Kart: Baykalcı değilim

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

cumhuriyet.com.tr

CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın tüzük kurultayı talebine destek veren CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "Ben, Baykalcı değilim. Hiçbir zaman Baykalcı da olmadım. Hiç kimsenin adamı olmadım. Ben CHP'liyim. Ben hiçbir grubun ya da kişinin adamı olmadım. Diyorum ki, CHP'nin temel yanlışı şu; nitelikli olmayan örgüt yapılarına sahip çıkmak, 'bana yakın olsun da kim olursa olsun' anlayışı. Temsil yeteneği olmayan örgütlere kişisel ve siyasi yaklaşımlarla sahip çıkmak, himaye etmek, bunun yanlışlığını anlatıyorum" dedi.

Komitacı sözüne sahip çıktı ama kimseyi kastetmediğini söyledi

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gün önce dile getirdiği "komitacı" sözüyle kimi kastettiğinin sorulması üzerine Kart, "Hiç kimseyi kişisel olarak hedef almıyorum" diyerek, şöyle dedi:

"Dün söylediklerime sahip çıkıyorum. Ben, Baykalcı değilim. Hiçbir zaman Baykalcı da olmadım. Hiç kimsenin adamı olmadım. Ben CHP'liyim. Ben hiçbir grubun ya da kişinin adamı olmadım. Sayın Baykal bir dönem benim genel başkanımdı, elbette ki saygı duyduğum genel başkandı. Şimdi tıpkı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na duyduğum saygı gibi.Şu yanlışlıktan kaçınalım, insanları hemen tasnif etmeyelim, hemen gruplandırmayalım. Ben bunları 8 yıldır söylüyorum, şimdi söylemiyorum. Neyi söylüyorum, şunu söylüyorum: CHP'nin temel yanlışı; yönetim yapısı, yönetim anlayışı. Hiç kimseyi kişisel olarak hedef almadığımı da ifade edeyim. Diyorum ki, CHP'nin temel yanlışı şu; nitelikli olmayan örgüt yapılarına sahip çıkmak, 'bana yakın olsun da kim olursa olsun' anlayışı. Temsil yeteneği olmayan örgütlere kişisel ve siyasi yaklaşımlarla sahip çıkmak, himaye etmek, bunun yanlışlığını anlatıyorum. Bunun yanlışlığını bir kişiye yükleyemezsiniz. Bu siyasetteki hasta anlayıştır. Bu diğer siyasi partilerde de vardır. Komitacı anlayışa kendince sahip çıkan yandaş medyaya sesleniyorum, beni bu tür tuzakların içine çekemezsiniz. Ben CHP'li kimliğimi hiçbir zaman kaybetmem." dedi.


"Yönetimden bir eleştiri aldınız mı" sorusuna da Kart, şöyle dedi:

"Çok yönlü değerlendirmeler ulaştı. Ben bunları kamuoyu huzurunda tartışmaya meraklı bir insan değilim. Parti disiplini içinde bu konuları kamuoyu huzurunda malzeme yapmayacak kadar parti ahlakına sahip olan bir insanım." ifadesini kullandı.

 

Baykal'ın Tüzük Kurultay'ı talebine destek verdi.

"Deniz Bey'in tüzük değişikliğini isteyen talepler var, siz katılıyor musunuz?" sorusuna da Kart, "O tüzük değişikliğinin de hayata geçmesi kanısındayım. Ama bunların kamuoyu huzurunda tartışılmaması gerektiği, partinin yetkili organlarında konuşulması gerektiğini ifade edeyim" diye konuştu.

 

Komitacı sözüne açıklık getirdi

"Komitacı sözcüğünün TDK'daki anlamı; 'siyasi bir amaca ulaşmak için silahlı çete oluşturmak' sözcük anlamını aşıyor mu?" sorusuna Kart, "Böyle bir amacı kastetmem söz konusu olamaz. Bu tamamen yönetim anlayışı olarak, nitelikli olan kadrolara sahip çıkmamak, partinin seçim organlarını tüm partililere açmamak; bu anlamda söylüyorum. Yani kadroculuk anlamında söylüyorum" dedi.

 

"AKP hakkında yeni ayrılık söz konusu olacağı açık"

"Referandumda iktidarın İran'dan destek aldığı iddiaları var, AKP'yi bir kapatma süreci bekleyebilir mi" sorusuna Kart, "Elbette, bu iddianın sübut bulması kaydıyla. Bu sabit olduğu takdirde Siyasi Partiler Yasası anlamında, Anayasa'daki düzenleme anlamında AKP hakkında yeni bir aykırılık yeni bir ihlalin söz konusu olacağı da açıktır" dedi. Bu tür iddialara şaşırmadığını da ifade eden Kart, "AKP kayıt dışı yapılanmadan ve kara para ilişkilerinden beslenen bir yönetim anlayışına sahiptir. Yapılacak soruşturmanın göstermelik bir soruşturma olacağını ifade ediyorum" dedi.

Partiden yeni yıldızlar çıkar mı?

"Baykal'ın açıklamasındaki, 'parti içinde yeni yıldızlar çıkabilir' sözüne katılıyor musunuz" sorusuna Kart, "CHP kadroları kendini her an için yenileyebilecek birikime sahiptir. Onun içindir ki yönetim anlayışındaki kadrocu yapı aşılabildiği takdirde CHP kendi yöneticilerini her an için oluşturabilecek, değiştirebilecek güce sahiptir" dedi.

Hükümete ve istihbarat örgütlerine ağır suçlama

Hakkari'de yaşan terör olayının hatırlatılması üzerine Kart, "Terörle mücadeledeki zafiyet hükümetin zafiyetinden kaynaklanıyor. Başbakan'ın zafiyetinden kaynaklandığını tespit etmek gerekiyor. Niye? Başbakan'ın zihni karışık. Bir olayı hatırlatmak istiyorum. Bir anne tek evladını kaybetmişti. Başbakan o anneyi aramadı. Sizler hatırlattınız. Başbakan, 'Ne yaa, ben o anneyi aracağım da, telefon da onun şikayetlerini mi dinleyeceğim' dedi. Bir annenin ızdırabını paylaşmaktan kaçınan bir zihniyettin terörle mücadelede etkili olmasını bekleyemezsiniz. İkinci temel olay terörün bitmesini istemeyen dış dinamikler var. Devletin istihbarat örgütleri bu noktada herhalde ünlem içinde, tırnak içinde söylüyorum, acaba üstlerine düşen görevi hakkıyla yapıyorlar mı? Bütün bu boyutları değerlendirmek gerekiyor" dedi.

 

"Hükümetin amacı kamu yönetiminde faşizan yapılanmayı kurumsallaştırmak"

Basın toplantısında AİHM'in Hrant Dink kararına da değinen ve hükümetin tutumunu eleştiren Kart, "Bu sürecin birinci derecede sorumlusu iken bir taraftan da Dink Ailesi'nin acı ve ızdırabını istismar eden bir hükümet. Eleştiri sınırları içinde kalan bir yazıdan dolayı dava açma izni veren bir Adalet Bakanı. Adeta Hrant'ın katli sürecini başlatan bir hükümet. Bu hükümetin temel amacı, kamu yönetiminde faşizan yapılanmayı kurumsallaştırmaktır. Türkiye'de polis devleti örgütlenmesini ilçe düzeyinde kurumsal hale getiren Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığına Daire Başkanı olarak atanan kişi, Dink savunmasında Hrant'ı Nazi Liderine benzeten kişidir" dedi.