Kaş’ta geri sayım başladı

Yeni normale müzikle dönmek, Akdeniz sahillerinde açık havada müziği tekrar birlikte dinlemek, önlemler alındığı takdirde mümkün. Bunu gerçekleştirenlerden biri de Caz Festivali ile Kaş olacak.

Öznur Oğraş Çolak

Yeşilin mavi ile buluştuğu bir cennet; antik kalıntılarıyla büyüleyici bir tarih. Nereye baksanız, kaya mezarları, su yolları. Antalya, Kaş’tan bahsediyorum. Bir gerçek de var ki bu doğa harikası her yıl biraz daha yok oluyor.

Arıtma tesisleri ve yapılan yat limanından sonra son yıllarda güzelim Kaş da hızla kirlenmeye başladı. İnsanların insanca yaşaması için oluşturulmayan yönetim şekli ve rant ne yazık ki burayı da hızla bozuyor.

Asıl konumuz ise her şeye rağmen sanatın ve müziğin iyileştirici gücü. Toplum hatta ülke olarak iyileşmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde imdadımıza sanat yetişiyor. Kaş’ı, “caz” tınıları ile yaşayacağımız caz festivali için geri sayım başladı. Kaş Caz Festivali, bu yıl 28-29-30 Ağustos’ta Setur Marina ev sahipliğinde müzikseverlerle buluşacak.

Kimler yok ki bu yıl. Caz müziğin kadın vokallerinden Birsen Tezer, geçen yıl sahne performansıyla tüm müzikseverleri kendisine hayran bırakan Korhan Futacı, duru sesi ile Jülide Özçelik, piyanist Aydın Esen ve Randy K. Esen, Can Kozlu, reggae türünün ülkemizdeki önde gelen temsilcilerinden Sattas, Kolektif İstanbul ve ayrıca Uç Uç, Social Inclusion Band, Esen-DündarBanar Trio bu yıl festival boyunca cazseverlerle buluşacak. Tüm ayrıntıları, festivalin yetkilisi Serdar Karatepe’den dinledik:

AKDENİZ VE MÜZİK...

- Festivalin başlangıç ve oluşum süreci nasıl gelişti?

Festival fikri uzun zaman öncelerine dayanıyor. Dönem dönem Kaş’ta yaşayan biri olarak aynı zamanda birçok festival formatı ve müzik festivali içerisinde bulunmamızdan dolayı, burada bir caz festivali yapmak hep aklımda olan bir fikirdi. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin müzik ve kültür zenginliği dünya müziğine büyük ölçüde yön vermiştir. Bu da Kaş ve Kaş gibi kendi içinde ruhunu yaratmış yerleri diğerlerinden ayırıyor. Festival, Kaş’ı müzikle yaşamanın bir yoluydu.

- Pandemi süreci festivali de etkilemiştir. Bu yıl programın içeriği nasıl olacak?

Bu yıl planların değiştiği, sizin isteklerinizin değil yaşanan durumun kendi sistemini yarattığı ve sizin de uymak zorunda kaldığınız bir yıl oldu. Dolayısıyla program içeriği türler arası farklılık gösterebiliyor bu sene. Yurtdışından sanatçı davet edebilir miyiz, çok düşündük, ancak pandemiden dolayı bu riski göze almadık. Fakat yine çok iyi bir festival programı çıkardığımızı düşünüyoruz.

‘ÖNLEMLER ALINDI’

- Yine de pandemi sizi durdurmamış; iyi ki de iptal etmemişsiniz. Herkesin sanatın iyileştirici gücüne ihtiyacı var. Nasıl önlemler planladınız?

Festivali bir tarihe kadar yapıp yapmama kararında süreci gözlemledik. Festival tarihimiz tedirginliklerin daha az olduğu döneme denk geliyor, önlemler doğru alındığında ve sağlık koşulları yerine getirildiğinde yapılmaması için bir neden yok. Bir süre pandemiyle yaşamaya alışmalıyız, hayat devam ediyor.

Tedbirler alındığı sürece insanların özlediği şeylere kavuşmak istediğini biliyoruz. Kaş Caz Festivali bunların çoğunu aynı anda veriyor; deniz, günbatımı, sonrası yıldızlar ve bunlara eşlik eden iyi müzik. Şu ana kadar bize gelen dönüşlerden ve ilgiden çok mutluyuz, bu insanların festivali beklediğini gösteriyor.

- Festivalin finansmanını nasıl sağlıyorsunuz?

Finansman durumu bu zor şartlarda festivali de etkiledi ama hazırlıklı olduğumuz bir bütçe zaten vardı ve sponsorlarımız da yine sürece rağmen festivale olan inançları ve destekleriyle birlikte yanımızda oldu, kontrollü bir planlama yaptık.

- Bu yıl nasıl sürprizler bekliyor cazseverleri?

Geçen seneye göre farklılık gösterecek ve heyecanlandıran bir konu MUME de (Mehmet Uluğ Müzik Evi) yapacağımız session ve farklı müzik gruplarının emprovizasyon çalışmaları olacak. Dinleyiciye açık olan bu müzik kıymeti, festivalin program dışında en etkileyici tarafı olacak.