'Karını öldür diyenlerden kaçtım'
Erkek sığınma evinde kalanların ortak sorunu toplumsal baskı. A.A: Boşandıktan sonra akrabalarım talimat verdi.
cumhuriyet.com.trAile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, ocak ayında çıkan yönetmelik çerçevesinde Türkiye’nin ilk “erkek sığınma evi”nin önümüzdeki günlerde açılacağını açıklaması, şiddet gören erkeklerin umudu oldu.
İlk etapta şiddet mağduru 30 erkeği barındıracak merkezde, kadın sığınma evlerindeki tüm gizlilik kurallarının geçerli olacağı, meslek kursları ve psikolojik yardım gibi farklı hizmetlerin verileceği açıklandı. Biz de bunun üzerine, daha önce bir dernek faaliyeti olarak hayata geçen erkek sığınma evinde kalmış mağdurlarla konuştuk.
Ekonomik sıkıntıları nedeniyle evliliği süresince sözlü şiddete maruz kaldığını belirten A.A. “Eşim, sürekli kendisi için yetersiz olan kazancım nedeniyle beni aşağılar, başkalarıyla kıyaslardı. Bardak-tabak fırlatmalar gibi fiziksel hareketler de yaşanmaya başlamıştı. Önceleri sessiz kaldım, ancak bir süre sonra dayanamayıp şiddete yönelmemek adına boşanmaya karar verdim” dedi.
Koskoca adamsın!
Boşanma kararının ardından akrabalarının ikiye bölündüğünü, kimisinin “karını vur-öldür” kimisinin de “peşini bırak” talimatları verdiğini anlatan A.A, bu durumdan kaçmak için erkek sığınma evine başvurduğunu anlattı: “Boşandıktan sonra evi terk ettim, işi de bıraktım. Herhangi bir gelirim olmadığı için bir süre abimlerde, sonra da ortada kalmıştım. Bir gün gazetede erkek sığınma evi ilanını gördüğümde, oraya sığınmaya karar verdim. Orada kaldığım süre içinde binlerce şiddet mağduru gördüm, kimi fiziksel kimi psikolojik. Ancak erkek sığınma evine sığınan tüm erkeklerin ortak sorunu, toplumsal baskı. Kaldığımız yeri söyleyince insanlarda afallama oluyor. ‘Koskoca adamsın, neden orada kalıyorsun?’ deniyor. Oysa ben, aileme, akrabalarıma ve çevreme zarar vermemek için sığınma evine gittim. Eğer bu tip yerler açılmazsa, özellikle maddi imkânı olmayan kimsesiz erkekler sokağa düşecektir. Suça yönelecektir. Kadına uygulanan pozitif ayrımcılığın erkeğe de uygulanmasını istiyoruz.”
Kayınpederim tehdit ediyordu
• Sığınma evi deneyimi yaşamış bir başka isim, Halil Özbilgin, henüz 6 aylıkken anne ve babasının boşandığını, ardından babaannesi ve üvey annesi başta olmak üzere farklı insanların yanında kaldığını söyledi. “Evliliğinde şiddet gören ve sığınma evine giden erkeklerin neredeyse hepsi yetim ya da ailesinden ayrı yetişmiş kişiler. Bunların içinde çocuk esirgeme kurumunda kalanlar çoktur. Ben de yetişme çağım boyunca çok kötü muameleye maruz kaldım” diye konuşan Özbilgin, şöyle devam etti: “Evliliğimde, eşimle anlaşmazlığa düştüğümüz dönemlerde kayınpederim beni öldürmekle tehdit ediyordu. Emlakçiydim, yaşadığım olumsuzlukların üzerine bunalıma girdim ve iflas ettim. 9 ay kadar, temel ihtiyaçlarımı gidermek dışında neredeyse tüm yetilerimi kaybettim. Ardından sokağa düştüm ve kalacak bir yer aramaya başladım. Çevremden böyle bir sığınma evinin olduğunu duyunca direkt başvurdum. Doğduğumdan beri kendimi en iyi hissettiğim dönem, sığınma evindeki dönemim oldu. Burada tedavi oldum ve yeteneklerimi geliştirdim. İlk defa mutluyum.” Özbilgin, devlet eliyle açılacak bir erkek sığınma evinin büyük bir açığı kapatacağını, bu evlerdeki en büyük ihtiyacınsa yiyecek, giyim, psikolojik destek ve meslek edindirme kursları olacağını sözlerine ekledi.