'Kararın sonuçlarından biz sorumlu olmayacağız'
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak, ''Fesih tarihi 16 Ocak 2010 olacaktır. Bu süre içinde hastalarımız eczanelerimizden ilaç almaya devam edebilecektir. Bu tarihten sonra 'sözleşmezlik dönemine' geçildiğinde vatandaşın ilaca ulaşamamasının sorumlusu biz olmayacağız'' dedi.
cumhuriyet.com.trTürk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak, TEB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, SGK'nın protokolü feshetme kararının ciddi sorunlara yol açacağını söyledi. SGK'nın, bazı basın organlarında ifade edildiği gibi bazı eczanelerin değil tüm eczanelerin sözleşmesini feshedeceğini dile getiren Çolak, ''Çünkü eczacı adına sözleşme yapma yasal yetkisine sahip olan TEB'dir. Dolayısıyla SGK, TEB ile ilaç alım protokolünü feshetmiştir. Yani tüm eczanelerle feshedilmiştir'' açıklamasını yaptı.
Çolak, 16 Ocak 2010 tarihinden sonra ''sözleşmezlik dönemine'' geçildiğinde yurttaşın ilaca ulaşamamasının sorumlusunun da kendileri olmayacağını belirtti. Erdoğan Çolak, 22 Aralık Salı günü Türkiye genelinde tüm eczacı oda başkanlarıyla Ankara'da bir toplantı yaparak nasıl bir yol izleyeceklerinin belirleneceğini kaydetti.
'SGK sorunlarımızın çözümüne yönelik en ufak bir adım bile atmamıştır'
Çolak, SGK'nın fesih işlemini, gerekçe göstermeksizin fesih yapmaya imkan veren ''protokolün 10.1 maddesine dayandırdığını'' söyledi. Gönderilen tebligatta ''bu kararın 4 Aralıkta stok zararları, kamu kurum ıskontoları, muayene ücretleri ve bunların eczanelerden tahsili, eczacının gelirinin tamamen ilaç fiyatlarına bağımlı olması gibi nedenlerle gösterdiği hatlı tepkiye bir yanıt olduğunu ortaya koyduğunu'' ifade eden Çolak, ''Eczacılarımızı ve hastalarımızı sözleşme feshi ile cezalandıran SGK, sorunlarımızın çözümüne, dolayısıyla eczanelerimizin yaşamasına yönelik en ufak bir adım bile atmamıştır'' iddiasında bulundu.
Çolak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in 3 Aralık'ta kamuoyuna yaptığı açıklamada, ''sanayi ve kamu arasında yapılan sözleşme ile eczacıların zararlarının karşılanmasını yazılı olarak güvence altına aldıklarını, gereğinin yapılmadığı durumda ilaç sanayi ile yapılan sözleşmeyi tek taraflı fesh edeceğini beyan ettiğini'' ifade ederek, şunları kaydetti: ''Eczacıların hiçbir zararı bugüne kadar karşılanmadığı gibi, feshedilen sözleşme, ilaç sanayi ile olan değil, eczacılar ile yapılan sözleşme olmuştur. SGK'nın İlaç Alım Protokolü'nü tek taraflı olarak feshetmesi, 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu ile Birliğimize verilen 'eczacılar adına sözleşme yapma yetkisi'ni hiçe sayan, dolayısıyla eczacılarımızla tek tek sözleşme yapmaya yönelik bir hamledir. SGK, sorun çözmek yerine yeni sorun üreten bir noktadadır. Bizler 4 Aralık'ta hastalarımızı mağdur etmemek için tüm gayretimizi sarf ettik. Ancak, SGK, sözleşmemizi tek taraflı fesh ederek, hastalarımızın eczanelerimizden bedelini peşin ödeyerek ilaç almaya zorlamaktadır. Bunun anlamı, SGK İl Müdürlükleri önünde ödediği ilaç parasını geri almaya çalışan ve daha kötüsü, peşin ödeyecek gücü olmadığı için ilaç alamayan hastalar olacaktır. 4 Aralık nedeniyle, eczacılarımız, ama en çok da hastalarımız cezalandırılmaya çalışılmaktadır. Çözüm sürekli tek bir tarafın fedakarlığı üzerine kurulamaz. Sözleşmelerimizi ortadan kaldırarak, bizleri hastalarımıza ilaç veremeyecek, onları da bu hizmetten faydalanamayacak duruma getirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Üstelik, sağlığı korumakla görevli olan devlet kurumlarının hiç hakkı yoktur. Önümüzdeki süreçte ne yazık ki cepten ödeme dönemi başlayacaktır. Vatandaşlarımızın da oluşacak bu durumdan bizlerin değil, sözleşmemizi feshedenlerin sorumlu olduğunu bilmelerini istiyoruz. Eczacı var oluş, yok oluş mücadelesinde birlikte güçlü olduğunu bilmektedir. Eczacı da eczacı örgütü de birlik ve bütünlük içinde, her zaman olduğu gibi, tek yürek ve tek yumruk olarak, gereğini yapacaktır.''
'Örgütlülüğümüzü bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek'
Bir gazetecinin, ''SGK'nın adım atmaması üzerine SGK ile bire bir sözleşme yapması noktasına mı gidecekler?'' sorusu üzerine Çolak, ''1 aylık bir geçiş süreci vardır. Bugün, SGK, TEB ile sözleşme yapmadığını bildirmiştir. Bu da eczacılarla tek tek sözleşme yapmak istediği anlamına gelebilir. Çünkü, başka türlü ilacı temin edip vatandaşa ulaştıramaz. Ancak bu sorunları çözmek değildir. Eczacılarımızı tek tek sözleşmeye yapmaya zorlamaktır. Bunun için bir takım öneriler geliştirecektir, ama eczacılarımız bu yöntemlerin hiçbirisine boyun eğmeyecektir ve karşılığı da sözleşmesizlik olacaktır. SGK, sözleşme yapmak istiyorsa, bu sözleşmenin merkezi TEB'dir. TEB'i aradan çıkararak tek tek sözleşme yapma şansı yoktur'' diye konuştu.
Çolak, ''eczacıların tek tek sözleşme yapmasının yasal olarak olmadığını, yetkinin TEB'de bulunduğu'' ifade ederek, ''Tek tek sözleşme yapılmasının önünde 6643 sayılı yasa anlamında bir engel vardır, ancak sonuçta bu devlettir. Devlet tek taraflı da eczanelerle sözleşme yapmayı zorlayacaktır. Bu, onun işaretidir. Tek tek sözleşme yapmak demek, SGK'nın ilmiği eczacının boğazına geçirmesi demektir. Ama eczacılarımız, dünkü duruşumuzu yarın da sürdürmeye devam edeceğiz. Örgütlülüğümüzü bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir'' dedi.
Sorunun çözümlenmemesi durumunda tekrar eczanelerin kapatılması şeklinde bir eylem olup olmayacağına ilişkin soruları da yanıtlayan Çolak, şunları söyledi: ''Eylem döneminde de nöbetçi eczaneler aracılığıyla vatandaşın ilaca ulaşımı sağlanmıştır. TEB, vatandaşını mağdur etmemiştir. Tek bir şikayet gelmemiştir. Biz sözleşme yapmak istiyoruz. Sorunlarımızı çözmek istiyoruz. Biz, bir inatlaşmanın muhatabı değiliz. Sorunların çözümlenebilmesi için gerekli adımların atılmasını istiyoruz. Adımlar atılmadığında elbette sorunlar farklı mecralarda farklı biçimde dile getirilecektir. Salı günü Türkiye genelinde tüm eczacı odalarının başkanlarıyla bir araya gelecek ve önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceğimizi karar bağlayacağız. Bugün sözleşme fesh edilmiştir, yeni bir sözleşme ihtiyacı vardır. Bu yeni sözleşme için taleplerimiz bellidir."