'Karar ver Gül'
Kongre sonrası AKP’deki yara bere, Hürriyet’e baskın ve soruşturma, Boydak’a operasyon Abdullah Gül üzerindeki baskıyı artırıyor.
Erdem GülÖzellikle 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin yaklaşık yüzde 10 düzeyinde oy düşüşüyle tek başına iktidarı kaybetmesinin ardından Gül, parti içinde yeniden ilgi odağı haline geldi. 7 Haziran’da aday olamayan tamamı parti kurucusu 3 dönemlikler Gül’ün kapısını hiç olmadığı kadar aşındırmaya başladı. Gül’e yönelik AKP’lilerin ilgisi geçen hafta AKP kongresinde yaşanan krizle zirve yaptı. Kongrede tamamı kendisine yakın Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay gibi isimlerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından hazırlanan MKYK listesine alınmaması, Gül’ün İstanbul’daki çalışma ofisinin beklentiler içindeki ziyaretçilerle dolup taşmasına neden oldu. Partideki gidişten rahatsızlıklarını saklamayıp soluğu ofiste alan AKP’liler, Gül’e, “artık siyaseten bir karar vermesi gerektiği” talebini açıkça ifade etmeye başladı.
Mutsuz AKP’liler, parti içinde eski ve uzlaşmacı isimlerin dışlanmasının yanı sıra ülkede de farklı kesimlere yönelik uygulamalardan duyulan rahatsızlıkları da Gül’ün gündemine getirmeye başladı. Son günlerde özellikle Hürriyet gazetesine önce baskın yapılıp ardından da terör soruşturması açılması, önemli bir kaygı olarak dile getirildi. Dün cemaat operasyonu çerçevesinde memleketi Kayseri’de çok yakın ilişkileri bulunan Boydak grubuna yönelik operasyon ise Gül’ün ofisini kaygılandıran son gelişme oldu.
İç ve dış algı uyarısı
Gül, “artık karar ver” baskısı altında uzun zamandır sürdürdüğü sessizliği bugün bozacak. Daha önceden planladığı ancak AKP kongresindeki kriz nedeniyle ertelediği televizyon programını bugün gerçekleştirecek. Gül, NTV yayınında gündeme ilişkin sorları yanıtlayacak. Yakın çevresinden edindiğimiz bilgilere göre Gül’ün vereceği mesajların ana çerçevesini “hukuka uygun hareket edilmesi” uyarısı oluşturacak. Hürriyet gazetesine yönelik AKP milletvekilinin de katıldığı baskını kınayan Gül, yine gazeteye yönelik “terör” soruşturması ve genel olarak medya özgürlüğünün ihlaline ilişkin kaygılar konusunda “Hükümet ve yargının yürüttüğü soruşturma, kovuşturma ve operasyonların hukuk içinde kalmasının önemine” vurgu yapacak. Gül, Boydak operasyonu konusunda da yine “herşey hukuk içinde olmalı. Kimsenin aklına hukuk dışına çıkılıyor kuşkusu kalmaması gerektiği” mesajlarını verecek. Yakın çevresi Gül’ün içerideki hukukiliğin yanısıra uluslararası çevrelerin Türkiye’ye bakışına da dikkat edilmesini önemsediğini vurguluyor. Bu çerçevede Gül’ün, “Dışımızdaki dünyadaki Türkiye algısına dikkat çekeceği, en önemli konunun bu olduğunu, ülkenin farklı bir kategoriye konulacak adımların atılmaması” uyarısında bulunacağı da ifade ediliyor.
1 Kasım'ı bekleyecek
Yakın çevresi, “Artık siyasete müdahale et” baskısının artmasına karşın Gül’ün ne yapacağı konusunda 1 Kasım seçimlerinin belirleyici olacağı görüşünde birleşiyor. 7 Haziran’dan sonra AKP-CHP koalisyonu isteyen Gül’ün, benzer oy tablosunun çıkması halinde yine bu koalisyona destek vereceği belirtiliyor. Ancak partinin daha dramatik oy kaybetmesi ve koalisyonun da kurulamayışı ve iç tartışmaların devam etmesi durumunda aktif siyaset için kararını vereceğine kesin gözüyle bakılıyor.