşamasında faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybeden ailelerin oluşturduğu Toplumsal Bellek Platformu üyeleri de dün TBMM’de çeşitli görüşmeler yaparak destek aradı. AKP ve MHP’nin randevu vermediği platform üyeleri CHP ve BDP grubunu ziyaret etti. Platformun sözcüsü Turan Dursun’un oğlu Abit Dursun, iki yıl önce de TBMM’yi ziyaret edip bir araştırma komisyonu kurulması taleplerini iletmelerine karşın komisyonun kurulması için verilen 15 önergenin reddedildiğini hatırlattı.

Heyetle görüşen BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da “Bu davanın ve diğer davaların gerçeğiyle yüzleşildiği zaman AK Parti içinden çok fazla üst düzey kişi, bakan, milletvekili sanık kürsüsüne oturacaktır. Korkusu bu yüzdendir” dedi. BDP’li Sırrı Süreyya Önder ise “AKP kurtla parçalayıp çobanla ağlayabiliyor” diye konuştu. Platform üyeleri, CHP ile de görüştü.

Aydınlar bildiri yayımladı

Aralarında Ataol Behramoğlu, Akif Kurtuluş, Turgay Fişekçi, Refik Durbaş gibi isimlerin de olduğu 53 yazar ve şair Ahmet Telli’nin kaleme aldığı bir bildiri yayımladı. Bildiride, “Mürekkebin hafızası, türkünün çığlığı hukukun hükmünden daha uzun ömürlüdür. Bir kez daha tarihe, zamana bir not düşerek hukukun savunucusu olan ilgili yargıçlara diyoruz ki: Sivas Davasında zamanaşımı olmamalı. Çünkü bu dava insanlık suçu kapsamındadır. Bekliyoruz; umuyoruz; ummak istiyoruz...”

Adım adım Sivas davası


2 Temmuz 1993

Pir Sultan Abdal şenliklerine katılmak üzere Sivas’a giden ve Madımak Oteli’nde kalan 37 aydın, sanatçı ve görevli yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.

1994

21 Ekim 1993’te başlayan davada 26 Aralık 1994’te karar verildi. 85 sanığa 2 ile 15 yıl arasında hapis cezaları verildi.

1997

Müdahil avukatlar, kararı temyize götürdü. Yargıtay bozdu. Yargılama yeniden başladı. 28 Kasım 1997’de açıklanan kararda, 33 sanık idam, 14 sanık değişik hapis cezaları aldı.

1998

Yargıtay 24 Aralık 1998’de 33 idamı usulden bozdu. 16 Haziran 2000’de 33 sanık yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002’de idam kalktığı için cezalar müebbete çevrildi.

1999

Geçen bu zaman zarfı içerisinde sanık sayısı tahliyelerle 33’e düştü. Olayın kilit ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak ile 8 sanık firar etti.

10 Temmuz 2011

10 Temmuz 2011’de en önemli sanıklardan Cafer Erçakmak’ın Sivas’ta kalp krizinden öldüğü açıklandı. Erçakmak’ın 18 yıldır Sivas’ta yaşadığı ortaya çıktı.

6 Ekim 2011


Firari Vahit Kaynar Almanya’dan Polonya’ya geçerken yakalandı. Kefaletle serbest bırakıldı. İade dosyası bir ayda ancak gönderildi.

6 Aralık 2011


Sanık avukatları, firari sanıklara dair suçlamaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle mahkemeye başvuru yaptı. Bugünkü davada mahkeme karar verirse 18 yıllık dava bitecek.