Katliam davasının itirafçı sanığı Şahin’i IŞİD’lilerle tutmuşlar
Katliam davasının itirafçı sanığı Şahin, soruşturma sürecindeki tüm ifadelerini reddetti. Şahin’in, son 5 aydır 6 IŞİD’li ile aynı koğuşta tutulduğu ortaya çıktı
Alican Uludağ100 kişinin öldüğü 10 Ekim Ankara katliamı davasında yaşanan skandallara bir yenisi eklendi. Yakalandıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği ifadelerle IŞİD’in Gaziantep yapılanmasının çökertilmesi ve katliamın aydınlatılmasında birinci derecede rol oynayan itirafçı Yakup Şahin’in cezaevinde son 5 aylık süreçte 6 IŞİD üyesi ile aynı koğuşta kaldığı ortaya çıktı. 10 Ekim davasının 2. duruşmasında dün savunma yapan Şahin, soruşturma sürecindeki tüm ifadelerinin “düzmece ve yalan” olduğunu belirterek, geri adım attı. Müşteki avukatının sorusu üzerine Şahin, tutukluluğunun son 5 ayında IŞİD üyesi sanıklarla aynı koğuşta kaldığını açıkladı. İtirafçı Şahin’in bu sözleri, IŞİD’li sanıklardan baskı gördüğü ve bu nedenle ifadesini geri çektiği tezini güçlendirdi. 10 Ekim Ankara katliamı davasının 2. duruşması dün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya mağdurlar, avukatları katılırken, 12 tutuklu sanık da salonda hazır bulunduruldu. CHP milletvekilleri de duruşmayı izledi. CHP, HDP, Emep, DİSK, KESK, EğitimSen-, TMMOB, BTS, İnşat İşçileri Sendikası ile 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği suçtan zarar gördüklerini belirterek, katılma talebinde bulundu. Müşteki avukatlarının talebi üzerine mahkeme, itirafçı Yakup Şahin’in ifadesini, diğer sanıkları solandan çıkartarak aldı.
‘Polisle anlaştım’
Gaziantep’te fırıncılık yaparken saldırıya dahil olan Yakup Şahin, 7 gün önce hazırladığı 20 sayfalık ifadeyi okudu. “Daha önce size verilen ifade emniyetteki 3-5 ay yatıp çıkacaksınız diye yaptığım anlaşma sonucu verdiğim ifadedir” diyen Şahin, geçmiş ifadenin gerçekçi hiçbir yanı olmadığını öne sürdü. Hepsinin yalan olduğunu savunan Şahin, “İllgeal örgütle ala
kam ve üyeliğim yoktur. Ailem ve mahalle şahittir. İşten eve evden işe gidip gelen bir insanım” dedi.
‘Beni korkuttular’
Kendisini patlatan IŞİD’in Antep Emiri Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıkan notlarda kendisine atfedilen Kundi ve Köylü kod isimlerinin kendisinin kullanmadığını öne süren Yakup Şahin, Durmaz’ın adını emniyette öğrendiğini, kod isimlerin polisin bu profil sana uyuyor demesiyle kabul ettiğini belirtti. Kendisinin “3-5 ay yatıp çıkacaksın, yoksa bir ömür yatarsın” diye korkutulduğunu savunan Şahin, şunları kaydetti: “Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. Yunus durmaz ile bir irtibatım olduğu konusunda bir delil istiyorum. Kişinin yapmadığı bir işten dolayı herhangi bir delil olmaz. Gaziantep’te tarassut ve istihbarat yaptım ise buna tek bir delil istiyorum. IŞİD sigaraya bile karşıyken ben sigara, alkol ve uyuşturucu kullanan biriyim. IŞİD benim gibi bir ismi niye alsın?” İki canlı bombayı Ankara’ya getiren aracı kullanan Halil İbrahim Durgun’un kendisinin patronu olduğunu ileri süren Şahin, şöyle devam etti: “Yanında işçi olarak çalıştım. Patron işçi ilişkisinden başka bir şey değil ilişkimiz. Örgüt ilişkimiz yok.”
‘Asker kaçağı sanıyordum’
Ankara patlaması öncesinde canlı bombaların içinde bulunduğu araca önden eskortluk yapması olayını anlatan Şahin, Durgun’un kullandığı araçtakilerin canlı bomba olduğunu bilmediğini, bunların Durgun’un asker kaçağı arkadaşı olduğunu bildiğini söyledi: “Olayın hiçbir mahiyetini bilmiyordum. Onun aracın içine bakmadım. Ankara’nın girişindeki petrolde durdurdum. Sen git, senin işin bitti dedi. Araçtakilerin bombacı olduğunu bilmiyordum.” Ankara’da bir otelde kaldığını anlatan Şahin, Ankara içine kadar gidip dönmesini ise “Durgun’un aracında cüzdanımı düşürdüm, onu almak için geri döndüm” diye açıkladı. Ancak Şahin, ifadesinin başında bu aracın içine hiç bakmadığını belirtmesi, bu sözleriyle çelişti. Şahin, gözaltı sürecinde polislerin kendisine “Yav kardeş elinize sağlık, bir iki çocuk ölmüş bir iki zayiat var” dediğini ve selfie çektirdiklerini öne sürdü.
'Gülen dahi deviremedi' Anayasal düzeni değiştirmekle suçlandığını söyleyen Yakup Şahin, şu yanıtı verdi: “Ağır ve komik olduğu bir iddiadır. Benim gibi birisi hangi bilgiyle, hangi araçla bunu yapabilir? Gülen cemaati yapamadı uçakla tankla, benim gibi bir bunu yapabilir mi? Suçlamaları asla kabul etmiyorum. Bilinçli bir şekilde bu işe karışmadım. Bilgimiz aklımız bu işe yetmez.” Mahkeme başkanının sorularının ardından müşteki avukatları soru sormak istedi. Ancak Şahin, avukatların sorularına yorulduğu için yanıt vermek istemediğini, yazılı yanıtlayabileceğini kaydetti. Mahkeme başkanının müdahalesi üzerine Şahin, avukatların sorularını yanıtladı. ‘ 'IŞİD'lilerle birlikte kaldım' Müşteki avukatı Kazım Bayraktar’ın cezaevinde kimlerle kaldığını sorması üzerine Şahin, şunları kaydetti: “İlk 8 ay tek kaldım. Ancak daha sonra Yaşar, İbrahim ve Ümit abi adında IŞİD üyesi kişiler yanıma verildi. Yaşar ve İbrahim, sonradan Antep’e gönderildi. Bu davanın sanıklarından Resül Demir de bir dönem yanımda kaldı. Ancak o da Antep’e sevk edildi. Toplamda 6 IŞİD üyesi sanıkla kaldım.” |